Dünyanın En Pahalı İntihar Yöntemi: Sigara Bağımlılığı
bayanlar ve baylar! eğitici bir entry ile karşınızdayız. dünyanın en pahalı intihar yöntemi olan sigara tiryakiliğini psikolojik, fizyolojik, sosyolojik olarak inceleyerek aynı zamanda sigarayı bırakma yöntemlerinden bahsedeceğim. şimdi arkanıza yaslanıp bir sigara yakın, merak etmeyin, bu yazının sonunda sigarayı bırakacaksınız gibi saçma iddialarım olmayacak...
nicotiana tabacum yani tütün, columbian exchange (kolomb takası) ürünlerinden biridir
amerika'dan 1500'lü yıllarda ispanyollar tarafından avrupaya getirilmiş. tütünü fransaya tanıtan fransız diplomat jean nicotun adından dolayı nikotin ismini almış. tobacum adı ise orta amerikadaki tabago adasından gelmektedir. tütün aztekler ve mayalar tarafından amerikada dini ritüeller sırasında tüketilmiş. hala da din törenlerinde kullanılır. ağrı kesici ve soğuk aldınlığı tedavisinde kullanılmış. 16. yy da osmanlı devletine gelmiş. reçeteli bir şekilde kullanılıyormuş. 4. murat sigarayı yasaklamış. 1. ibrahim yasağı kaldırmış daha sonrasında da vergilendirilmiş. böylelikle islam dünyasında da popüler hale geldi. tabii yeni bir şey oldugu için insanlar iyi özelliklerine odaklanmışlar. hala şu an tiryakilerin yaptıgı gibi. fransız kralın sinüzitine iyi geldi diye şu an avrupada milyonlar sigara içiyor olabilir...
sigara ve diğer madde bağımlılıkları 4 aşamada gerçekleşiyor
1. aşamada kullanıcılar sosyal ortamda alıyor deniyor, semptomlar görülmüyor.
2. aşamada fiziksel bağımlılık başlıyor. hafif istek olarak kabul ediliyor. uzun süre sigarasız geçirebiliyorlar. halk arasında "ben sadece alkolle içiyorum" cular
3. aşama sigarasız durabilmelerine rağmen sürekli düşüncelerinde sigara içme isteği olan kişiler. teklifleri reddetmeleri zorlaşıyor. kısaca "otlakçılar"
4. aşama sigaraya hayır diyemediğinizde 4. son aşamaya gelmiş oluyorsunuz. "tiryaki"
bir sigara sizi öldürmeye yetseydi muhtemelen sigara içmezdiniz
sigara sizi öldürüyor ama çok yavaş, o kadar yavaş ki siz bunu anlamıyorsunuz. gerçi 1 sigarada ölseydiniz philip morris'in pek işine yaramazdınız. sigara içerek, bu firmaların köleleri oluyorsunuz, onların reklamını yapıp bunun için para ödüyorsunuz. aslında sadece sizi öldürmüyor, philip morris'in satışlarını patlatan 5 marlboro man de kanserden öldü.
zehri salan amerika'da, sigaranın akciğer kanseri ile ilişkisi olduğu ortaya çıktıktan sonra tüketim düşüşe geçiyor. %40'lardan %11'lere gelmiş durumda. kendileri üretmesine rağmen en az sigara içen ülkelerden biri amerika. olan tabii ki her zamanki gibi fakire oluyor. gelişmemiş ülkelerde sigara tüketimi daha fazla. gelişmiş ülkelerle gelişmemiş ülkeler arasındaki ayrım cinsiyete göre dağılımda ortaya çıkıyor. örneğin, almanyada erkeklerin sigara içme oranı %25 iken kadınların 17. türkiyede erkeklerin oranı %40 iken sigara içen kadınların oranı sadece %13. ülke geliştikçe kadınlar daha çok sigara içiyor. isveç'te kadınlar erkekleri geçmiş örneğin, %11.20 e 10.60%. kadın ekonomik özgürlüğünü elde ettikçe sigara içmeye başlıyor. sigara içmek marlboro man dan kalan ekonomik olarak bir güç göstergesi, sigara tüketiminin kadın erkek arasındaki farkın azalması aynı zamanda da ironik bir şekilde gelişmişlik göstergesi... (kaynak: oecd daily smokers)
sigara kullanımını azaltmak için alınması gereken önlemlerden biri vergi
who'nun önerdiği vergi miktarı %75 bizde %82 civarında bir vergi alınıyor. vergiden daha çok etkili olan yaptırım ise, kapalı alan sigara yasağı. 2009'da gelen yasak sigara tüketiminde gözle görülür bir düşüş yaşatmış. fakat bu dramatik bir düşüş değil. kullanımı daha da azaltmak için amerikanın uyguladığı gibi sosyal izolasyonları arttırmak gerek. insanları sigaradan soğutmak için sigara içenleri izole hale getirmeniz gerekiyor. kapalı alanda sigara içilmiyor tamam ama mekanlar 2009'dan beri öyle bir evrim geçildi ki, hepsi sigara içilebilir hale geldi. bir keresinde arkadaşımla sigara içilmeyen kafe arıyoruz, sigara içiliyor mu? diye sorduk "içiliyor buyrun" dediler... kafeler sigara içilebilsin diye dizayn ediliyor adeta. bir de üstüne nargile trendi başladı. iş yerinin önünde sigara içmek yasaklansın bakalım kim sigara içiyor? insanlar sigara içtiklerini göstermek, sosyalleşmek için içiyor zaten. sosyalleşmesini kısıtlarsan sigaradan vazgeçeceklerdir.
sigara tüketimi ile eğitim seviyesi arasında ters bir korelasyon var
(kaynak: education level and smoking) sigarayı tahmin edeceğiniz gibi daha çok alt sınıf içiyor. eğitim süresi arttıkça sigara kullanım oranı düşüyor. ayrıca ebeveynlerinin eğitim seviyesi de cocuklarının sigara tüketiminde oldukça etkili. gelişmiş ülkelerde daha da gelişmiş sosyal bir hayat var. sigara tüketiminin sosyalleşme ilgili olduğunu anlatan bruce alexander'in tasarladığı rat park adında fenomen haline gelmiş bir deney var.
iki kafes var; birinci kafesin içi boş, iki kap var. birinde sadece su, diğerinde ise morfin içeren bir çözelti var. ikinci kafeste ise fareler için her şey mevcut; havadar ve ferah, standart kafesten çok daha büyük, güzel manzaralı ve farelerin seks yapabilme imkanları da var. ve birinci kafesteki gibi iki kap var. birinci kafesteki farelerin büyük bir kısmı morfinli suyu tercih ederken. `ikinci kafesteki fareler normal suyu tercih ediyor.` bazı durumlarda erkek farelerde bu fark 20 kata kadar çıkıyor. dişilerde de benzer bir eğilim söz konusu ama bu kadar dramatik bir fark yok. bu morfinle yapılmış bir deney olsa da bu etkiyi bütün bağımlılık yapan maddelerde görebilirsiniz. hayatınız sıkıcı ise sizi mutlu eden maddelere ilginiz artıyor. (kaynak: the rat park experiment)
sigara bizim düşmanımız, onu yenebilmek için düşmanımızı iyi tanımamız gerek
tütün içerisinde bir çok madde var ama nikotin en dikkat çekeni. bağımlılık seviyesi alkolden daha yüksek olan bu madde düşük dozda uyarıcı, yüksek dozda gevşetici etkiye sahiptir. sigara içtikten 7 saniye sonra nikotinik asetil kolin reseptörleriniz uyarılır ve bu da asetilkolin, norepinefrin, epinefrin, vazopressin, seratonin, dopamin ve beta endorfin gibi kimyasalların salımını artırır. ayrıca dopaminin etki süresini uzatarak beyin ödül sistemlerinin uyarımlarını artırır. kısa yoldan mutluluk yani. ancak sigaraya başlamadan önceki mutluluk seviyenize asla ulaşamazsınız. bu kısa vadeli mutluluk sizi uzun vadede mutsuz yapar. eski mutluluk seviyenize ulaşmak için sigara içersiniz ama asla o seviyeye çıkamazsınız. sigara size hep en zayıf zamanınızda saldırır; uykudan yeni uyanınca, kötü bir haber aldığınızda, alkollüyken, orgazmdan sonra, yemekten sonra kısacası en mutsuz anınızda tekrar mutlu olmak için sigaraya başvurursunuz. içinizde hemen mutlu olmak isteyen ve tatmin olmak bilmeyen mutluluk canavarı oldugunu düşünün. ve bu canavar size sürekli sigara içmenizi söylüyor, sizi cok iyi tanıyor ve en zayıf anınızı kolluyor. hiç hazırlık yapmadan bir anda karar verip onu yenebileceğinizi mi düşünüyorsunuz? sigarayı bırakmayı deneyenlerin %5 i sadece bunu başarabiliyor. yardım alanlar ise bu oran %20'lere çıkabiliyor.
sigarayı bırakma stratejilerinden en önemlilerinden biri bırakacağınız günü önceden belirlemeniz
bu gün sizin için önemli bir gün olmalı, örneğin çocuğunuzun doğacağı gün, yeni işe başladığınız gün, mezun olduğunuz gün, spora başladığınız gün, doğum gününüz vs. sigaranın yerine sizi meşgul edecek başka bir şeyi koymak iyi gelebilir. bu sigara içme düşüncesinden sizi uzaklaştırır. fakat bu çoğunluğun yaptığı gibi abur cubur yemek olmamalı. bir tiryaki için sigarasızlık sevdiği bir kişiden mahrum kalmasına benzer. sigara bir yerde libidonuzu aktardığınız bir sevgili gibidir. asıl korkunuz sigarayı bırakamamak degil, sigarayı bırakmaktır.
sigaranın fizyolojik etkisinden çok psikolojik etkisi var
bunu kanıtı ise rüyalar. sigarayı bırakanların ortak noktası sıklıkla rüyalarında kendilerini sigara içerken görmeleri. bilinçaltına bu kadar işlemeseydi bu kadar insan rüyasında sigara içer miydi? hatta oral dönemle ciddi alakası olduğu düşünülmekte. oral fiksasyonun sigara üzerindeki etkisi ne kadar anne sütü emdiğinizle ilgili olabilir. eğer az emdiyseniz veya fazla emdiyseniz oral fiksasyona daha duyarlısınız demektir.
sigarayı bırakmakta yardımcı olabilecek willingness adında bir metot var
örnekle anlatmak gerekirse; sigara bağımlılığı olan kişi, kendini sigara içerken düşünüyor ve ondan gerçekten zevk aldığını hissetmeye çalışıyor. böylece beynindeki şiddetli istek ağı adıyla bilinen bölge etkinleşiyor. sonra da bu isteği bir anda baskılıyor. adeta şalteri indirir gibi. kendini içerken hayal ettiği sigarayı söndürüyor ve ondan kendini soğutmaya çalışıyor. bu alıştırmaları tekrarladıkça kişinin o konudaki iradesi güçleniyor ve kendini daha iyi kontrol edebilmeye başlıyor. bu method yeni olsa da epey etkili sonuçlar alınmış.
hayattan zevk almanın onlarca kısa ama sağlıksız yolu var. oldukça açık ki bu konularda farkındalığınızı arttırdıkça kendi benliğinizden çıkıp, kendinize dışardan tarafsız bakabildiğinizde bu talihsiz seçimlerin esaretinden kurtulmak çok daha kolay. sigaraya başlamanız sizin suçunuz değil ama içmeye devam etmeniz sizin suçunuz...