Roma İmparatorluğu'nda Onursuzlaştırmanın İlginç Bir Yöntemi: Unutma Cezası
damnatio memoriae, latince bir deyim olup, halk ya da siyasi düşmanları tarafından onursuz olarak kabul edilen kişilerin - genellikle senatörler veya imparatorlar - tüm izlerinin ve miraslarının silinmesini içeriyordu. bir ifade ve yaptırım olarak damnatio memoriae'nin anlamı, kişinin asla var olmamış gibi tüm izlerinin kentin kamusal onuruna uygun olarak roma'nın yaşamından çıkartılmasıdır; sosyal görünüşün özellikle vurgulandığı, "civis romanus" olmanın saygınlık ve gururunun vatandaş olmanın temel gereksinimi olduğu bir şehirde bu, belki de en ağır cezaydı.
en çok cumhuriyet ve imparatorluk dönemlerinde yaygın olan bu taktik, genellikle mahkum edilen bireyin tüm görsel tasvirlerinin ve edebi kayıtlarının tahrip edilmesini içerirdi. bu, bir imparator veya senato tarafından verilen resmi bir karar ya da halk tarafından gerçekleştirilen bir dizi eylem şeklinde olabilir; halkın sevimsiz bir lidere karşı toplu bir ifade biçimi olarak ortaya çıkabilirdi. edebi ve arkeolojik kayıtlar, damnatio memoriae örneklerinin çok fazla kısıtlama ile olmadan verildiğini göstermektedir. aslında, tüm roma imparatorlarının yaklaşık yarısı bir tür kınama aldı ve m.s. 41'de caligula'dan m.s. 388'de magnus maximus'a bilinen 35 imparatorun anıları tarihten silindi.
bu tür yaptırımların sebebi, zalim bir liderin düşüşünü , halkın maddi rahatlama olarak görmesiydi.dahası, roma toplumundaki bu derin maddi yaralar, tiranın ölümünü yüksek sesle ilan ediyordu. hafızayı lanetlemekten çok uzakta olan imajların yok edilmesi, utanç verici anıların kalıcı hale gelmesine hizmet ediyordu. zorbalık anısı silinemezdi, ancak rezil edilebilirdi; tarihsel anlatı, gelecek nesilleri eğitmek ve uyarmak amacıyla yeniden yazılmıştı.
uygulama, bir kişinin hafızası ve mirasının varoluşlarının ayrılmaz bir parçası olduğuna inanılan köklü bir cezalandırma yöntemi olarak kabul edilirdi. bu süreç, kişinin adının ve resimlerinin anıtlardan, yazıtlardan ve heykellerden fiziksel olarak silinmesini içerirdi, genellikle isimler kazınır veya heykeller yeniden şekillendirilirdi. kişinin adının halka açık bir şekilde anılması yasaklanır, soylarının onurları ve unvanları geri alınır ve kişinin suretini taşıyan paralar ve portreler gibi eşyalar yok edilir veya tahrip edilirdi.
bu uygulama tarihte sadece eski roma'da değil, diğer kültürlerde de gözlemlenmiştir. örneğin, firavun hatşepsut (saltanat: m.ö. 1479–1457). kocasının ölümünden sonra, yeğeni ııı. thutmose henüz reşit olmadığı için naipliği üstlendi ve hatta kendisini kral ilan ettirdi. mısır'ı 22 yıl boyunca yönetti ve ülkeyi yeni zirvelere taşıdı. ancak hatşepsut'un ölümünden sonra iktidarı ele alan ııı. thutmose, onun adını ve tasvirlerini sildirdi. tek başına iktidarı kendine mal etmek ve selefinin başarılarını gölgede bırakmak istedi.
bir diğer örnek ise amarna dönemi (m.ö. 1353–1336) olarak bilinir. bu dönemde firavun akhenaton (diğer adıyla ıv. amenhotep), dini bir devrim başlattı. aten güneş tanrısı dışındaki tüm tanrıların ibadetini yasakladı ve başkenti amarna'ya taşıdı. akhenaton'un ölümünden sonra eski din yeniden getirildi. firavun'un halefleri, eski inancın geri dönüşünü meşrulaştırmak amacıyla onun ve karısı nefertiti'nin isimlerini sildirdi.
unutulma hakkı ise modern hukuk sistemlerinde yer alıp kısaca, bireyin geçmişte hukuka uygun olarak yayılmış ve doğru nitelikteki bilgilerinin zamanın geçmesine bağlı olarak erişimden kaldırılmasını ya da gündeme getirilmemesini talep edebilmesi şeklinde tanımlanır. unutulma hakkı, google spain sl, google ınc. v agencia española de protección de datos, mario costeja gonzález (2014) davasından kaynaklanmaktadır. ilk kez unutulma hakkı, silinme hakkının yanı sıra genel veri koruma yönetmeliği'nde (gdpr) kodlanmış ve yer almıştır.kişinin internette yer alan zararlı içerikleri, örneğin bir haber makalesi, tutuklama kaydı, sabıka fotoğrafı gibi kişisel verileri google aramalarından ve internet'ten kaldırılmasıdır.
eskiden unutulma “cezası” ile şimdiki unutulma hakkının kapsamı kıyaslanırsa dünyanın hukuk anlamında ne kadar değiştiğini görebiliriz.