Direktif Vermenin İnsanlar Üzerindeki Negatif Etkisi
hans monderman, hollandalı bir inşaat mühendisi. yol tasarımı ve inşaatı üstüne çalışıyor. seksenlerin başında bütçe kesintileri nedeniyle bir çıkış yolu ararken trafik ve uyarı işaretleri üstüne düşünmeye başlıyor. bu düşünce zinciri onu küçük bir hollanda kasabasındaki bir kavşakta radikal bir değişikliğe itiyor.
bu kavşak yılda sekiz kazanın gerçekleştiği bir nokta. monderman'ın teorisine göre trafik uyarıları hem yayaların hem de sürücülerin trafiğe verdikleri dikkati azaltan bir etkiye sahip. yaya geçidi, trafik ışıkları, hız tabelaları sürücü ve yayalara bir çeşit rahatlık veriyor ve davranış kontrollerini azaltıyor gibi bir fikir ile monderman levhalar, yaya geçitleri, ışıklar gibi tüm trafik düzenleyicilerini kaldırıyor ve deneyine başlıyor. bu düzenleme sonrasında kavşakta sadece tek kaza gerçekleşince bu uygulama başka hollanda kentlerinde de denenmeye başlanıyor.
sonrasında avrupa ülkelerinde, yeni zelanda'da, güney afrika'da ve abd'de de çeşitli kentlerde bu uygulama hayata geçiriliyor ve uygulandığı her yerde hız levhası olmamasına karşın ortalama hız düşüyor ve kaza sayıları azalıyor.
monderman'ın felsefesine göre insanlara direktif vermek onların insani sorumluluk duygusunu baltalıyor. trafik ışığının getirdiği düzenleme yayalar için olumlu gözüküyor olsa da araçlara yanan yeşil ışık sürücünün yola dikkatini temelde azaltıyor. yeşil ışık geç demek olduğu için geçme eğiliminde olan araç sürücüsünün kırmızıda geçmiş olabilecek yayayı ezme riski daha yüksek. oysa ışık yokken yola vereceği dikkat artacak çünkü sorumluluk ışıkta değil kendisinde olacak.
metropoller ve çok yoğun nüfus için uygulama zorlukları olsa da daha küçük ölçekli şehirler için mantıklı ve uygulanabilir bir felsefesi olan bu uygulamanın doğruluğunu küçük çocuğu olan insanlar şu şekilde anlayabilir. çocuğunuza dışarı çıkacağınız zaman ayakkabı giy şeklinde direktif verirseniz bir süre sonra kendinizi çocuğa üst üste beş kere ayakkabını giy derken bulabilirsiniz. oysa çocuğa dışarı çıkıyoruz dediğinizde zaten ayakkabısını giymesi gerektiğini biliyor olacak. direktif azaldıkça çocuğun sorumluluk alma hali artar, sizin dürtmenize ihtiyacı azalır.
insanlar, direktif ile yönlendirildiği zaman bunlara bir nevi bağımlılık geliştirir, içsel güçlerini ve sorumluluk duygularını köreltirler. körü körüne uyulan doğru, insanın gerçek doğrusu değil sunî bir davranış kalıbı olabilir ancak.