Euro 2024'ten Önce Okumalık: Avrupa Futbol Şampiyonasının Bütün Tarihi

2024 ayağı 14 Haziran'da başlayacak ve Almanya'da düzenlenecek turnuvanın tarihçesi, buyrun.
Euro 2024'ten Önce Okumalık: Avrupa Futbol Şampiyonasının Bütün Tarihi

euro 1960

aslında, turnuvanın ismi avrupa uluslar kupası ismi veya avrupa şampiyonası şeklinde 1996'ya kadar anılmaya devam etti ama euro 96 ile euro xx kısaltması yaygın hale geldi. ilk turnuva fikri, dünya kupası fikri ile hemen hemen aynı zamanlarda ortaya atılmıştı ama üstüne düşülmedi. 1960'a kadar ingiltere'nin kendi milletler turnuvası oldu, orta avrupa turnuvası adında bir turnuva oldu ama 1960 yılı ile ilk kapsamlı turnuva ortaya çıktı. ilk turnuvada ingiltere, hollanda, belçika, italya, batı almanya ve isveç yoktu. 17 takım katılmıştı. turnuva, yarı finale kadar çift maçlı eleme, yarı finalde ev sahibi takımın ülkesinde tek maç şeklinde olacaktı. final kısmı günümüzün fa cup formatı gibiydi. lakin, 17 takım içinden birisi baştan elenmeli idi, çünkü eşleşme sağlanmıyordu. irlanda cumhuriyeti ile cekoslovakya ön eleme oynadı ve irlanda elendi. turnuvada çeyrek finalde ispanya ile sovyetler birliği eşleşince, ispanya sovyetleri boykot ederek maçlara çıkmadı. sovyetler yarı finale kaldı. fransa'nın ev sahibi olduğu turnuvada sovyetler birliği, yugoslavya, fransa ve çekoslovakya dörtlü finale kaldı. turnuvayı ise sovyetler birliği kazandı.

euro 1964

turnuvaya katılım bu yıl için 29 takıma çıkmıştı. haliyle, ön eleme maçlarının dışında da başka bir çözüm gerekiyordu. 26 takım ön eleme oynadı, kalan 3 takım bay geçerek son 16 turuna kalmıştı. bunlar sovyetler birliği, avusturya ve lüksemburg idi. lüksemburg, son 16ya kalmakla da durmamış, çeyrek finale çıkmıştı. çeyrek finalde de danimarka eşleşmesinde 2 maçta eşitlik bozulmamış, kurallar gereği tarafsız sahada oynanan 3.maç ise danimarka'nın galibiyeti ile bitmişti. lüksemburg'un peri masalı buraya kadardı. turnuvanın ev sahibi ispanya olmuş, turnuvayı da sovyetler karşısında 2-1 kazanmıştı.

euro 1968

avrupa uluslar kupası ismine sahip olan organizasyon, ismini avrupa şampiyonası olarak değiştirmişti. takım sayısı 31 olmuştu ve bu kez grup aşamalı eleme organizasyonu söz konusuydu. 7 adet 4 takım, 1 adet 3 takımlı grup vardı. 8 grubun birincisi, çeyrek finalist oldu. çeyrek final çift maç usulü eleme ile oynandı. kalan 4 takım, italya, ingiltere, sovyetler ve yugoslavya idi. ev sahibi italya, yarı finalde sovyetler birliğini yazı tura atışı ile elemiş ve finali de ilk maç uzatmada da berabere bittiği için, ikinci maçta kazanmıştı. italya için bu tarz şampiyonluklar bir klasik olacaktı. daha sonra grup aşamasında maç kazanmadan dünya kupası bile kazanacaklardı.

euro 1972

32 takımlı grup aşamalarının sonucunda yine 8 çeyrek finalist belirlenmiş, batı almanya, belçika, macaristan ve olmazsa olmaz sovyetler birliği kalan 4 takım olmuştu. ev sahibi de belçika olmuştu. almanlar, büyük golcüsü gerd müller ile bu kupayı kazanmıştı. sovyetler ise ikinci olmuştu.

euro 1976

turnuva formatı yine 8 grup, çift maç çeyrek final ve 4 takımın turnuva final aşamasına katıldığı şekildeydi. bu kez sovyetler, çekoslovakya'ya çeyrek finalde elenmisti. ev sahibi ise yugoslavya idi. çekoslovaklar, almanlar ile oynadığı finalde maçı penaltılara götürmüşler ve tarihi panenka penaltısı ile kupayı kazanmışlardı.

O penaltı


euro 1980

turnuva formatında bu kez değişiklik olmuş, ev sahibi olacak takım, elemeler başlarken belirlenmişti. böylece, ev sahibi ülkenin direkt turnuvaya katılması imkanı da doğmuş, bunu da kazanan italyanlar olmuştu. kalan 31 takımı 7 gruba bölmüşler, italya ile birlikte 7 grup birincisi, bu kez son 8li final turuna katılmışlardı. kalan 8 takım 2 adet 4lü gruba ayrılmış, grup liderleri final maçına, ikincisi de avrupa üçüncüsü olma maçına çıkmıştı. turnuvayı, batı almanya kazandı. belçika ikinci oldu.

euro 1984

fransa'daki bu turnuvanın yıldızı ev sahibi fransa'nın kaptanı michel platini idi. yine 8 takımlı 2 gruplu final aşaması vardı ama bu kez ilk 2 takım birbiri ile eslesip, önce yarı final, sonra finale gidiyordu. üçüncülük maçı ise hiç olmadı. ispanya-batı almanya maçında son dakika golü ile gruptan çıkmayı başaran ispanya, finale kadar gitmiş, kalecisi arconada'nın hatası ile de kupayı vermişti. ispanya'ya elenen almanların teknik direktörü jupp derwall ise avrupa şampiyonluğu için çıktığı yolun sonunda galatasaray'a geliyordu.

Arconada'nın hatası 


euro 1988

almanlar, bir önceki turnuvada erken elenmenin acısını bu turnuva ile çıkartmak istiyordu ama ev sahibi olmaları da işe yaramadı. yıllardır bir kupa kazanma hasreti ile yanıp tutuşan total futbolun mucidi hollandalılar bu kez onları evinde yenip, finale çıkmıştı. finalde de durmadılar. uzun zamandır finale hasret sovyetler karşısında kazanıp, şampiyon oldular. elbette bu turnuvanın en akılda kalan olayı da van basten'in müthiş golü idi.

İşte o gol


euro 1992

ev sahibi isveç idi. kalan 7 takım grup aşamalarını geçerek gelen ingiltere, fransa, hollanda, almanya, iskoçya, sovyetler birliği ve yugoslavya idi. lakin, elemeleri geçen bu takımların 2 tanesi turnuvaya katılamadı. sovyetler dağıldığı için bağımsız devletler topluluğu adı altında sovyetler içinde yer alan ülkelerden oyuncular bir takım oldular. yugoslavya ise iç savaş yüzünden uefa tarafından men edildi. uefa, onların yerine grup ikincisi danimarka'yı turnuvaya çağırdı. turnuvaya sadece 9 gün kala alınmış bu karar yüzünden, danimarka oyuncuları tatillerini bırakıp turnuvaya geldiler. ilk 2 maçta gol bile atamadılar ama 3. grup maçında fransa'yı yenip yarı finale çıktılar. burada penaltılar ile bir önceki şampiyon hollanda'yı elediler, finalde de almanları yenip, plajdan gelerek şampiyon oldular.

euro 96

ingiltere'de yapılacak olan turnuvaya katılacak takım sayısı 8'den 16'ya çıkmıştı. elemelerde ise 47 takım vardı artık. elemede maç sayısı artmış, katılacak takım sayısı da aynı şekilde artmıştı. türkiye ise 5 takımlı grubunda isviçre, isveç, macaristan ve izlanda ile oynayacaktı. türkiye, o dönem için bir mucizeyi başarıp, son torbadan katıldığı bu elemelerden turnuva hakkı ile çıkmıştı. lakin, turnuva ise bizim açımızdan tatsız geçmiş, alpay-vlahovic eşleşmesinde yapılmayan faul ile her şey moral anlamında bitmişti. gol dahi atamadan döndük. alpay ise fair play ödülü kazandı. turnuvayı ise bütün turnuvayı neredeyse sakat sakat geçiren ve toplamda yarım saat bile oynanayan oliver bierhoff'un altın golü ile almanlar kazanmıştı. ingiltere ise çok keyifli bir ev sahipliği yapmıştı.

Yapılmayan faul


euro 2000

ilk kez iki ülkeli ev sahipliği ile düzenlenen turnuvaya biz de katılmıştık. hollanda ve belçika'nın birlikte ev sahibi olduğu turnuva bizim için çok büyük umutlarla gidilmiş bir turnuva idi. mustafa denizli'nin içimizdeki irlandalılar söyleminin damgasını vurduğu eleme turunun neticesinde, grupta italya, belçika ve isveç ile eşleşmiştik. italyanlar çok formda idi. biz ise işi ev sahibi olan belçika maçına bırakmıştık. hakan şükür'ün de wilde'in milli takım kariyerini bitirme sebebi olan golü ile çeyrek finale kalmıştık ama orada da alpay boş durmamıştı. rakibine yumruk atıp oyundan atılan alpay bizi 10 kişi bırakmıştı. üstüne arif de penaltıcı olmamasına rağmen penaltı kullanıp kaçırmış, maçı 2-0 kaybederek elenmiştik. turnuvayı ise fransa milli takımı trezeguet'in altın golü ile 2-1 kazanmış, yarı finalde 5 penaltı kurtaran ve finalin son dakikasına önde giren italyanlar ise kaybetmişti.

euro 2004

portekiz'in ev sahibi olduğu, turnuvaya çok iddialı hazırlandığı bir turnuva idi. biz ise dünya üçüncüsü olarak buraya gelememiştik. çek bir letonya faciası yüzünden letonya'ya elenmiştik. turnuva ise tarihin en büyük sürprizine sahne olmuş, çeyrek finalde fransa'yı 1-0, yarı finalde çek cumhuriyetini 1-0, finalde de portekiz'i 1-0 yenen yunanistan'ın zaferi ile bitmişti. turnuva sonucu, dünyada futbolun yönünü fazlasıyla değiştirmiş, rakibinden fazla gol atanın kazandığı oyun fikri, yerini "gol yemezsen 1 tane atarak da kazanabilirsin" şekline dönüşmüş, çoğu favori olmayan takımın aşırı katı savunmalara yönelmesine sebep olmuştu.

euro 2008

tarihimizin en iyi turnuva performansı bu turnuvada gelmişti. 2002 dünya kupası dahil, her maçımız diğerinden daha keyifliydi. ikinci maçımız olan isviçre maçında 1-0'dan, üçüncü maçımız olan çek cumhuriyeti maçında 2-0'dan, çeyrek final maçımız olan hırvatistan maçında 120.dakikada 1-0 geriye düşüp dönmüştük. yarı final almanya maçı ise en iyi performansımızın olduğu maçtı 2-1'den 2-2'yi de yakaladık ama son dakikada bu kez bizi alt eden almanlar oldu. turnuvayı ise dünya futboluna önümüzdeki yıllarda damga vuracak barça iskeletine sahip ispanya kazanıyordu. o ispanya'nın teknik direktörü ve 3.forveti de turnuva sonunda fenerbahçe'ye geliyordu.

euro 2012

biz bu turnuvaya katılamamıştık. ukrayna-polonya'nın ev sahibi olduğu turnuvada 2008 avrupa, 2010 dünya kupası şampiyonu ispanya ile prandelli'nin de rossi'yi defans ortasına koyduğu 3-5-2'si ile italya final oynadı. ispanya, turnuvayı sadece 1 gol yiyerek şampiyon tamamladı. diğer takımlarla arasında o kadar fark vardı ki, hırvatistan maçında sahada alonso-busquets-xavi-iniesta-fabregas ve jesus navas ile bir 20 dakika oynamışlar, kaleye kadar pas yapa yapa girmişlerdi:


turnuvanın en ikonik anı ise mario balotelli'nin golü ve sevinci idi:


euro 2016

turnuvaya gidebilmemiz için son maçlarda portekiz, danimarka'ya yenilmemeliydi. slovenya, litvanya'yı yenmemeliydi. slovakya, lüksemburg'u yenmeliydi. polonya, irlanda'yı yenmeliydi. ispanya, ukrayna deplasmanında kazanmalıydı. kazakistan, deplasmanda letonya'yı yenmeliydi. biz de evimizde izlanda'yı yenmeliydik. 10 kişi kaldığımız maçta, selçuk inan'ın frikiği ile turnuva hakkı kazandık.

Frikik


lakin bu turnuvaya gitmek ülkemiz için çok büyük bir kayıp yaşattı. ülkece milli takımdan uzaklaştık. prim kavgası, saha içi olaylar, teknik ekipteki kavgalar yüzünden birkaç senemizi milli maç izlemez şekilde geçirdik. turnuvayı ev sahibi fransa ile finalde karşılaşan portekiz, uzatmada attığı golle kazanmıştı. işin tuhaf tarafı portekiz 3 grup maçını berabere bitirmiş, son 16 ve çeyrek final maçlarını da berabere bitirip, uzatma ve penaltılarla yarı finale kadar gelmişti. 90 dakikasını kazandığı tek maç galler ile oynadığı yarı final maçıydı. finali de uzatmada kazanmıştı.

euro 2020

pandemi sebebiyle ertelenmiş olan turnuva 2021'de avrupa'nın bir sürü ülkesinde oynandı ama adı euro 2020 olarak kaldı. biz uzun zaman sonra bu turnuvaya katıldık ama burada da canımız sıkıldı. ne oyun olarak, ne kadro olarak beklentileri karşıladık. bireysel irfan can kahveci yeteneği ile tek golümüzü atabildik. italya'nın en başından itibaren oldukça dominant ve planlı bir sistemle oynadığı turnuvada finali, turnuvaların değişmez kaybedeni ingiltere ile karşılıklı oynadı. italya, ingiltere'nin evindeki finali penaltılar ile kazanarak son şampiyon ünvanını elde etti. turnuvanın en akılda kalan olayı, christian eriksen'in sahada kalbinin durması ve yaklaşık 15 dakika süren müdahalenin ardından hayata döndürülmesi idi.