Hastanın Hastalığına Karşı Umursamazlık Halinde Olması: Güzel Aldırmazlık

Güzel Aldırmazlık ya da orijinaliyle La Belle Indifference; konversiyon hastalarında sık rastlanan bir durum.
Hastanın Hastalığına Karşı Umursamazlık Halinde Olması: Güzel Aldırmazlık

la belle indifference, tıbbi bir terim. türkçeye güzel aldırmazlık olarak çevrilebilir.

tıp açısından hastanın hastalığına karşı umursamazlık duyması ve histeri durumudur.
hasta açısından belki de kendince bir hayata bağlanma çabasıdır.

kişinin zihni belli bir nedenden dolayı yoğun anksiyete yaşar ve bu anksiyete vücudunda felç, bayılma, ağrı gibi semptomlar olarak karşılık bulur fakat kişi bu durumdan rahatsızlık duymaz. bilakis, anksiyetesi azaldığı için mutludur da... bu durumdan psikiyatri camiası la belle indifference (güzel aldırmazlık) olarak bahseder.

bu güzel aldırmazlık durumu, en sık olarak konversiyonda görülür. çok net bir tanesine şahit olmuştum:

bir adam gelmişti polikliniğe; işsizdi, kredi kartı borcu varmış vesaire. geçim problemleri vardı, anlayacağınız. eve gelip uyumuş ve kalktığında yürüyemediğini fark etmiş. tekerlekli sandalyede gelmişti hastaneye de. tabii nörolojik hiçbir problem bulunamamış, psikolojik olduğu yönünde karar kılınmış. zaten bunu halinden tavrından da hemen anlayabiliyordunuz. gayet sakin, sanki bir şey yokmuş gibi başka şeylerden bahsediyor, kardeşlerinin onun artık yürüyemeyecek olmasına gerektiği kadar üzülmediklerini söylüyordu. hangi insan bir gün aniden yürüyememeye başlasa böyle sakin kalır? böyle ufak tefek şeylere takılır? korkmaz mı insan, şaşırmaz mı? azıcık da olsa ajite olmaz mı, hüzünlenmez mi? içinde bulunduğu duruma aldırmıyordu bildiğiniz, çünkü bu durum onu çalışamadığı için vicdan azabından kurtarmıştı, etrafındakilerin sempatisini, ufak da olsa maddi - manevi desteklerini kazanmıştı. durumundan hoşnuttu, yürüyememesine aldırmıyordu. güzel aldırmazlık teriminin en demonstratif haliydi benim için.