Fenerbahçe'nin Euroleague Şampiyonluğuna Ekşi Sözlük'ten Gelen Coşku Dolu Tepkiler

Fenerbahçe erkek basketbol takımı, 2016 - 2017 sezonunda Avrupa'nın en büyük spor organizasyonlarından Euroleague şampiyonu olarak Türk spor tarihindeki en büyük başarılardan birine imza attı.
Fenerbahçe'nin Euroleague Şampiyonluğuna Ekşi Sözlük'ten Gelen Coşku Dolu Tepkiler
DHA


yıl 2015. final four madrid'de. real madrid ilk final four'una çıkan fenerbahçe'yi döve döve yenmiştir.

yıl 2016. final four berlin'de. finale çıkmışız, 20 sayı geriden gelmişiz ve son topta ribaundu alamadığımız için kupa cska'ya gitmiş.

yıl 2017. final four istanbul'da. finale çıktık ama bu defa farklı. herkes inandı, herkes bekledi. ve şampiyon fenerbahçe.

kelimeler kifayetsiz.

kimsenin dikkatini çekmedi ama yarı final ve final maçı dahil olmak üzere iki maçta rakipleri 1 kere bile öne geçemedi. 1 dakika bile yenik duruma düşmedi bu takım. euroleague tarihinde ilk defa çeyrek finalde 2 deplasman galibiyeti aldı. muazzam olay. inanılmaz bir olay.


37 yıllık hayatımda, kızımın doğumundan sonraki en büyük mutluluğu yaşatıp salya sümük ağlatmıştır!

farklı takım taraftarı olup da bu maçın önemini ve bu başarının anlamını kavrayıp, desteğini esirgemeyen, bizimle sevinen gerçek sporseverlere de teşekkürü bir borç bilirim!

eksik olmayın!

ulan barış hersek bu dünyaya gelmiş en şanslı oyuncudur aq. adam toplasan 2 senede 50 dk oynamadan 2 euroleague finali, bir euroleague şampiyonluğu, 1 türkiye ligi şampiyonluğu kazandı.

onlarda winner spanoulis vardı ama barış hersek in winner'lığının farkında değildi dünya.

büyük ihtimalle hala tanımıyorlardır ama gerçek mvp barış hersek! :D

willie solomon ile başlayan euroleauge izleme hevesi ve heyecanı. o zamanlar farklar yediğimiz arenada şimdi şampiyon olduk. #fener4glory


koraç kupasında orta 1'deydim deli gibi sevinmiştik. göt kadar boyumuzla bir türk takımının aldığı kupa ile çılgınlar gibi basketbol oynuyorduk. topu her potaya attığımızda sanki kupayı kaldırmışcasına heyecanlanıyorduk. bir yandan da olmayan imkanlarımızla (o zaman internet nerde hey gidi) avrupa basketbolunu takip etmeye çalışıyorduk. biraz kıskançlık biraz üzüntüyle bu kupayı acaba bir gün bu topraklar kazanabilir mi diyorduk.

efesin açtığı bu yolu böylesine güzel bir şekilde renklerine gönül verdiğim takımın taçlandırması inanılır gibi değil.


artık yaşımız geçti ama şunu bilelim yarın türkiyede küçük çocuklar potaya attığı her topta bizim arkadaşlarımızla yaşadığımız heyecanı yaşayacaklar. tüm çocuklar bogdan gibi sayı atmaya çalışacak, ekpe gibi blok yapmaya çalışacaklar, antic gibi soğuk kanlı olmayı deneyecekler ve en nihayetinde obradoviç gibi basketbolu sevecekler. küçük küçük çocuklar bu başarı ile gurur duyacak ve bulabildikleri her pota altında oyunlarını oynayacaklar.

teşekkürler basketbolu seven sevdiren tüm emeği geçenlere hangi birini sayayım şimdi sayfalar yetmez.

biz bu günleri çok bekledik allaha şükürler olsun o kupayı kazandık.

son olarak mazinde bir tarih yatar, sen çok yaşa fenerbahçem.

"today, you learn how it's like to be a winner. tomorrow, you gotta get to know how to live as a winner."

çok büyük iş! hepinize helal olsun!

obradovic winnerlığı > sakallı winnerlığı

bunu açık açık gösteren karşılaşma.


bir yanda fenerbahçe'nin futbol takımına bakıyorsun, şampiyonlar liginde final oynasa rakip takımı tutarsın o derece antipatik.

bir yanda bu basket takımına bakıyorsun. kenarda büyük ve saygılı bir adam var. mücadele eden, çalışan ama hiç rakibine çirkeflik yapmayan, sadece basketbol oynamaya çalışan bir ekip var. sadece takımını destekleyen ona buna parmak sallamayan, saldırmayan bir yönetim var. (o da son yıllarda)

maç oynanırken yalnızca takımını destekleyen, başka takımlara sataşmayan düzgün bir taraftar var. yıllardır bu noktaya gelebilmek için yapılan bir planlama, çaba var. şimdi böyle bir takım varsa rakip de olsa sonuna kadar desteklenir. kendi takımın şampiyon olmuş gibi sevinilir.

bu başarıyı küçümseyen kim varsa ya fanatiklikten gözü dönmüş bir karakterdir ya da basketbolla ilgili en ufak bir bilgisi yoktur.

tişikkirlir ibridiviç <3

Sporx

kupayı bir türk takımı gibi kazanmadığından küçümsenmeye çalışılmaktadır.

bu kadar rahat maç seyretmeye alışık değiliz. 

- serbest atışlarda yüreğimiz ağzımıza gelmedi.
- son saniyeye kadar kupa gitti mi acaba demedik.
- şöyle bir geriye düşüp moralimiz bozulmadı.
- durum dengedeyken hakemler rakip lehine düdük çalmadı.
- rakip takımla şöyle ağız tadıyla kavga edilmedi.

herkes ilk günden biliyordu ki fenerbahçe kupayı alacak. ne real madrid maçında ne final maçında en ufak bir tereddütü olmadı. rahat rahat estire estire aldı kupayı.

kupayı bu şekilde alması kupanın önemsizliğinden değil fenerbahçe'nin kalitesinden kaynaklıdır.

doğrudur literatürümüze bir kerem tunçeri kerem tunçeri kerem tunçeri ve kupa bizim repliği geçmedi. o da murat kosova'nın beceriksizliği. murat murathanoğlu anlataydı gör sen ne cevherler çıkıyordu.

Kerem Tunçeri Kerem Tunçeri Kerem Tunçeri


jelko obradoviç geldikten sonra sistem ve düzen kurgusu değişen, her sezon bir öncekine fark atan fenerbahçe'nin, güzel bir takım oyunu ile ortaya koyduğu final four final mücadelesinin neticesinde 2016-2017 sezonunda armamızı zirveye yazdırdığı, avrupa kıtasındaki en büyük basketbol takımı ünvanını eline aldığı maçın neticesidir.

bu olayı biraz detaylandırmak gerekir.

sayın obrakadabra'nın dediği gibi "fsssht! its past!"; geçti sevgili dostlarım. seneye euroleague final four'u neticelene dek avrupanın bir numaralı takımı ünvanımız elimizde. o gün geldiğinde muhafaza etmek için tekrar bir arada olacağız. konumuza dönmek gerekirse;

bizim bu sezon gördüklerimizden sonra neticelendirmemiz gereken en önemli sorunsal türk oyuncuların yetiştirilip euroleague düzeyine çıkartılması olacaktır. bunu sadece fenerbahçemiz için değil, milli takımlar düzeyinde de kupa getirebilecek takımı kurgulamak için söylüyorum.

obradovic maç sonunda dedi ki "ben pasaportlarla ilgilenmiyorum. en çok hakeden parkede olur." bundan sonrası türk oyunculara ve bu spora önem veren kitlenin çocuklarını devlet memuru yapmak yerine sporcu olarak yetiştirmesine bakar. hepimizin çocukları memur olsun, düzenli işi olsun, aman iyi. sonra niye finalde türk yokmuşmuşmuş. kardeşim spor ile para kazanmak, memur yaşamından katbekat fazla olacaktır. tek derdin paraysa sorunun cevabı bu.

ama yok, büyük bir sakatlık geçirir kariyeri biter iş güç yapamaz diye düşünüyorsan; eğer kaliteli bir çocuk yetiştirirsen ve bir gün basketbol (yada diğer herhangi bir branşta) oynayamaz hale geldiğinde kendi yolunu bulacaktır.


obradovic'in gitmeye niyeti yok. burada gördüğü yönetim desteği, taraftar desteği ve müthiş imkanlar ile ona çok güvenen bir ülke seyircisi var. onun gibi 9 kez bu kupayı eline almış bir hocayı bir daha bulamayız. euroleague'i bırak, nba'de bile bulamayız böyle hoca. bu yüzden bu hoca gitmeden bir şeyleri değiştirmek istiyorsak yerli oyuncuların yükselmesini istemeliyiz.

ötekileştirmek istemiyorum ancak sırp, yunan ve rus oyuncular bu işi nasıl yapıyor ve destek alıyorlarsa bizde aynısını yapmalıyız. real madrid'in "rising" takımında ispanyol oyuncu yok. yani aynı sorun sadece bizde değil, dünya devi gördüğümüz kulüplerde de mevcut. buradaki en büyük avantajımız tutkumuz olacaktır.

euroleague bu işin en tepesi. bu düzeyde oynarsak nba takımlarının play-offlara kalma mücadelesi eden takımlarının düzeyinde yer alacağız. ve tabi kupa törenlerinde sırtına ay yıldızlı bayrağımızı alıp sevinenleri görmek ister bu gözler.

bu yüzden iş bizde. obradovic gibi bir faktörün, 25 yıllık deneyimini cömertçe verebileceği ikinci bir takım yok şu anda. işin güzel yanı, belki de bu kadar büyük deneyimi alabilecek ikinci bir avrupa takımı da yok.


finale dönmek gerekirse; oly takımını tebrik etmek lazım. ilk çeyrekte çizgiden, ikinci çeyrekte tam kapasite hücumla ve son iki çeyrekte takım oyunu ile mental deneyimi ortaya koyarak maçtan hiç kopmadan savaşıp yenildiler. cska'dan alacağımız olduğu için onları daha çok arzuladım ama başka bir final four'a kaldı diyelim. neticede kupa finalinde intikam almaya gerek yok, çünkü şampiyonuz!

maçın yayınlanmasına destek veren tüm belediyelere ayrıca teşekkürü borç biliriz. sağolsunlar. ülkemiz adına çok önemli bir maçta, belki de sahadaki 5 adama hiçbir destek olmasa da birliktelik adına çok şey ifade etti bu dev ekranlar.

son olarak diğer takım taraftarlarına ve ezeli dostlarımızın iyi kalpli destekleyicilerine de teşekkürler.