Filmleri Aratmayan Bir Tanışma Hikayesi: "Omzunuza Başımı Koyabilir Miyim?''
birkaç hafta önce bir arkadaşım, iş çıkışı otobüste yolculuk ederken hiç tahmin edemeyeceği, güzel bir olay yaşıyor. yaşadığının güzel olduğunu gece başını yastığa koyduğunda anlıyor.
otobüs sakin, birkaç yolcu var. arkadaşım en arkaya geçip oturuyor, elinde de kitap...bir sonraki durakta otobüs biraz daha kalabalıklaşmaya başlıyor. binen yolcular önlerdeki boşluklara yerleşirken, bir bayan yolcu, arkadaşımın yanına oturuyor ve uyuklamaya başlıyor. kız bir türlü rahat edemediği için başını koyacak yer arıyor; arkadaşımın omzu...
utana sıkıla arkadaşıma: ''pardon, aşırı şekilde uykusuzum, dayanabilecek gibi değilim, bir süre omzunuza başımı koyabilir miyim ?'' şeklinde ricada bulunuyor. arkadaşım da durur mu, yapıştırıyor cevabı: ''tabi tabi sorun değil.''
gayet sıradan bir olaymış gibi kitabını okumaya devam ediyor arkadaşım fakat okumak denirse...okuduğundan bir şey anlamıyor. arada kıza bakıyor, kız da arada ona bakıyor derken kız, ineceği durağa geliyor ve arkadaşıma kusura bakmamasını söylüyor. arkadaşım da öneminin olmadığı söylüyor ve birbirlerini iyi akşamlar diliyorlar.
aynı günün gecesi arkadaşım beni arayarak çok enteresan bir şey yaşadığını söylüyor, kızdan da hoşlanmış. ertesi gün için plan yapıyoruz birlikte. kızın otobüse bindiği yerde bekleyeceğiz ve o, kızla tanışacak. ben hiç ihtimal vermediğim halde arkadaşım ısrar ediyor.
ertesi gün tam da planladığımız gibi durağa beklemeye gidiyoruz ama bir sorun var, kız ya arkadaşımı hatırlamıyorsa ?
ya arkadaşım sapık gibi bir duruma düşerse ? ya da kız için bu yaşadığı sıradan bir olay da olabilir. bütün riskleri göze alıp beklemeye başlıyoruz.
yarım saat geçiyor, bir saat geçiyor gelen giden yok. artık gitmemiz gerektiğini söylüyorum. hatta artık dalgaya vurmaya çalışıyorum olayı. nafile, arkadaş ısrarcı.
duraktaki sıraya doğru bakan arkadaşımın bir anda gözleri parlıyor. ''siktir lan ciddi olamazsın'' diyorum. ''aha vallaha o'' diyor. arkadaşım durağa doğru yaklaşıyor fakat gayet temkinli; o, kıza baktığı sırada kız da ona bakarsa ve onun da gözleri parlarsa gidip konuşacak, ikinci ihtimalde de yaşadığı olay sadece bir anı olarak kalacak.
kızın yanına geliyor ve hiçbir şey demeden bekliyor. beklenmedik şekilde, kız arkadaşıma ''aa merhaba, geçen gün için kusura bakmayın, binecek misiniz ?'' diyor. arkadaş da gülüyor ve bineceğini söylüyor. ben de o sırada park halinde olan arabalardan birine yaslanmışım sigara içiyorum.
onlar otobüse bindikten sonra, ben de kızılay'da biraz dolanıyorum. bu arada telefonum çalıyor, arayan arkadaşım: ''kanka bu iş oldu'' diyor.
4-5 günlük sürecin ardından arkadaşım beni arayıp aralarının çok iyi olduğunu söylüyor. birkaç gün sonra da sevgili olduklarını...
ne zaman buluşsak böyle bir tesadüfün ancak filmlerde olabileceğini düşünüp gülüyoruz.
onlar da ne zaman otobüse binse kendilerini evlerinde hissediyor.
ben de, ikisinden de izin alıp, bu hikayeyi buraya yazıyorum.