Fransa Kralı 14. Louis'nin Batının Yeme İçme Alışkanlıklarına Tek Başına Yön Vermesi
ülkemizde, avrupa'da ve amerika'da sofralarda baharat olarak sadece tuz ve karabiber bulunmasının sebebinin fransız kralı 14. louis olması ufkunuzu açabilir.
vücudumuzun metabolik fonksiyonlarının çalışması için günlük olarak 3-8 gram arası tuza (ya da kimya derslerinden bildiğimiz haliyle nacl'ye (sodyum klorür)) ihtiyacı olduğunu düşünürsek, sofralarımızda tuzun sürekli yer alması sürpriz değil. bu yüzden tarih boyunca tuz, hep önem verilen bir ürün olmuş. roma askerlerinin maaşlarının bile tuz (italyanca sale) olarak ödenmesi tuza verilen değeri gösterirken, bu olay ingilizcedeki maaş kelimesinin (salary) de esin kaynağı olmuş.
biber ise aslında vücudumuzun ihtiyaç duyduğu bir gıda değil. buna rağmen, anavatanı güneydoğu asya'dan baharat yoluyla avrupa'ya taşınmaya başladığından beri sofraların vazgeçilmezi haline gelmeye başlamış. ayrıca farklı hastalıkların (kalp, mide, iltihap) tedavisinde kullanılmış. karabiberden daha önce kıymet gören biber türü ise aslında "uzun biber" (piper longum) olmuş:
karabibere göre biraz daha acı olan bu tür, daha zenginlerin ulaşabileceği bir ürün haline gelirken romalı halkın geri kalanı da daha ucuz olduğu için karabibere yönelmiş. aynı zamanda karabiberin avrupa'da yetiştirilmeye başlaması ürünü iyice yaygınlaştırmış. karabiber o kadar popüler hale gelmiş ki; 410 yılında romayı yağmalayan vizigot kralı 1. alarik'in kuşatmayı kaldırmak için fidye olarak istedikleri arasında altın ve gümüşle birlikte karabiber de yer almış.
yeni dünyanın keşfinden sonra yeni baharatlarla tanışılması karabiberin popülerliğini biraz düşürse de, 17. yüzyılda yaşamış midesine ve yediklerine düşkün fransız kralı 14. louis'in saray şeflerine yaptığı talepler batının yemek yeme alışkanlıklarına ve baharat seçimine yön vermiş (iddiaya göre, kralın otopsisinde midesinin normal bir insana göre iki kat büyüklükte olduğu görülmüş).
bu krala kadar saraylarda daha önce tuzlu ve tatlı yemekler aynı anda servis edilirken, kralın gurmeliğini bilen şefler önce kralın iştahını açmak için tuzluları, sonra da doyduğunu hissetmesi için tatlıları servis etmeye başlamışlar. yemeklerin tadını alabilmek istediği için çok baskın baharatlara karşı olan kralın talebi üzerine; yemeklere sadece tuz, karabiber ve maydanoz koymaya başlamışlar. versay sarayı'nın ilk sakini olan kral, yemek seçimleriyle önce sarayda yaşayan onbinlere ve devamında avrupanın geri kalanına kendi yeme-içme alışkanlıklarıyla yön vermiş.
karabiber, doğduğu topraklar olan güneydoğu asya ve diğer asya ülkelerinde kullanılan baskın baharatlar ve soya sosu gibi soslar sebebiyle bu kadar öne çıkmasa da; avrupa ve amerika'da sofralarda tuzla birlikte kendine yer bulmaya devam etmiş.
kaynak (ing.)
kral 14. louis'in yeme içme düzeniyle ilgili bir yazı (ing.)