Cazın Kendine Has İkonlarından Charles Mingus'u Farklı Kılan Noktalar Nelerdir?

Hardbop ve bebop gibi caz türleriyle tanınan Mingus'a dair fikir verici bir derleme hazırladık.
Cazın Kendine Has İkonlarından Charles Mingus'u Farklı Kılan Noktalar Nelerdir?

charles mingus caz tarihinde birçok açıdan önemli bir yere sahiptir

1. jimmy blanton’dan sonra ortaya çıkan ilk solo bas virtüözüdür.

2. daha önce kullanılmamış yönetme teknikleri kullanan bir orkestra lideridir.

3. çok üretken bir besteci ve aranjördür. erken dönem caz teknikleriyle modern cazı başarılı bir şekilde harmanlamıştır. mingus’un müziğinde jerry roll morton ve duke ellington’dan izler bulacağınız gibi özgür cazdan da izler bulabilirsiniz. ayrıca mingus; siyahi gospel müziği, meksika halk müziği, 20. yüzyıl çağdaş müziği gibi pek çok farklı tarzdan da yararlanmaktadır.

4. melodileri akılda kalıcıdır.

Better Get It In Your Soul


mingus’un kariyerinde aynı zamanda birçok ayrı stil vardır

1. program müziği (“pithecanthropus erectus” insanın tarihi)

2. funk, blues havasını taşıyan, gospelden etkilenmiş, çığlık ve el çırpmasıyla dolu besteler (“better get ıt ın your soul” ve “haitian fight song” gibi.)

3. üçüncü dalga müziği (third stream cazı klasik müzikle harmanlayan bir yan türdür.) (revelations, epitaph)

4. hard bop (piyanist don pullen ve tenor saksofoncu george adams’la yaptığı kayıtlar.)

5. jam session (açık sahne)(charlie parker, dizzie gillispie, bud powell ve max roach ile yaptığı tarihi massey hall konseri örneğin.)

6. özgür caz (what love’ın bazı bölümleri)

7. film müziği (shadows)

Moanin'


çeşitli çalgılamalar kullanmıştır

1. solo piyano (mingus plays piano)

2. trompet, tenor saksofon, piyano, bas ve davuldan oluşan caz beşlileri (mingus moves)

3. piyanosuz kuartetler (dannie richmond, eric dolphy ve ted curson ile birlikte.)

4. beş trompet, dört trombon, tuba, çello, obua, flüt, altı saksofon, piyano, bas ve üç davul (half-mast ınhibition ve bemoanable lady)

5. iki trompet, trombon, french horn, flüt, fagot, iki saksofon, arp, piyano, gitar, vibraharp, iki bas ve davul (revelations)


Detaylı bir yorumla kapatalım

genellikle avant-garde jazz'in kurucularından olarak bilinir bu büyük usta. halbuki post-bop'ın da yaratıcısıdır bana kalırsa. öyle ki, be-bop'ın altın yıllarında (59-61) bile o efsanevi altılıyla (clifford jordan (tenor saksofon), eric dolphy (yan flüt, alto saksofon, bas klarinet), dannie richmond (davul), jackie byard (piyano), johnny coles (trompet) ve elbette mingus) chord ve harmony'yi kaybetmeden avant-garde oluşturarak bunu post bop'ın kollarından -bence en kuvvetlisidir- cazın içine implante etmiştir.

mingus bambaşkadır. kendi deyimiyle "biraz sarı biraz siyah olmam, ya da yeteri kadar beyaz olmamam beni farklı kılıyor." demiş, ırk ayrımı tartışmalarının pik yaptığı altmışların ortalarından çetelerin kol gezdiği yetmişlerin sonlarına dek aktif siyasetin kontrbasçısı olmuştur. öyle ki, dizzy gillespie tarafından savunma bakanlığı unvanı verilmiştir kendisine. changes one'da nelson rockefeller'a giydirmekten uzak duramamış, fables of faubus nedeniyle tüm plak şirketleriyle ilişiğini kesip candid recordings'i kurmak zorunda kalmıştır. (bana kalırsa iyi de olmuştur, mingus'ın the complete candid recordings'ini baştan sonra dinleyenler caz standartlarının free'ye varan yorumlarından tutun big band havası estiren sextetlere en sağlam eserleri buradan çıkmıştır.)

Mood Indigo


ellilerin ardından big band'ler unutulduğunda onları ayakta tutmaktansa kendi big band'iyle son derece farklı çalışmalar ortaya koymuş, epitaph sonrası tanrılığını ilan etmiş, yetmişlerdeki berlin ve montreux konserleriyle mükemmel bir orkestra şefi olup olmadığı konusunda caz ve klasik müzik eleştirmenlerinin kulaklarını uçuklatmıştır. yine de, mingus sanki her zaman eric dolphy ile birlikte olmak zorundaymış gibi hissederim. bunun nedeni ne müzikal uyum, ne salt avant-garde, ne de birbirlerini iyi takip etmeleri. it's magic. evet, charles mingus ve eric dolphy'den reincarnation of a lovebird'ü dinlemek şart, take the 'a' train'le sersemlemek adeta bir gereklilik. pek tabi, eric dolphy diabetik komadan bu dünyayı terk ettiğinde yıl 1964 ve mingus'ın üretkenliği hat safhada. dolphy'yi kaybetmenin getirdiği verdiği yıkımı eşi sue'ya sığınıp atlattığını söyleyen mingus'ın yeni kadrosu da -her ne kadar eski sextet'i arasam da- gayet iç açıcı olmuştur: trompetçi jack walrath, tenor saksofonist ve kendine özgü vokaliyle george adams, piyanist don pullen, bariton saksofonun en iyi isimlerinden gerry mulligan ve değişmeyen tek isim: dannie richmond.

sık sık ağzından düşmeyen purosuyla görürüz mingus'ı, konser-uçak-otobüs dinlemeden yaktığı söylenegelmiş, üstüne geç tanı konan amyotrofik lateral skleroz üzerine önce en iyi yaptığı işi yarıda kesmek zorunda kalmış, ardından o da dolphy'nin yanına; uzaklarda bir jazz club'a yola çıkmıştır.

lester young'a adadığı goodbye pork pie hat iyi bilinir, sayısız big band'in yorumladığı better git it in your soul leziz bir standarttır, pithecanthropus erectus tüm zamanların en kaotik parçalarından biridir, haitian fight song mingus ruhunu yansıtır, adagio ma non troppo ise bana kalırsa mingus'ın ulaştığı en üst noktadır.

Goodbye Pork Pie Hat


çok büyük bir usta mingus. miles ve monk'la birlikte caz'ın 3 m'inden biri. deha.