Dolar Bir Süredir Pek de Artmamasına Rağmen Neden Her Şeye Zam Gelmeye Devam Ediyor?

Döviz kurları bir süredir benzer seviyelerde gezinse de, oraya çıktıkları ilk zamandan beri marketlerdeki etiketlerin fiyatı artmaya devam ediyor. Nasıl, neden?

İlk akla gelenler

artan işçi maaşlarının maliyeti, sanayi kullanımındaki doğalgaz ve elektriğe gelen 3 aydaki bir zam, düşmeyen benzin giderleri, kargolama-paketleme maliyetleri... her şey dolar endeksli enflasyon değildir. bunun yanında türk lirası m3 para arzını kontrol edebilirsiniz, tüik'in sitesinden son 6 yılda basılan para miktarına bakın sürekli para basılırsa hiçbir şey olmasa bile yine enflasyon oluşur. bir de halkın enflasyon beklentisi varsa eline geçen parayla sürekli alışveriş yapma isteği olursa talep bazlı enflasyon da oluşur. sürekli alışveriş yapmamızı isteyen ise bize ucuz kredi vermek isteyen banklar çünkü ekonominin canlı kalması gerektiği için kredi muslukları açılır, böylelikle enflasyon oluşur güzel kardeşim.

dolar artmamasına rağmen sürekli zam gelmesi üfe'nin (üretici enflasyonu) yavaş yavaş tüfe'ye (tüketici enflasyonu) dönüşmesine kaynaklıdır

sanayi tesislerine yapılan kol gibi doğalgaz ve elektrik zammını sadece patronlar mı karşılayacak sanıyorsunuz? üreticiler sert şutu göğsünde yumuşattı, şimdi bize şut çekiyorlar.

mevcut metropol nüfusları ile enflasyonun düşme ihtimali yoktur

istanbul'un nufüsu tek başına birçok avrupa ülkesinden fazla. (bkz: talep enflasyonu) talep enflasyonu; mal ve hizmet arzının, toplam talebin artış hızına ayak uyduramaması hâlinde ortaya çıkar. bu gibi durumlarla, genellikle ekonominin toparlanma sürecine girdiği ve işsizlik oranlarında azalma yaşandığı dönemlerde karşılaşılır. tcmb böyle tanımlıyor... kaynak

üstelik türkiye'de ekonomi toparlanma sürecine girmiş veya işsizlik oranları azalmaya başlamış da değil. düşük faiz politikası sonucu ucuz ve bol kredi piyasaya ekstra talep olarak sürekli girmekte. yıllık 3 haneli enflasyon ortamında yıllık %36-40 faizle kredi kullanılabilmektedir. çılgınlık!

bu krizin çözümü, içeride üretim, global sermayenin güven ortamını hissedip yatırımlarını türkiye' yönlendirmesi, piyasa koşullarına uygun faiz politikalarının uygulanması, bireysel kredi kullanımlarının bir süre sınırlandırılması ve sonrasında yine piyasa koşullarına uygun faiz oranlarıyla kullandırılmasıdır

eyt, asgari ücrete fahiş zam gibi popülist hamleler de ekstra olarak yangına benzin dökmekten başka bir şey değildir.

ekleme: ben sadece bir sebebine değindim arkadaşlar. fiyatlar çok arttı diye talebi düşen bir ürün var mı piyasada? bir düşünün bakalım. yine de tek sebebi talep enflasyonu diyemeyiz tabii ki. linke tıklama zahmetinde bulunursanız tcmb'nin enflasyonun nedeni olarak sıraladığı 4 maddenin de boynumuza dolanmış birer bela ilmeği olduğunu görebilirsiniz...

cumhuriyet tarihinde sadece atatürk zamanında enflasyon oranları düşük seyretmiştir

hatta dünyada bile az rastlanacak bir örnekle %-25'i bile türkiye görmüştür. üstelik bu oranları dünyayı sarsan 1929 ekonomik krizi zamanında yakalamıştır.

1924-1938 enflasyon oranları


peki nasıl oldu da ondan sonraki hükümetler bir türlü indiremedi?

nedenini atatürk öldükten sonra ismet inönü'ye sorduklarında;

....öyle ki, enflasyonsuz para politikası cumhuriyet tarihinde sadece atatürk zamanında uygulanabilmiştir. hükümet olarak yılda iki kez ödeme yapamayacak duruma düştüğümüz olurdu. gider konuşurdum. birkaç milyon liralık emisyonun bizi ferahlatacağını anlatmaya çalışırdım. atatürke bir defa bile "evet" dedirtemedim."

vergi harici, karşılıksız para basıp bunu dolaşıma sokarsanız (memur maaşları, devlet ödemeleri, ucuz kredi, vs...) her şey sabit kalsa bile (dolar kuru, emtia fiyatları) talep enflasyonuyla her şeyin fiyatı yükselir. bu tür enflasyon yaratma devletlerin halktan çaldığı en büyük gizli hırsızlıktır, bu hırsızlığı bir tek atatürk yapmamıştır!