Enstrüman Çalan İnsanlar Çalmayanlara Oranla Birçok Alanda Daha Üstün Geliyor
müzisyenler enstrümanlarını her ellerine aldıklarında beyinleri ciddi tepkiler verir. müziği okurken, çalışmış oldukları hareketleri yaparken, dışarıdan sakin ve odaklanmış olarak görünmelerine rağmen, beyinleri ciddi bir çalışma yürütmektedir.
son 30 yıldır, bilim insanları, gerçek zamanlı incelemelerle, beynimizin nasıl çalıştığı hakkında dev buluşlar yaptılar. bunu yaparken, bazı tarama aletleri kullandılar. insanlar bu makinelere bağlandıklarında, okumak ve matematik problemleri çözmek gibi görevlerin her birinin beyinde karşılığı olan bölgeleri ve bunların o andaki etkinlikleri izlenebiliyordu. araştırmacılar, katılımcılara müzik dinletince, katılımcıların beyinlerinde çok ciddi etkileşimler ile karşı karşıya kaldılar. beyinlerinin birden çok bölgesi aynı anda parlıyordu. sesi işleyip melodi ve ritm gibi öğelerine ayrıştırdıktan sonra, hepsini bir araya getirerek birleşik bir müzik deneyimi oluşturuyorlardı. beyin, bu işi, müziği ilk duyduğu andan ayağımızla tempo tutmaya başlayana kadar geçen kısacık anda yapıyordu.
fakat bilim insanları müzik dinleyenlerden ziyade, müzisyenlerin beyinlerini incelediklerinde havai fişek patlamaları, dev bir şölene dönüştü. ortaya çıktı ki, müzik dinlemek, beyni gayet ilginç etkinliklere soksa da, enstrüman çalmak, beyinde komple bir vücut egzersizi ile eşdeğer. bilim insanları, beynin birden çok alanının parladığını, aynı anda farklı bilgileri, karışık, birbirleri ile ilgili ve şaşırtıcı derecede hızlı serilerle işlediğini gördüler.
peki müzik hakkında, beyni böyle aydınlatan şey ne idi? bilim insanları bunu şöyle cevaplıyor;
bir enstrüman çalmak beynin hemen hemen bütün bölümlerini aynı anda meşgul ediyor, özellikle de, görsel, işitsel ve motor kortekslerini. başka herhangi bir egzersiz gibi, enstrüman çalmak için disiplinli ve planlı bir çalışma bu beyin işlevlerini güçlendiriyor. müzik dinlemek ve enstrüman çalmak arasındaki en bariz fark, enstrüman çalmanın beynin iki yarımküresi tarafından da kontrol edilen ince hareket becerilerine ihtiyaç duymasıdır. aynı zamanda sol beynin daha ilişkili olduğu sözel ve matematiksel keskinlik ile sağ beynin öne çıktığı yenilikçi ve yaratıcı içeriği birleştirir. bu sebeplerden enstrüman çalmanın beyindeki corpus callosum bölümünün, yani iki yarımküre arasındaki köprünün hacmini ve etkenliğini artırdığı bulunmuştur. böylece beyinde mesajlar daha hızlı ve daha çeşitli yollardan iletilebilir. bu, müzisyenlerin hem akademik hem de sosyal ortamlarda sorunlara daha etkili ve yaratıcı çözümler getirebilmesini sağlar. müzik yapmak duygusal içeriğini ve mesajını, üretmeyi ve anlamayı da kapsadığı için, müzisyenlerin, planlamayı, strateji üretmeyi ve detaylara dikkati normal insanlara göre çok daha efektiftir.
kavramsal ve duygusal alanları analiz etmeyi gerektiren birbiriyle bağlantılı görevler kategorisinin hafızamızın çalışma sistemine de etkisi vardır. gerçekten de müzisyenler, anılarını daha hızlı ve efektif oluşturup saklayarak gelişmiş hafıza becerileri gösterirler. çalışmalar, müzisyenlerin yüksek derecede işlevsel beyinlerini her bir anıya birden çok bağlantı (kavramsal, işitsel veya duygusal anlamda) vererek kullandığını bulmuştur. bu, beyinde iyi bir internet arama motoru etkisi yaratmaktadır.
bütün bu faydaların, örneğin spor veya resim yapmak yerine sadece müziğe özel olduğunu nasıl biliyoruz? bilim insanları bu konuları da araştırdılar, şimdiye kadar bulduklarına göre bir müzik aleti çalmayı öğrenmenin sanatsal ve estetik alanları, diğer araştırılan bütün etkinliklerden farklı. aynı seviyede kavramsal beceri ve sinirsel işlem gösteren katılımcılar üzerine yapılan birkaç rastgele çalışmaya göre, bir dönem müzik öğrenimi görmüş olanlar diğerlerine nazaran birden çok beyin bölgesinde gelişme gösteriyorlar.
edit: kaynak: anita collins