Gladyatör Filminde Gördüğümüz Zalim Roma İmparatoru Commodus Gerçekte Nasıl Biriydi?

Joaquin Phoenix'in Gladyatör filmindeki efsane canlandırmasıyla akıllara kazınan Commodus (MS 161-192), gerçekte nasıl biriydi?
Gladyatör Filminde Gördüğümüz Zalim Roma İmparatoru Commodus Gerçekte Nasıl Biriydi?

Kimdir, necidir?

commodus... 180-192 yılları arasında roma imparatoru ve gladiator filmine ilham kaynağı olmuş tarihi şahsiyet. en büyük tarihsel hatasının, babası marcus aurelius tarafından başlatılan, roma'nın germenlere karşı giriştiği harekatı durdurarak bütünüyle kabuğuna çekilmesi, bunun karşılığında iç işlerinde aşırı bir savurganlık ve keyif düşkünlüğü ile zevkü sefaya yönelten bir tavır sergilemesi kabul edilir. ayrıca tam bir megaloman olduğu kesindir. ülkedeki bütün kurumların adına (senato ve ordu dahil) commodus sözcüğü eklemiş, romanın altın çağını ilan etmiş, ayların adlarını bile kendine ithaf ettiği sıfatlarla değiştirmiştir.

bir başka hatası da, hristiyanlara karşı devam eden kovuşturmaları, "altın çağ" görüntüsüyle bağdaşmadığı gerekçesiyle, durdurmasıdır. bugün ise roma'nın gerçek altın çağını sona erdiren imparator olarak kabul edilmektedir (bkz: bes iyi imparator cagi)

bütün bu icraatları sonucunda roma imparatorluğu tarihi bir dönemeçten belki de yara almadan kurtulabilecekken, hem ekonomik, hem kültürel hem de askeri bir çöküş dönemine girmiş, bu dönem roma için bir anlamda sonun başlangıcı olmuştur.

kendi gücüne ve güzelliğine aşık olduğu doğrudur. zaman zaman arenada gladyatörlerle kılıç tokuşturmayı sevdiği de doğrudur. fakat ölümü arenada rakibinin elinden değil, kendisine karşı aralarında hristiyan olduğu söylenen karısının da yer aldığı kişilerce girişilen organize bir ayaklanma (hıyanet) sonucunda banyosunda yıkanırken, narcissus (şiirsel adalet adamı) adında bir atletin elinden olmuştur.

commodus: muhtemelen troid rahatsızlığına sahip, epey sıkıntılı roma imparatoru

babası filozof olmasına rağmen kendisinde filozofluğa dair ize rastlanmamıştır.

zulüm etmeyi seven biri olduğunu çocuk yaşta banyonun suyunu yeterince ısıtamayan kölesini sıcak suyun içine atarak göstermeye başlamıştı. imparator olduktan sonra da olaylar olaylar...

gladyatör olmayı da sevdiğinden 70'ten fazla gladyatör karşılaşmasına çıkmıştır. tabii ki bu maçlar hileli olduğundan hiç birini kaybetmemiş olan diğer gladyatörlere olmuştur... hatta gladyatörlüğü o kadar çok sevmiştir ki, bazen bir köle satıcısı gibi, bazen gladyatör okulu sahibi gibi giyinir. pazardan aldığı bir at arabasıyla diğer gladyatörlerin arasına girer onlarla goygoy yapardı. zaten sonra hepten çığrından çıkacak kendini hercules (bkz: herkül) sanmaya başlayacaktır. hatta kendini herkül'e benzettiği çok güzel bir portresi de vardır (kendisini sevmesem de büst güzeldir).


megalomanlığı da yanında bonus gelir. roma şehrinin adını kendi adıyla değiştirir.

daha tonla manyaklığı var fakat gece gece aklımda kalanlar bunlar... zaten bir süre sonra ne senato ne de halk buna dayanabilir. en sonunda banyoda şampiyonluk kazanmış bir atlet tarafından boğularak öldürülür.

ölümü bayram gibi karşılanır ve senato tarafından kendisine dair ne iz varsa silinmesi kararı alınır (bkz: damnatio memoriae).

commodus, marcus aurelius gibi büyük bir filozof imparatorun oğlu olup, babasına pek benzemeyen liderdir

bizans imparatoru vii konstantin ile anılan bir unvan vardır: porphyrogenitus. bu sözcük latinceye antik yunancadan geçmiştir, kökleri mor anlamındaki porphyra ve doğmuş anlamındaki gennetostur, haliyle porphyrogenitus mor doğumlu gibi bir manaya gelir ve ebeveyninin saltanatı sürerken dünyaya gelen çocukları ifade eder. bu terim her ne kadar bizans'ta ortaya çıkmış olsa da roma'da da mor hükümdarlığın ve gücün rengidir ve commodus'un önceki hükümdarlardan farklı olarak ilk porphyrogenitus olarak tarihe geçtiği antik paraların üzerinde yazan tarihlerden anlaşılmaktadır.

makamını commodus'a bırakmış olmak belki de marcus aurelius'un hatırlanan nadir başarısızlıklarından biridir. flavius hanedanından aurelius'a kadar tahta meşru varis geçirmek alışılmış bir durum değildir. babasının vefatından sonra commodus, markoman savaşları'nı (bellum germanicum et sarmaticum) generallere karşı gelerek bitirmiş ve zafer kutlamaları yapmış olsa onu bu karara iten en önemli etmen roma'ya bir an evvel dönmek isteyişi olmuştur.

cassius dio dönemi betimlerken "altından bir imparatorluğun paslanmış ve demirden bir hâle düşüşü" gibi bir tabir kullanmıştır. commodus'un politik konulara ilgisizliği ve hedonizmi onu manipülasyona açık hâle getirmiş, özellikle sıkıcı işleri başkalarına yıkması roma için büyük felaketlerle sonuçlanmıştır.

commodus yönetimini anlayabilmek için iki praefectus praetorioya bakmak şarttır: perennis ve cleander.

perennis ismi ile, flavius vopiscus 'a ait yazılarda karşılaşılabilir.

"perennis autem commodi persciens invenit quem ad modum ipse potens esset, nam persuasit commodo, ut ipse deliciis vacaret, idem vero perennis curis incumberet, quod commodus laetanter accepit." (latince eserin tamamı için tık)

sözün özü şudur: perennis commodus'un sorumluluk almak istemeyen karakterini anladıktan sonra devlet yönetimini sıkıcı bulan commodus'a keyfine bakmasını, ağır yükleri kendisinin kaldıracağını söylemiştir. commodus da bunu seve seve kabul edecek, perennis bu sayede rahat rahat kendisini zenginleştirebilecektir. lakin cleander ile ettiği rekabeti kaybeden perennis nihayetinde idam edilecektir.

not etmek gerekir ki flavius vopiscus, historia augusta'nın yazarlarından biridir ve 4. yüzyılda yaşamıştır. bu koleksiyonda yer alan yazıların tarihçiler tarafından pek güvenilir kabul edilmediğini belirtmekte fayda olacaktır. commodus dönemi için cassius dio ve herodian daha güvenilir kaynaklardır.

cassius dio'ya göre ise cleander commodus'un cubiculariusu unvanındaki saoterus'un ölümünde rol oynamıştır. bu olayın nedeni başarısız olmuş bir suikast girişimidir. herodian'ın aktardıkları commodus'un kendi kız kardeşi lucilla'nın bu başarısız suikast girişimini planladığını göstermektedir.

sonuç olarak cleander her kaynakta güç hırsı olan bir karakter olarak aktarılır. durumun vahameti suni açlık dönemi ile zirveye ulaşmıştır:

"ipse commodus in subscribendo tardus et neglegens, ita ut libellis una forma multis subscriberet, in epistulis autem plurimis 'vale' tantum scriberet. agebanturque omnia per alios, qui etiam condemnationes in sinum vertisse dicuntur. per hanc autem neglegentiam, cum et annonam vastarent ii qui tunc rem publicam gerebant, etiam inopia ingens romae exorta est, cum fruges non deessent. et eos quidem qui omnia vastabant postea commodus occidit atque proscripsit. ipse vero saeculum aureum commodianum nomina adsimulans vilitatem proposuit, ex qua maiorem penuriam fecit."

historia augusta'da geçen bu bölümde commodus'un dikkatsizliğinin roma'daki kıtlığa nasıl sebep olduğu açıklanır. kıtlık gerçek ürün sıkıntısından değil devleti yönetenlerin kendi çıkarları için gıda stoklamasından ötürü oluşmuştur. commodus bunu öğrendiğinde sorumluları öldürtür ve onların mallarına el koyar. devamında sanki bir altın çağ başlatmış gibi davranır ve tüm fiyatların düşürülmesini emreder. tüm bunlar devamında daha büyük bir kıtlık ile sonuçlanır.

halkın refah içinde yaşayamadığı, paranın devalüe edildiği bir dönemde imparator olan commodus imajını kurtarmak için güç gösterilerine ihtiyaç duymuştur. arenada kaplan, su aygırı, fil gibi hayvanları öldürmüş ve herkül gibi giyinerek gladyatör dövüşlerinde yer almıştır. eğer roma'ya yolunuz düşerse musei capitolini'de milattan önce 190'lara ait olan bir büstünü görebilirsiniz:

gelgelelim gladyatör dövüşlerini her zaman kazanan commodus, mücadeleleri kazanacağını garantileyerek arenaya inmiştir. adil olmayan bu dövüşler, bittabi itibarını olumlu yönde etkilememiştir. megalomanisi kontrolden çıktığında kendisini romulus (bkz: romus ve romulus/@highpriestess) gibi görmeye başlamış, şehre de colonia commodiana adını vermiştir.

popüler kültürde commodus'u ele alan yapımlara gelirsek

netflix'teki roman empire reign of blood serisi bazı tutarsızlıklar içerse de gladyatör filminden daha gerçekçidir. bunda serinin tarihçi röportajlarına da yer vermesinin payı vardır. bu serinin gözle görülür eksikliklerinden biri perennis karakterine yer verilmemiş olmasıdır.

russell crowe ve joaquin phoenix'in başrollerde olduğu gladyatör filminde fiksiyon çok daha baskındır. filmde gösterilen marcus aurelius'un ölüm şekli, cassius dio'nun yazdıkları ile uyuşmamaktadır. dio'ya göre aurelius'un ölümü doktorlarının elinden olmuştur ve filozof imparator, ölümünün commodus'a bağlı görünmesini istemediği için özel çaba bile göstermiştir.

commodus'un ölümü ise hile yaptığından ötürü arenada vuku bulmamıştır. maximus decimus meridius hayali bir karakterdir. gerçekte bu kadar narsist bir kişiliğin ölümüne narcissus adında bir gladyatörün sebebiyet vermiş olması büyük bir ironidir.

bizim commodus'tan alabileceğimiz en önemli dersler; politik liderlerin yüzeysel güç gösterilerinin onların gerçek güçlerini yansıtmaması ve halkın refah seviyesini yükseltmeye hizmet etmemesinin yanı sıra nepotizmin refah düzeyi en yüksek medeniyeti bile yıpratabileceğidir.