"Gemide Kadın Uğursuzluk Getirir" İnancı Nereden Geliyor?
çoğumuz filmlerde, kitaplarda vs. duymuşuzdur bu sözü. bakıldığı zaman orta çağ düşünce yapısını en iyi şekilde veren sözlerden biri gibi görünse de nihayetinde o dönemler için oldukça lazım gelen bir inanıştır bu.
neredeyse tamamı erkeklerden oluşan mürettebatın içerisinde kadın bulundurmak, o gemiyi ateşe atmaktan farksızdı. neredeyse hepsi eğitimsiz kimselerden oluşan mürettebat, aylar hatta yıllar süren uzun yolculuklar esnasında nadiren uğradıkları limanlar haricinde kadın yüzü görmüyorlardı ve gemide bulunan kadına sarkıntılık etmeleri yahut bu kadın yüzünden kavga etmeleri kaçınılmaz görünüyordu.
bu sözü dünya üzerinde inanç hâline getirmeyen hiçbir donanma yoktu. nitekim eski zaman gemilerinde şimdiki gibi lüks tuvaletler de bulunmuyordu. erkekler orsadan aşağıya işemekte bir sıkıntı görmezlerken aynı şeyi bir kadının yaptığını düşünelim! günümüzde dahi hâtun kişisi bundan rahatsız olacak; erkekler de onu izleyeceklerdir.
avrupa'da olduğu kadar osmanlı'da da yasaktı gemilerde kadın bulundurmak. kaldı ki boğazdaki tekne taşımacılığında bile kadınların tek başlarına kayıklara binmeleri yasaktı. yine de devletlere yahut devletlerin hizmetindeki özel kuruluşlara bağlı olan gemilerde soylu kadınlar görmek mümkün olabiliyordu ancak bu kadınlara bırakın sarkıntılık etmeyi, mürettebat muhtemelen yüzlerini bile göremiyordu.
korsanlar arasında ise kadını soylu - köylü diye ayırmak gibi bir durum yoktu. onlara göre kim olursa olsun gemide kadın taşımak uğursuzluk getirirdi.
1155 yılında cenevizliler, bizans ile bir ticaret anlaşması yapmışlar ve özellikle ticaret gemileri hususunda çok sağlam imtiyazlar elde etmişlerdi. lâkin dördüncü haçlı seferi sonrasında marmara bölgesi'nde bu imtiyazlarını kaybeden cenevizliler, venedikliler ile yarışamaz hâle geldiler.
bu siyasî ve ticarî çekilmeler devam ederken cenova bandıralı bir gemide bulunan iki kadın yüzünden mürettebat arasında kavga çıktı ve olay öyle büyüdü ki gemi kullanılamaz hâle geldi. bu olaydan sonra 1251'de cenova liman yönetiminin aldığı kararla gemilerde kadın bulundurulması tamamen yasaklandı. aynı kararnâmede gemide 100'den fazla yolcu bulundurulması da yasaklanmıştı.
1731 yılında ise büyük britanya kralı ikinci george, kraliçe nizamnâmeleri ve amirallik talimatları isimli kurallara " gemide kadın bulundurmak kesinlikle yasaktır " ibaresini de ekledi. fransa, isveç, hollanda gibi ülkelerde de kanunlaştırılan bu durum aslında yakın döneme kadar tüm devlet donanmalarında uygulanan bir yasaktı.
ayrıca o dönemin şartlarına göre düşünürsek; nasıl ki herhangi bir engeli bulunan ya da aşırı zayıf ve güçsüz erkekler mürettebata dahil edilmiyorsa kadınlar da iş gücü hususunda erkekler kadar verimli olamayacaklarından dolayı boşa külfet olarak değerlendiriliyorlardı.
lâkin yine de tarih, kadın korsanların varlığını yazmıştır.
grage o'malley, anne bonny, mary read gibi isimlerin yanında bir de günümüzde çoğu kişi tarafından denizlerin gördüğü en acımasız korsan olarak nitelendirilen çinli kadın korsan cheng sao vardır ki emrinde 80.000 korsan olduğu söylenir. kızıl bayrak filosu'nun kaptanı olan bu hâtun korsan, mürettebatına kadınların da alınmasına izin vermiştir. güney çin denizi'ni tamamen kontrol altına alan bu hâtun, uğradığı her yere de uğursuzluk götürmüştür. nihayetinde doğu hindistan şirketi'nin de desteğiyle çin yönetimi bu korsan filosunu dağıtmış, yüzlerce korsanı idam etse de cheng shih'yi affetmiştir. muhtemelen karşılığında akla hayale sığmayacak hazineleri almıştır devlet.
evet, gemide kadın uğursuzluk getirir söylemi bitti sanmayın! 2010 yılına kadar venedik'te kadın gondolcu yoktu. tâ ki giorgio boscolo adlı bir hâtun, çok büyük çabalar sonucunda bu yetkiyi alana dek. ancak 2017 yılında venedik gondolcular derneği başkanı aldo reato, "kadınları kayıt yaptırmaları için cesaretlendirmemeliyiz!" şeklinde bir açıklama yapmıştır.
valar morghulis ablalar...