Günlük Hayatta Ekseriyetle Uzak Durulması Gereken İnsan Modelleri
empati yeteneği olmayanlar
dar bir çevrede, baskı altında yetişmiş ve birey olma konusunda kompleksler de geliştirmişlerse çok daha yıkıcı bir bencillik ve duygu yoksunluğu ile karşılaşma ihtimaliniz var. yalnızca kendi isteklerini düşünerek hareket edeceklerinden ve karşılarındaki insanların duygularını anlayabilecek yeterlilikte olmadıklarından kendi sorunlarını göremezler, eleştirilere karşı tahammülsüzdürler ve eylemlerinin haklılığı konusunda kendilerini kolayca ikna edebilirler. verdikleri sözleri tutamazlar, kolay yalan söylerler. bugün söylediklerini yarın inkar edebilirler.
okumayan, kendini geliştirmek için çaba göstermeyen sığ tipler
kitap, makale, bilimsel araştırma, ilgi duyduğu herhangi bir konu hakkında uzun yazı okumaz, yaptığı bütün okumalar sığ medya haberlerinden, 140 karakterlik tweet'lerden ibarettir. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bu insanlar, kahvehanede memleket kurtarırken kendini ordinaryüs sanan dayılara benzerler. dunning-kruger etkisi ile kendini çok bilgili sanan tayfadan uzak durmak bir yana, koşarak kaçınız. okumayan insandan hayır gelmez.
en büyük hobisi dedikodu olanlar
durmadan başkalarını çekiştirip bok atmaktan başka hobisi olmayan insanlar, saçtıkları negatif enerji ile zihninizi yavaş yavaş zehirler. hele de yüzüne güldüğü, arkadaş modunda takıldığı kişilerin size çirkin şekilde dedikodusunu yapıyorsa, emin olun ki sizi de onlara ya da daha başka kişilere aynı şekilde, aynı çirkin söylemlerle çekiştiriyor. doğru dürüst bir ilgi alanı, hobisi olmayan boş beleş insanlar başkalarına haset ve gıybet etmeyi hobi haline getirir. bunlarla ne sanat konuşabilirsiniz, ne edebiyat, ne finans, ne felsefe, ne bilim, ne de derinliği olan herhangi bir konu. iş hayatında örnekleri çok fazladır. mobbing gibi pislikler genelde böyle tiplerin başının altından çıkar.
ota boka karışan kaynana modeli
evinizin dekorasyonundan aldığınız eşyalara, facebook duvarınızdan özel hayatınıza her şeyinize burnunuza sokan tiplerdir. kişisel alana saygısı sıfırdır. böyle insanları yakın akrabanız bile olsa hayatınızdan çıkarmanız ya da alabildiğine mesafe koymanız hayatınızdaki huzur katsayısını kesinlikle artıracaktır. bunu yapanları önce sert bir şekilde uyarıp sınırı çizin. kim oluyor da sizin sosyal medyada ne paylaşacağınıza, kimle sevgili olacağınıza, ne giyeceğinize karışma hakkını kendinde görebiliyor? yetişkin, meslek sahibi bireyler olarak ebeveyninizin bile hayatınıza karışmaya, hatta siz sormadan tavsiyede bulunmaya bile hakkı olmamalı.
şikayet kumkumaları
her şeyden her tanrının günü devamlı şikayet eden tiplerdir. böyle bir tanıdığım vardı, abd'de sağlık sektöründe gayet iyi bir işi, geniş güzel bir evi olmasına rağmen her tanrının günü sanki mogadişu'da bir gecekonduda yaşıyormuş havalarında hayatının ne kadar boktan olduğundan yakınıp duruyordu. sürekli negatif takıldığı, ikide bir feleğin sillesini yemiş mağdur edebiyatı yapıp zırladığı için bütün arkadaşları çevresinden birer birer uzaklaştı. böyle hiçbir şeyden mutlu olmasını bilmeyen kişiler, siz pozitif bir şey paylaşınca alttan lafları sokar, mutlu olduğunuz için suçluluk duymanız gerektiğini ima ederler. bu tür enerji vampirlerinden veba görmüş gibi kaçmanız ruh sağlığınız ve huzurunuzu korumak açısından elzemdir.
parasını yönetmeyi bilmeyip çulsuz gezenler, borç isteyip duranlar
aslında fena olmayan bir geliri olduğu halde parasını saçma sapan şeylere çarçur eden, maaşı alır almaz bitirip fakirim diye ağlayan ve ikide bir borç isteyip otlakçılık yapan sorumsuz kişilerdir. doğru düzgün bütçe yapmakla uğraşmayıp temel ihtiyaçlar dışındaki şeylere para ziyan eden kişilerden uzak durmanız sizin yararınıza olacaktır. bunlar bir de utanmadan borç ister, vermezseniz tripler atar, sırf bunların aptalca ve sorumsuz hayat tarzını sponsor etmemek için fakir rolü yapmaya mecbur bırakmak suretiyle sırtınızda ya finansal, ya da duygusal bakımdan yük olurlar. böyle tiplerle selamı sabahı kesmeniz hayat kalitenizi her türlü artıracaktır. en temizi ya maddi durumu sizden daha iyi olanlarla, ya da bütçesini yönetmeyi çok iyi bilenlerle ahbaplık etmek.
insanları ilahlaştırmaya meyilli kişiler
etten kemikten insanları, eğer kendi yapamadığı şeyleri başarmış iseler tanrı kategorisine koyar, yere göğe sığdıramazlar. ancak ilahlaştırdığı kişinin en ufak bir zaafını, beşeri bir tarafını gördüğü anda ilahlaştırdığından daha da ivedi bir şekilde itin götüne sokar, kavgada edilmeyecek laflarla bok atarlar. hele de siz dahil arkadaş çevresinden kişilere bunu yapıyorsa derhal mesafenizi koyup, mümkün olduğu kadar muhatap olmamanızı tavsiye ederim.
eşini, sevgilisini aldatan, sürekli gözü dışarıda gezen tipler
comfort zone'dan çıkmaya götleri yemediği için ayrılmak yerine aldatmayı tercih eden omurgasızlardan her türlü uzak durmak gerekir. eşine canım cicim yapıp millete iş atan evli, çocuklu tipler de sonuçta bir çeşit negatif enerji kaynağıdır. hele de aldatma olayları patlayınca oluşacak dramaya sizi de dahil etme riski olduğundan her türlü uzak durmanız tavsiye olunur.
"pahalıya almışsın" adamları
önümüzdeki beş yıllık kalkınma planı adına aklıma gelen tek fikir; bu adamları etkisiz hale getirmek.
eski işyerimde de satışları arttırmak için, bu adamları piyasadan toplatma fikrimle işyerinin şahbazı olmuştum. bu adamın zengini fakiri, yaşlısı genci çocuğu da yok. zengin olup bodrum açıklarına yat demirlesen, "kazık yemişsiniz üstad şu firmada daha uygundu" derler. çocuk olursun bir plastik top alırsın "olum hamdi abi o fiyata 9 kat kames veriyor lan" der, mahalle maçı motivasyonunu sikip atar, orta direk olursun ortalama bir araba alırsın "abi pahalıymış ya şu modelini alırdınız bunun aynı fiyata" der, yeni arabanın zevkini yaşatmaz sikik.