Doğanın Tadını 4 Mevsim Çıkarmak İsteyenlere Kamp Tavsiyeleri
tatil denildiğinde ilk aklıma gelendir.
kamp yerini, kampa kimle birlikte gideceğini önceden ayarla. kamp yapacağın yer hakkında daha önce gidenlerden bilgi al. bi fizibilite yap. ne lazım olur, ne lazım olmaz falan...
genelde şunlar eksik olmaz: bir adet yaz, bir adet kış çadırı, uyku tulumu, av malzemeleri (isteğe göre), güneş kremi, su geçirmeyen, dayanıklı ayakkabı, şapka veya bandana, az yer kaplayan ama fonksiyonel ve led lambalı ışıldak, harita, uzun saplı metal kap-kacak, kamp ocağı yada ızgara, varsa isviçre ordu çakısı yoksa benzeri çok fonksiyonlu kesici delici alet, geniş hacimli buzluk, kişi başı birer tane olmak üzere; küçük termos, katlanır sandalye, yastık, çatal-kaşık-bıçak. bunların hepsini kamp çantasına doldur.
eğer şehirden çok uzaktaysa kamp yeri ve temel gıda malzemeleri alınabilecek herhangi bir yer yoksa yakınlarda, bir tansaş'tan yada benzeri marketten alışveriş yap.
alkol olarak şarap yada viskiden başka birşey ısınarak can sıkıcı hale geleceğinden bu ikisinden birini, imkan varsa ikisini de al. sevdiğin hatunla yada arkadaşlarınla atla arabaya, olmadı bas otostopu.
zorlu bir yolculuk sonrasında kamp yerine ulaşılır. en azından bende böyle oldu hep. kamp kuracağın yere ulaştığında çadırı kuracağın yeri seç. bence kamp yaparken en dikkat edilmesi gereken, en önemli şeydir çadırı kuracağın yer. asla akarsu kenarına, yamaca, sert ve sivri kayaların üstüne, çalılıkların çok yakınına, gölge altı olmayan yere çadır kurma. güneşin alnına da çadır kurulabilir eğer çok kaliteli bir yaz çadırın varsa ve mecbursan, ama sen kurma. su kaynağına yakın, yanında kaya veya ağaçlar olan böylece rüzgardan ve güneşten korunaklı yere kurduğun çadırına yerleş.
ardından deriiiiiin bir oh çekip kampın tadını çıkarmaya başla.
artık sadece sen, arkadaşların ve doğa var. araba kornaları, egzoz dumanı, beyaz şahin'liler ve bağırtılı sesleri yok. koşuşturmaca yok. samimiyetsiz, yapmacık takındığın o beyaz yakalı kimliğin yok.
deniz kenarındaysan al zıpkınını dal denize. eğer becerebilirsen avladığın balık yiyeceğin en lezzetli balık olabilir. kültür değil, taptaze, mis gibi deniz balığı. hava kararsın. deniz kenarına ser kilimini. yanına aç şarabını. ortamdaki tek ışık, ay ışığı. yanında sevdiklerin.
hangi 5 yıldızlı otelde bu kadar mutlu olabilirsin ki? hemde yarı fiyatına.
tabi zevkler ve renkler tartışılmaz a dostlar.