Diğer Yuvalardaki Karıncaları Kaçırıp Köle Olarak Çalıştıran Şaşırtıcı Karıncalar

İnanılması güç ama gerçek; karıncalarda da kölelik kavramı diye bir şey var.
Diğer Yuvalardaki Karıncaları Kaçırıp Köle Olarak Çalıştıran Şaşırtıcı Karıncalar

kölelik kavramı insanlara özgü değil, karıncalar da köle çalıştırıyor. yerleştiği karıncanın vücudunu zombiye dönüştüren parazitler var, ondan bahsetmiyorum; sosyal parazitlikten bahsediyorum. kendine yakın türleri savaş esiri olarak yaşam alanına getirip köleleştiren 50'den fazla karınca türü mevcut (slaver ant).

polyergus lucidus denen karınca türü bu kölecilik işini o kadar abartmış ki artık köleler olmadan hayatlarını sürdüremiyorlar, rutin işlerini bile yapamıyorlar. o yüzden düzenli aralıklarla formica denen karıncaların yuvalarına sefer düzenleyip, kaçırdıkları savaş esirlerini kendi yuvalarında köle olarak kullanıyorlar. hatta ortalama bir polyergus kolonisinin sadece %10 kadarı polyergus, kalanını köleler oluşturuyor. tam sömürgeci devlet modeli. benzetmek gibi olmasın, katar nüfusunun da sadece %10'u katarlı, kalanını çevre ülkelerden gelen müslüman işçiler oluşturuyor.


polyergus kolonilerinin öncüleri var, keşfe çıkıp kaynakları zengin karınca kolonileri arıyorlar (gemiyle afrika'yı dolaşıp yeni sömürgeler arayan avrupalılar gibi). yeni yer bulan gelip haber veriyor. ordu toplanıyor, ani bir baskınla formica kolonisini işgal ediyorlar. normalde formica'lar düşmanın üstüne asit fışkırtarak savaşıyorlar ama bunların dış katmanı zırh gibi, asit işlemiyor. polyergus'un bir mahareti de, baskın yaptığı kolonide iletişim kanallarını bozması, bir nevi kendi propagandasını yapması. böceklerde iletişimin çoğu kimyasal maddelerle yapıldığı için bu da düşmanlarının üstüne kafa karıştırıcı bi kimyasal sıkarak başarıyor bunu. hatta polyergus kraliçesi gidip diğer koloninin kraliçesini öldürürse, öldürdüğü kraliçesinin parçalarını üstüne sürüyor, kokusunu alıyor, kendi kraliçeleri sansınlar da hizmet etsinler diye.

baskın esnasında polyergus genellikle diğer kaynaklarla ilgilenmeyip doğrudan formica bebelerini alıp kaçıyorlar (pupa). yavrulardan kimisini hapur hupur yiyorlar, kimisi de kendi kolonilerine götürüp hizmetleri karşılığında yaşatıyorlar. dünyaya yabancı bir kolonide gelen formica, soydaşlarının ve kendi ırkına ait kraliçenin ne demek olduğunu bilmeden, esaret altında, bir köle olarak yaşayıp ölüyor.

işin en tuhaf yanı, polyergus'lar baskın yaptıkları kolonilere çok fazla zarar vermekten genellikle kaçınıyorlar. sadece bebekleri (pupa) kaçırıp koloninin canlı kalmasına izin veriyolar ki sonra tekrar baskın yapıp tekrar köle devşirebilsinler. tam sömürgeci aklı. biraz da canım memletimi hatırlattı.

karınca her kültürde takdir edilen, olumlu duygular ithaf edilen bir canlıdır da, çok şerefsiz geliyor bu hayvan bana. diğer hayvan türlerinde anarşi veya demokrasi hakimken, bunlarda otokrat kraliçeye sorgusuz sualsiz itaat ve keskin bir iş bölümü var. o da yetmiyor, kölelik var. valla insanda ne kadar sevmediğim haslet varsa karıncada çıkıyor. aslında hayvanın iyisi kötüsü yoktur, herkes payına düşeni yaşar. ama galiba formica'larla çok empati yaptığım için polyergus'lara çok gıcık oldum.

kaynakwikipediancbi.nlm.nih.govmississippientomologicalmuseum.org