Efendi Olduğu Sürece Her Şeyi Elde Edebileceğini Sanan Erkek Düşüncesi: Nice Guy Syndrome

Nice Guy Syndrome nedir? İlişkilerde, kadınlardan istediği sevgi ve saygıyı görmek için toplumun istediği kalıplara uyan erkeklere genellikle nice guy syndrome deniyor. İnceleyelim.
Efendi Olduğu Sürece Her Şeyi Elde Edebileceğini Sanan Erkek Düşüncesi: Nice Guy Syndrome
Leonard Hofstadter

Nedir, ne değildir?

nice guy syndrome, karşı cinsten istediği ilgiyi elde edemeyen erkeklerin kafalarında yarattıkları bir savunma mekanizmasıdır. şu cümleleri duyarsınız genelde, "kızlar şöyle böyle erkekleri tercih ediyorlar, efendi iyi erkek yalnız kalıyor" gibi. başarısız olduğumuz konularda sorumluluk almak yerine başkalarını suçlamak daha kolay oluyor. bunları kendimden biliyorum açıkcası, böyle düşündüğüm ve davrandığım çok oldu.

şikayet etmek, birilerini suçlamak hiçbir şeyi çözmez. bu hava durumuna kızmaya benziyor, hava soğuk diye tepki gösterince hava düzelmiyor. bu sendromdaki insanların farkındalık kazanmaları gerek yani mesela kadınların ilgisini neden çekemediğinin cevabını dürüstçe kendinde bulabilmelisin, kendini tanımalısın, sonrasında mental olarak güçlenmeleri ve kendi eksiklerinin, sorunlarının üstüne gitmeleri gerekiyor. ancak çoğu kişi bunları pas geçecek, mental sorunlarımız fiziksel sorunlar kadar açık olmuyor, büyürken de ruh sağlığımız konusunda eğitilmiyoruz.

Ted Mosby

Detaylandıralım

adam, hoşlandığı kıza sürekli iyi davranıyor, istediğini yapıyor kendini beğendirmek için. ama kız ondan hoşlanmayınca, "seni sadece arkadaş olarak görüyorum" diyince adam "ben sana hep iyi davrandım, yine de efendi adam yerine piçlerle (jerk) çıkıyorsun, tam bir *r*spu ruhlusun, lütfen bana ver" diyor. yani nice guy syndrome'una sahip adamlar, kızlara iyi davranınca o kızların onunla yatacağını zannediyor. kızların bu amaçla dünyada olduğunu düşünüyor. kızla vakit geçirirken iyi huylu, nazik biri olan nice guy, kız tarafından reddedilince kızı yerden yere vuruyor, orospu, sürtük, aklınıza ne gelirse söylüyor. çünkü kızlara iyi davrandığı sürece onlarla birlikte olmayı kendinde hak görüyor.

bonus: "ben nazik biriyim (i'm a nica guy), neden benimle çıkmıyorsun da o p*çle çıkıyorsun?" diyorsa muhtemelen nazik ve iyi huylu biri değildir.

Dawson Leery / Dawson's Creek

Meriç denen kişilik modeli de bu sendromun bir parçası mı yoksa?

meriçlik - temelde "nice guy syndrome" olarak tanımlanan bir hastalığın alt türüdür. buradaki temel ayırıcı, bu hastalıktan muzdarip kişilerin hayattaki istek ve ihtiyaçlarını gidermek için "gizli anlaşmalar" ile hareket etmesidir.

"ben senin istediğin şeyi yapayım, sen de beni sev."
"ben senin duymak istediğini söyleyeyim, sen de beni sev."
"ben senin ihtiyaç duyduğun şeyi sağlayayım, sen de benim ihtiyaç duyduğum şeyi bana ver, yani beni sev."
"ben seni kötülüklerden koruyayım, sen de beni sev."

ancak bu anlaşmaların gizli olması, karşı tarafa şartlar ve yükümlülüklerin beyan edilmesini bırak ima bile edilmemesi sebebiyle nadiren beklentinin karşılanması sebebiyle meriç/nice guy'lar sürekli artan bir kızgınlık ve hayal kırıklığı ile yaşarlar.

işin kötüsü, tuttukları yolun yanlış olduğunu düşünmedikleri için, yaptıkları şeyin derecesini artırma yoluna giderler. tıpkı "kötü not aldığım derse daha çok çalışmam lazım demek ki" mantığıyla "ayşe için yaptığım x y z yetmiyorsa o halde ben üstüne a b c şeylerini de eklemem lazım" diye düşünüp gizli anlaşmalarında kendilerine düştüğünü hayal ettikleri şeyleri daha büyük bir şevkle yaparlar.

elbette karşılığında beklentileri de aynı orantıyla büyür.

ilişki içerisinde bulunan erkek bile gizli anlaşmalarla hareket ettiği için esasen istediği gibi bir ilişki içerisinde kendini neredeyse asla bulamaz. zira istediği ve ihtiyacı olan şeyler konusunda muğlak bile olmadığı, doğrudan gizleme yoluna gittiği için, karşısındakinin bu istekleri karşılamaya niyetinin olup olmadığı, niyeti geçtim buna yeterliliği olup olmadığını bile anlaması imkansızlaşır.

sen karşındaki insandan beklentilerini, bir ilişkiden isteklerini, ihtiyaçlarını net bir şekilde ortaya koyma, şartlar senin istediğin şekilde gelişmediği zaman bunu açık bir şekilde ele alma, onun yerine kendi kafandan "ben bunu yaparsam böyle karşılık görürüm, böyle olursam şöyle karşılık görürüm" gibi gizli anlaşmalar yarat, sonra karşı taraf bunlara uymadığı zaman mevzu patlasın.

kuvvetle inandığım tahminim şudur ki erkeğin şiddete meylettiği durumların %99'unun arkasında bu türden bir hayalkırıklığı ile sonuçlanmış gizli anlaşma modeli yatıyor.

meriçlerin problemi tam olarak budur. gizli anlaşma ile isteklerini elde etme çabası. isteklerinin açıkça dile getirilmesi ve bunun kaçınılmaz neticesi olarak bazen reddedilmesi ile yüzleşmek istememek, reddedilmek yerine gizli anlaşmalarla ilişkilerini yürütmeye çalışmak.

halbuki net olsa, açık olsa çok daha rahat edecek ve sinsi hareketlere ihtiyacı kalmayacak. ihtiyaçlarını kendine itiraf edemediği için, bu ihtiyaçları karşılama yetisi olan insanlarla birliktelik kurma gibi bir sonraki adıma geçemeyen meriç kardeşimiz hayatı boyunca torun torba sahibi de olsa, mutsuz bir şekilde yaşayıp gitmeye maalesef mahkum.