Grev Yapma Fiilinin İnsanda Tarihsel Bir Tatmin Uyandıracak Etimolojik Kökeni

Bugün sorgulamadığımız kelimelerin bazıları güzel tarihi bilgiler içeriyor aslında. Grev de onlardan biri.
Grev Yapma Fiilinin İnsanda Tarihsel Bir Tatmin Uyandıracak Etimolojik Kökeni

grev yapmak: limana gitmek…

17. yüzyılda, paris'te seine nehrinin kıyısında yer alan grev limanı (port de la grève) canlanmaya başladı. adını çakıl taşlarından oluşan sahilinden almıştı.

grève: çakıl, latince grava , ingilizce gravel.

liman çevresinde zamanla gelişen meydana da grev meydanı (place de grève) denildi. o dönemlerde idamların artık sıkça yapılacağı giyotin ilk olarak bu meydana kuruldu.

aynı zamanda işsizlerin iş bulmaları için de bir buluşma yeriydi. liman çevresinde çok fazla hareketlilik vardı ve insanlar orada kolaylıkla iş bulabiliyordu. o dönemde grev yapmak (faire grève) ifadesi iş aramak anlamına geliyordu. ancak 19. yüzyılda liman eski canlılığını kaybedince artık memnun olmayan işçilerin çalışma koşullarını protesto etmek için toplandığı meydan haline dönüştü. grev yapmak, “greve gitmek” de bugünkü “çalışma koşullarınının iyileştirilmesi için organize bir şekilde iş durdurma” anlamını kazanmış oldu.

ingiltere'de ilk olarak 1768'de londra limanındaki denizciler işe çıkmamak için gemilerin en görkemli yelkenlerine vurarak (strike) zarar verme yöntemini kullandılar. zamanla vurarak zarar verme yerine yelkenleri çözme, indirme olarak protesto yöntemleri devam etti.
grev yapmak anlamını ilk yöntem olan strike “vurma” sözünden aldı.

ruslar muhtemelen grev yapmayı ceneviz ya da venedikli denizcilerden görmüşler. grev yapmak anlamına gelen zabastovka sözü aslında italyanca basta “yeter” sözünden rusça gramerle türetilmiş.

zabastovka, “yeter için yapılan” diye çevrilebilir. ilk olarak, yeter demek için yapılan mı? yoksa yeterli şartlar için yapılan mı? demek istemişler belli değil.