Dünya'ya 44 Dakikada Bir Sinyal Gönderen Gizemli Gök Cismi: ASKAP J1832-0911

askap j1832-0911; 5 bin ışık yılı uzakta, samanyolu’nun derinliklerinde "merhaba ben buradayım" diye bağıran bir gök cismi. öyle sıradan bir "ben buradayım" değil ama; her 44 dakikada bir, tam 2 dakika boyunca radyo ve x-ışını sinyalleri saçıyor. ne yapıyor? sinyal gönderiyor. neden yapıyor? bilmiyoruz.
şimdilik bildiğimiz tek şey, doğasının pek de sıradan olmadığı. bilim insanları “bu ya bir magnetar ya da manyetik bir beyaz cüce olabilir” diyor ama sonra da “ama değil gibi ya...” diye ekliyorlar. çünkü hiçbir senaryo şu an gözlemlenen her şeyi tam olarak açıklayamıyor. yani ortada bir bilmece var.
nature dergisinde yayınlandı, askap radyo teleskobu keşfetti, chandra x-ray teleskobu doğruladı. evet, uzay dedektifleri iş başında ama hala dosya açık. çünkü bu arkadaş, daha önce gördüğümüz hiçbir şeye tam olarak benzemiyor. “yeni bir kozmik fenomen mi lan bu?” diye düşündüren cinsten. astrofizikçiler, "buna benzer bir şey gördük mü?" diyorlar, cevap: hayır. sinyal var, periyot düzenli, x-ışını var, radyo dalgası var, ama tanım yok.
belki de evrende daha önce hiç gözlemlenmemiş bir yıldız ölümü türü. ya da yıldız bile değil, bambaşka bir şey. birileri "uyuyan uzaylı vericisi" dese yine “hmm olabilir” diyecek noktadayız. o kadar bilinmez.
evren yine "siz daha hiçbir şey bilmiyorsunuz" diyerek kafamıza taş atıyor.
açılın, astronom geldi
kayıp bir uydudan geliyordur falan diyenler olmuş. dünyadan gönderilen uydular genellikle x ışını üretmez ve o kadar uzağa gitmeden dünyaya geri düşer. voyager ikilisi hariç... dünyayla iletişimde bulunan uydular genellikle mikrodalga yani düşük enerjili sinyaller gönderir. x ışını üreten uydular genelde askerî amaçlıdır ve sık kullanılmaz. bunlar kontrollü olarak düşürülür. kazara yörüngeden çıkıp gidecek olursa, 15 bin ışık yılı kadar uzağa gidene dek bataryaları tükeneceği için herhangi bir sinyal de üretemez. bildiğim kadarıyla bu tür bir uydu da yok zaten yörüngede çıkıp giden. zaten ışınların kaynağı bu olsaydı, uzaklaşırken sinyalleri takip edebiliyor olurduk ve bunlar büyük ihtimalle periyodik olmazdı.
x ışınları uzayda, çok yüksek enerjili bölgelerde oluşur. bunların periyodik atımlar şeklinde gelmesi de bunun kendi ekseni etrafında belirli bir hızda dönen bir cisme ait olduğunu gösterir. bu tür cisimler ağırlıklı olarak ölü yıldız kalıntılarıdır.
o zaman bunu ilginç kılan ne diye sorabilirsiniz? gök bilimi açısından ilginçliği şu ki magnetar dediğimiz hayli yüksek manyetik alana sahip bir çeşit nötron yıldızı var ve bunların da dünyaya benzer periyodik ışınlar gönderdiğini biliyoruz, ancak bunlar, istisnalar dışında genellikle saniyeler bazındaki aralıklarla ulaşır. 44 dakika çok uzun bir aralık. bu bir magnetar ise oldukça yavaş dönüyor olmalı ki bu onu astronomi açısından ilginç ve incelemeye değer kılıyor. beyaz cüce de olabilir dense de bu olasılık daha düşük çünkü bir beyaz cücenin hem x ışını hem de radyo dalgası yayması tamamen imkânsız olmasa da son derece düşük bir olasılık. eğer bu bir beyaz cüce ise yine astronomi açısından ilginç bir sistemle karşı karşıya olduğumuz söylenebilir.
konunun dünya dışı akıllı yaşam ile bir ilgisi olmadığından da gönül rahatlığıyla emin olabilirsiniz.