Günümüzün En İyi Yönetmenlerinden Wong Kar-Wai'nin En İyi Filmleri

1958 doğumlu Çinli yönetmen, modern dönemin en güzel filmlerini çekti belki de. Kendisinin filmografisini inceliyoruz.
Günümüzün En İyi Yönetmenlerinden Wong Kar-Wai'nin En İyi Filmleri

sevgi, aşk, aşık olmak neydi? belki de wong kar wai'nin bize filmlerinde anlatmaya çalıştığı şeydi. unutamadıklarımızdı. boş bir ağaç kavuğuna umutsuzca fısıldadıklarımızdı. bizi yaralayanlar, terk edenler, biz sevdiğimiz halde bizi sevmeyenler ya da bizim sevdiğimiz kadar bizi sevemeyenlerdi. yani anlayacağınız aşk, melonkoliydi, acı çekmekti, kırılmaktı, ağlamaktı, oradan oraya savrulmaktı. tarantino'yu bile ağlatan ama bunu böyle bir amaç gütmeden yapan, filmlerini izleyen herkeste bir kalp kırıklığı etkisi bırakan hong konglu yönetmenimizin filmlerinin hepsini izlemek bir onurdu benim için.

wong gok ka moon

üstadın ilk filmi olması sebebiyle seveni azdır. ancak kesinlikle kötü bir film değildir. seksenlerde arabeks havasının sadece türkiye'de değil, hong kong'ta bile hüküm sürebildiğini bu filmde rahatlıkla görebilirsiniz. nereden nereye gelmiş diye merak ediyorsanız mutlaka izleyin. maggie cheung'un o donuk ve saf güzelliğini görmek için bile izleyin.

ah fei zing zyun

ve wong kar wai yeteneğini, inceliğini ve zekasını bu filmle birlikte konuşturmaya başlar. bir yönetmenin daha ikinci filminde böylesi bir noktaya ulaşması takdire şayan bir başarıdır. aşık olanlar ve aşık olmayı reddedenler, birbirine ucundan dokunan insanlar, çalan ama açılmayan telefonlar, unutulmayan bir dakikalar... her şey bu filmle başlamıştı.

chung hing sam lam

ve benim ilk favorim geldi. iki hikayeden oluşan ve genelde ikinci bölümün daha çok sevildiği müthiş bir başyapıt. şimdiden uyarayım bu filmi beğenmeniz halinde sizde bağımlılık yapacak ve sürekli izlemek isteyeceksiniz. en kötü ikide bir youtube'a girip kendinizi filmin müziklerini dinlerken bulacaksınız.

dung che sai duk

ulaşabilmenin ve dolayısıyla izleyebilmenin zahmetli olduğu film. redux versiyonu ile yenice seyredebilme imkanımız oldu. grandmasters filminde önce dövüş shanelerini de ince bir işçilikle çekebileceğini bize bu filmle göstermiş meğerse. kadın erkek ilişkisini şöyle de güzel özetlemiş aslında. "er kişisi kontrolsüz ve çok özgür biriydi. kadınlar, ona kolayca aşık oluyor, o ise onları incitiyordu".

duo luo tian shi

chunking express filmine bolca göndermenin yapıldığı film. bir nevi devamı da denebilir. mastürbasyon sahnesi, bu işin bile belli bir görsellik ve incelikle anlatılabileceğini gösterir. kimileri çok sever bu filmi, ben de severim ama diğerleri kadar değil.

chun gwong cha sit

üstat aşkı anlatıyorsak neden yalnızca kadın erkek arasında geçeni anlatayım, bu filmde de iki erkek arasındaki aşkı anlatayım demiş. eşcinsel sinemaya karşı bir önyargınız yoksa izleyin kesinlikle. ayrıca bu filmi beğenmek için eşcinsel olmanıza lüzum yok. sinemayı sevmeniz, bu filmi izlemeniz için yeterli bir sebep. tony leung ve leslie cheung neden büyük oyunculardır, oyunculuğa merakı olan arkadaşlar bu filmi izlesin ve cevabına şahit olsun. ayrıca, leslie cheung bu filmden 5 yıl sonra bir otelin 24. katından atlayarak intihar etmiş. nedeni de depresyona daha fazla dayanamayacak olmasıymış.

faa yeung nin wa

ve o geldi. gönlümüzün efendisi, umutsuz aşıkların vazgeçilmezi... ıssız bir adada yanına on tane film seç deseler bu filmi mutlaka yanıma alırdım. sonra da ıssız adada dvd player arar dururdum. bu film, insanı ne de güzel saçmalattırıyor. ne desek ki bu film için. valla inanın elim varmıyor yazmaya. insanda yazacak derman bırakmıyor vesselam. en iyisi derdimizi gidip bir ağaç kovuğuna anlatalım.

2046

seveceksin, ardından sevilmeyeceksin, sonra başkaları seni sevmeye başlayacak; ama ne acı ki sen de onları sevemeyeceksin. ve bu zalim döngü böyle devam edip gidecek. hiç bir yere varmayan bir trende yolculuk ederek, içine anılarını gömdüğün 2046 no'lu odaları arayıp duracaksın.

my blueberry nights

çekmeyeydi iyiydi derler, belki de doğru derler. neyse olur, insandır hata da yapar, günah da işler, tövbe de eder. hollywood bu bırakır mıydı seni, bırakmadı. bir daha kaptırma onlara o güzel yeteneğini. çünkü senin anlattığın aşk hikayeleri batılıların anlayabileceği cinsten hikayeler değil. ben onlara ferhatın neden şirine ulaşmak için dağları deldiğini anlatamam. ya da leylanın bir çirkine vurulup kendini çöllere vurduğunu... ya da ne bilim seven birinin neden sevdiği kadınla değil de gidip bir ağaç kovuğuyla konuştuğunu onlara açıklayamam. onlar romantik komediler çekip insanları kandırmaya devam etsinler. sen bize doğudan seslenmeye devam et.

yi dai zong shi

dediler ki üstat dövüş ustası ip man'i anlatacak. dedik ki olur, ne olacak sanki. bir de ondan görelim. zaten ashes of time filminde dövüş filmleri de çekebileceğini ispat etmişti. bu film de fena değil; ama bir olmamışlık hissi de bırakmıyor değil sanki. galiba bu filmi çekmek istemedi de çekmeye zorladılar gibi duruyor.