Hayvanların da İnsanlar Gibi Bireysel Karakterleri Var mı?
hayvanlarda karakter, homo sapiensteki karakter oluşumu hakkında da bazı ipuçları verebilir.
eski bir yazımda beş büyük faktör kuramından söz etmiştim:
oldukça popüler olan bu indikatör; açıklık, sorumluluk, dışadönüklük, uyumluluk, nevrotiklik gibi boyutlar üzerine inşa edilmiştir. bu boyutları bazı anatomik/fizyolojik belirleyicilerle ilişkilendiren araştırmalar yapılmış, çeşitli hipotezler ortaya atılmıştır. mesela kortikal uyarılma ile dışadönüklük, alt parietal lobüldeki konnektivite ile açıklık, serotonerjik sistem ile nevrotiklik arasında bağlantılar kurulmuştur.
bazı hayvanlarla ilgili araştırmalara yer vermek gerekirse:
1) balıklar
trinidad lepistesleri üzerinde yapılan popüler bir araştırma vardır. bu araştırmada özellikle liderlik vasfı incelenmiştir. üç jenerasyonda yüksek ve düşük liderlik vasfının orta derecede kalıtıldığı ve belirgin farklılıklara yol açtığı bulgusuna ulaşılmıştır. cesaret ve keşif eğilimi gibi eğilimler yüksek liderlik eğilimi ile ilişkilendirilmemiş iken, liderlik eğilimi yüksek olan dişilerin erkeklere nazaran daha az saldırgan oldukları görülmüştür.
işbirliğinin gelişimi bağlamında değerlendirilen sürüleşmede risk alma eğilimi önemli bir faktördür. yüksek avlanma riski algısı altında sürüleşme eğiliminin artması doğaldır. bu natürel seleksiyon mekanizmaları ile açıklanabilir olsa da, hayatta kalan fakat sürüye dahil olma eğilimi düşük olan balıklar risk alma eğiliminin nörobiyolojisi ile ilgili fikir verebilir.
bu bağlamda balıklar üzerinde yapılan başka bir araştırma medaka olarak bilinen japon pirinç balıkları (bkz: oryzias latipes) özelinde yapılan analizlerdir. balıkların risk alma eğilimlerine göre telensefalon ve diensefalonlarında belirgin farklılıklar olduğu ortaya koyulmuştur.
2) kuşlar
kuşlardaki ilginç bulgulardan birine, bir dopamin reseptörünün yapısını kontrol eden drd4 adlı bir genle bağlantılı çalışmalarda erişilmiştir. genin bir varyantına sahip olan kuşların, yeni nesneleri keşfetmeye daha istekli oldukları ortaya çıkmıştır. (bkz: parus major)
kuşlardaki annelik davranışı incelenirken de kortikosteronun yüksek olduğu annelerin yavrularına karşı daha az ilgili oldukları tespit edilmiştir. fakat bu salt innate mekanizmalardan ziyade çevresel stimuluslarla da ilişkilendirilebilecek olan bir veridir.
biyolojik determinist yaklaşıma bir tezat olarak, üvey anne babaların yavruların karakterlerini biyolojik anne babadan miras kalan genlerden daha fazla etkileyebildikleri gözlemlenmiştir.
3) meyve sinekleri, şempanzeler, goriller...
samuel d. gosling'in personality in non-human animals adlı makalesi şu bölüm ile başlar:
"fred, frank'ten daha agresif olduğunu sürekli olarak kanıtlıyordu; frank'ten daha fazla tehdit savuruyordu, diğerlerini itiyordu, hatta onları tekmeliyor ve yumrukluyordu. bir kavgadan çekilmek konusunda frank'ten daha isteksizdi. terry, tim'den daha cesurdu; terry, dışarıda yiyecek bir şeyler ararken, yiyecek bulmak için yeni yerlere giriyor, yemek yemek için alışılmadık yollardan geçiyor, civardaki tehditkar karakterlerin varlığından tim kadar rahatsız olmuyordu. çoğu insan, frank ile fred arasındaki ve terry ile tim arasındaki farklılıkları saldırganlık ve cesaret gibi kişilik özellikleri açısından nitelendirmekten mutluluk duyabilir. ancak, bazı insanlar frank ve fred'in meyve sineği, terry ve tim'in alabalık olduğunu öğrendikten sonra bu terimleri kullanmaktan çekinecektir."
bu gosling'in makalesinin başlangıcıdır. farklı hayvan türlerini inceleyen gosling, beş büyük faktör kuramındaki dışadönüklük, nevrotiklik ve uyumluluk boyutlarının incelemeye dahil ettiği 12 tür arasında ortak olduğunu belirtmiştir.
gosling, açıklık boyutunun incelediği 12 tür arasından yalnızca 4'ünde tanımlanamadığını ifade etmiştir. ilginç olan şudur ki, diğer boyut olan sorumluluk (bu aslında vicdan veya dürüstlük şeklinde de tercüme edilebilir) insanların dışında yalnızca şempanzelerde belirgin olarak gözlemlenmiştir.
bu bulgu hem insanların hem de şempanzelerin göreceli olarak gelişmiş frontal kortekslere sahip olduğu gerçeğiyle tutarlıdır zira beynin plan yapma ve dürtüleri kontrol etme gibi daha yüksek kognitif işlevlerinden sorumlu alanları bu bölgelerdedir.
gold ve maple'ın "gorilla behaviour index" (gbi) isimli envanteri de dikkate değer bir envanterdir. gbi'deki boyutlar dışadönüklük, baskınlık, korkaklık ve kavrayıştır. bunlar beş büyük faktör kuramındaki bazı boyutlarla ilişkilendirilebilir.
hayvanlarda karakter, her ne kadar ilgi çekici bir konu olsa bu tür araştırmalarda antropomorfizm potansiyel bir sorun teşkil edeceğinden, bu tür araştırmalarda varılan sonuçlar irdelenirken detaylı bir metodoloji incelemesi yapmak gerekmektedir.