Edebiyat Dünyasında Bugün Bir Benzeri Olmayan Italo Calvino'nun Hayat Hikayesi
italo calvino, 15 ekim 1923’te anne-babasının bilimsel araştırmalar yaptığı havana-küba’nın bir banliyösü olan santiago de las vegas’ta doğar. milliyetçi olmasalar da, italyan köklerini unutmasını istemeyen ebeveynleri ona italo adını verir. yıllarca meksika ve başka orta amerika ülkelerinde yaşamış olan babası tarım mühendisi ve botanikçi; annesi ise botanikçi ve aynı zamanda üniversitede hocadır ve italo doğduktan iki yıl sonra calvinolar italya’ya dönerek san remo’ya yerleşirler.
calvino’nun çocukluğu, doğayla iç içe, babasının yönettiği çiçekçilik araştırma merkezinin olduğu evleri la meridiana‘da ağaca tüneyen baron’a da esin kaynağı olacak şekilde ağaçlara tırmanarak ve dalların arasına tüneyerek geçer.
italyancadaki başarısından dolayı 1934 yılında italya’da kraliyet lisesi’ne kabul edilen italo'nun alesi, eğitim vermedikleri din derslerinden muaf tutulmasını ister. bu durum, katoliklerin çoğunlukta olduğu bir ülkede calvino’nun bazı sorunlar yaşamasına yol açsa da eğitimi esnasında repubblica gazetesinin gelecekte müdürü olacak eugenio scalfari ile sıra arkadaşı olarak öğrenim görür.
calvino’nun kitaplarla ilk tanışması egzotik dünyalara, fantastik serüvenlere olan tutkusunu oluşturacak olan kipling ile gerçekleşir. aynı dönemde mizah dergileri okumaya başlaması calvino’yu çizgi roman çizmeye yöneltir. öte yandan sinemaya da ilgi duyar. san remo’da yaşadığı keyifli ve siyasete yönlenmemiş ergenlik dönemi, savaşın başlamasıyla sona erer.
kısa hikayeler, tiyatro oyunları ve şiirler yazdığı lise döneminden sonra torino üniversitesi tarım fakültesi’ne yazılsa da 1943’te floransa üniversitesi’ne transfer olur. bu sıralarda, lise arkadaşı eugenio scalfari ile olan yakın ilişkisi kültürel ve siyasi bir bilinçlenme dönemini başlatır. huizinga, montale, vittorini, pisacane okumaya, anti-faşist bir tutum benimsemeye başlar.
8 ekim 1943’te askere çağrılırsa da gitmediği için bir süre gizlenmek zorunda kalır ve 1944’te italyan komünist partisi’ne katılır. anne-babasının almanlar tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildiği esnada garibaldi grubuna dahil olarak deniz alpleri’nde partizan mücadelesinde yer alır.
savaş bittikten ve anne babası da salıverildikten sonra, gazete ve dergilerde çalışır. torino’da vittorini’nin dergisi politecnico’ya, parti’nin resmi gazetesi l’unita’ya yazılar yazar. italya’nın yeniden yapılanmasında ve faşizme karşı tavırda en gerçekçi programa sahip olduğuna inandığı komunist parti'ye katılan calvino, bu arada tarım fakültesi’nden ayrılıp tezini joseph conrad üzerine yazarak 1947’de mezun olacağı edebiyat fakültesi’ne geçer. aynı yıl torino’daki einaudi yayınevinde çalışmaya başlar. daha sonraları bu yayınevinde editör olan calvino’nun tüm yapıtları burada yayınlanır.
ellili yılların başına doğru calvino, savaş zamanında yaşadıklarını anlatan öyküler yazmaya başlar ve örümceklerin yuvalandığı patika adlı kitabını natalia ginzburg ile einaudi yayınevini tekrar canlandırmaya çalışan yazar arkadaşı cesare pavese ile paylaşır. pavese, sayesinde 1947’de yayınlanan kitap hatırı sayılır bir başarı sağlar. örümceklerin yuvalandığı patika’yla prestijli riccione ödülü’nü kazansa da yazar olarak kariyerinin başlamasını sağlayan cesare pavese’in intiharı üzerinde derin bir sarsıntı yaratır.
torino’da, önemli yazarlarının eserlerine katkıda bulunduğu editörlük tecrübeleri esnasında politik ve edebi yönde gelişimini de önemli derecede artırır. bu deneyimleri bir kış gecesi eğer bir yolcu gibi, okur ve metin arasındaki ilişkinin analizini oluşturduğu olağanüstü kurguların yanı sıra yarı-kurgu eserler de yaratılmasını sağlar.
1949’da yayınlanan ve kısa hikayelerden oluşan karga sona kaldı adlı kitabında direniş ve savaş sonrası italya’sını konu ederken 1960 yılında salento ödülü’nü kazandıran ikiye bölünen vikont (1952), ağaca tüneyen baron (1957) ve varolmayan şövalye (1959) üçlemesiyle 1950’lerde yön değiştirir. bu son derece fantastik romanlar, o zamanki toplumu konu almasa da alegorik olarak o günkü sosyal ve politik meselelere dair derin bir endişeyi dile getirir.
1959’da calvino savaş sonrası entelektüel sol kanadın öncüsü elio vittorini ile birlikte sol politik partilerin karşı karşıya kaldıkları krizleri, sosyal, tarihi ve edebi sorunları çözmeye eğildikleri menabò adlı dergiyi kurar.
calvino, jorge luis borges, ferdinand de saussure, roland barthes ve vladimir propp ile tanıştığı göstergebilim ve yapısalcılığın etkisi altında alışıldık temalarından uzaklaşarak, modern bilimin hayali koşullar yaratmak üzere kullanıldığı ve evrenle insanların yaratılışını konu alan kozmokomik öyküler ile sıfır zaman’ı bilinç akışı yöntemini kullanarak yazar.
calvino, einaudi’deki işinden ayrılmadan 1964’te paris’e taşınır ve burada tanıştığı arjantin asıllı esther singer ile evlenir. bir yıl sonra kızları abigail doğar. “benim için en ideal yer bir yabancı olarak yaşamanın en doğal olduğu yerdir” diyen calvino italya’dan uzakta yaşamaktan mutludur. çünkü burada tanıştığı raymond queneau ve françois lelionanais önderliğinde yürütülen amacı yazı yazmakla ilgili tüm olasılıkları keşfetmek ve yazıya matematiksel yapıları uygulamak olan oulipo (potansiyel edebiyat atölyesi) etkisiyle daha çok anlatım diline ve yoruma odaklandığı kesişen yazgılar şatosu’nu yayınlar. kitapta öyküler büyülü tarot kartlarının okunmasıyla oluşturulur, kartlar yalnızca geleceği tahmin etmekte değil, ama geçmişi tekrar yaratmak için de kullanılır.
1969’da queneau’nun mavi çiçekler adlı kitabını italyanca’ya çevirir. 1972’de kahramanı, imparatorluğundaki çeşitli hayali kentleri anlatarak yaşlı kubilay han’ı eğlendiren marco polo olan ve arzu, bellek, yaşam, ölüm gibi temaları büyük bir incelik ve şiirsellikle işlediği görünmez kentler’i yayınlar. göndergesel edebi oyunlar içeren kitabı bir kış gecesi eğer bir yolcu ise 1979’da yayınlanır.
1980’de ailesiyle birlikte italya’ya geri döner ve yerleştiği roma’da la repubblica gazetesinde olan çalışmalarını yoğunlaştırır. denemelerini topladığı una pietra sopra: discorsi di letteratura e societa adlı kitabı 1980’de, insan ve evren, doğa ve insan iletişimindeki gizli benzerlikleri bir iç konuşmayla sorgulayan bay palomar’ı anlattığı palomar ise 1983’de yayınlanır.
19 eylül 1985’te calvino geçirdiği beyin kanaması sonucunda sinea’da yaşamını yitirir. altı dersten oluşması gereken amerika dersleri’ni tamamlanamaz, ama beşi bir kitapta yayınlanır.
cosimo, agilulfo, medardo, palomar, qfwfq, pfwfp ve nicelerine duyduğum tüm sevgiyle...