Diğer Güney Amerika Ülkelerinin Aksine, Arjantin'de Neden Hiç Siyahi Futbolcu Yok?
bu aralar dünya kupası heyecanını yaşarken, özellikle arjantin-meksika maçında; ''turnuvada o kadar güney amerika ülkesi var ve hepsinin kadrosunda siyahi oyuncu varken, neden arjantin'de yok?'' sorusuyla baş başa kaldım. tarihi bilgim çok iyi değildir ama bu konuyu bir araştırmak istedim ve çıkan sonuçlar şaşırtıcı ve gerçekten yıkıcıydı.
şimdi bu afro-arjantinliler 18.yy'a kadar nüfusun neredeyse %50'sini oluşturuyor. 1778'de nüfusa oranı %37 iken, 1850'lerde bu oran %15'e kadar düşüyor. günümüzde ise bu oran %5 civarında ve bu oran tüm güney amerika ülkeleri arasındaki en düşük oran ve sporda, siyasette ya da medyatik olan herhangi bir branşta siyahi arjantinli görmek neredeyse imkansız. yani bu oran var ama ülkede hayalet gibi bir şeyler.
olaylar aynen şöyle gelişmiş:
1587'de afrika'dan ilk köleler brezilya'dan buenos aires'e gelir. 1580'den 1640'a kadar buenos aires'in ana ticari faaliyeti köle ticaretiydi. buenos'a gelen tüm ithalatın değerinin yüzde 70'inden fazlası köleleştirilmiş afrikalılardı. köleler, angola'dan ve afrika'daki diğer batı eyaletlerinden portekiz köle ticareti yoluyla öncelikle brezilya'dan gelir. yani 1700'lerin sonunda ülkenin iç kesimlerindeki nüfusun yaklaşık yüzde 50'si siyahtı ve buenos aires nüfusunun yüzde 30 ila 40'ı siyah veya melezdi.
peki nereye gittiler?
arjantin, 1810 ile 1816 yılları arasında ispanya'dan bağımsızlık için savaşırken afro-arjantinli kölelerin, birleşik eyaletler meclisi kararıyla ithalatı resmen yasaklanır. yani cepheye adam lazımdır. hatta, international business times'ta haziran 2013'te yayınlanan "karanlık: arjantin, afrikalıları tarihinden ve vicdanından nasıl ayırdı" başlıklı bir makalesinde palash ghosh, ülkede yaklaşık 1853'e kadar kölelerin olduğunu yazar.
"bir dizi latin amerika ülkesi ırksal beyazlatma politikaları izlese de arjantin bu alandaki başarısı ile öne çıkıyor." işte bu durum siyah nüfusun ön saflara yerleştirildikten sonra ağır kayıplar verdiği, ülkenin savaştığı 19. yüzyıl savaşlarına bağlanır. cepheye gitmeyenler ise kaderlerine terk edilerek kolera ve sarı humma gibi salgın hastalıkların siyah insanlar üzerindeki yıkıcı ve orantısız etkilerine ve ayrıca ülke dışına diğer güney amerika bölgelerine göçe zorlanırlar. hatta, eski arjantin devlet başkanı carlos menem bir açıklamasında: ''arjantin'de siyahlar yoktur, bu brezilya'nın sorunudur'' demiştir.
1895'lere gelindiğinde arjantin'de o kadar az siyah kaldığı bildirildi ki, dönemin hükümeti afrika kökenli insanları ulusal nüfus sayımına kaydetme zahmetine bile girmez. bunun yerine, arjantin'in nüfusunu, özellikle italya ve ispanya'dan gelen avrupa göçü yoluyla beyazlatmak odak noktası haline gelir.
sonuç olarak, arjantin'de daha fazla avrupalı göçmenle daha beyaz bir ülke hayalleri kurulur ve gerçekleştirilir. siyah nüfus beyaz göçleriyle zamanla melezleştirilir. tabii bunların hepsi avrupa kültürü ile büyük bir gurur duyan arjantin'in kurduğu planın kusursuz işleyip nihayete ermesi ile sonuçlanmıştır.