Fazla Vakit Ayrılan Bir Aktivitenin Kişinin Düşünce ve Hayallerini Etkilemesi: Tetris Sendromu
“herhangi bir aktiviteye, oldukça fazla zaman ayırıp, yüksek ilgi düzeyi gerçekleştirdiğiniz yani takılıp kaldığınızda oluşan bir durumdur” diye tanımlamış sitesinde erkan tozluyurt.
bu sendrom, bir şeyi gerçekten öğrenmek isteyen insanın kesinlikle karşılaşacağı durumdur. aksi halde orada adanmamışlık vardır. öğrenilmek istenen şeyde hep eksikler kalacaktır. öğrenmek için kafaya taktığım, emek verdiğim her konuyu gün içinde düşünürüm, yatarken düşünürüm, rüyamda görürüm, uyanınca üzerine tekrar düşünürüm, üzerinde çalışmaya devam ederim. bu süreci yaşamadığım konularda hep yüzeysel bilgilerin sahibi oldum, vasat yetkinlik sağladılar bana.
size somut katkılar sağlayacak konularda tetris sendromu son derece faydalı bir göstergedir!
tetris sendromu için verilebilecek bir diğer örnek olarak ise;
çocukken o kadar çok mario oynuyordum ki, servisle okula giderken mario'yu çatılardan, ağaçlardan, sokak lambalarından, arabalardan atlatıyordum. hatta kafamı da hareket ettiriyormuşum, bi keresinde biri fark etmişti de, ne he yok ha tepkisi vermiştim. hayatımı etkileyen çok bi yönü olmadı ama, yoksa oldu mu?