Hiç Cinsel İlişki Yaşamadan Öldüğü Tahmin Edilen Hans Christian Andersen'in İlginç Hayatı

hans christian andersen... 2 nisan 1805'te danimarka'nın odense şehrinde fakir bir ailede dünyaya geldi. babası hans andersen, kendi kendine okuma yazmayı öğrenmiş yoksul bir ayakkabıcıydı; annesi ise okuma yazma bilmeyen, batıl inançlı bir çamaşırcıydı ve alkolik olarak öldü. hans, genç yaşlardan itibaren babasının tiyatro sevgisiyle büyüdü. küçük bir çocukken, babasıyla birlikte hans'ın kendi icat ettiği dramaları sahnelediği bir kukla tiyatrosu kurdular. para sıkıntısı çeken baba hans, 1812'de napolyon savaşları'nda fransızlarla müttefik olan danimarka ordusunda başka bir adamın yerine geçmesi için para aldı. eve döndüğünde hastaydı ve 1816'da öldü. annesi yeniden evlenmeden önce, genç hans bir fabrikada çalıştı ancak ailenin ekonomik sıkıntıları devam etti.
1819'da on dört yaşındaki hans, pek eğitimli olmamasına rağmen olağanüstü bir sese ve performans yeteneğine sahipti
şarkıcı, dansçı veya oyuncu olarak şansını denemek için odense'den kopenhag'a gitti. amacı yüksek sosyetede yer edinmekti. yetenekleri ve hırsının yanı sıra belirli bir gözü açıklıkla, kendisine şan dersleri ve küçük bir burs ayarlayan zengin hamiler edindi. 1820'de kraliyet tiyatrosu korosuna katıldı; tiyatronun direktörlerinden jonas collin, hans'ı kaba sabalığından kurtulması için kopenhag'a 50 mil uzaklıktaki slagelse'deki özel bir okula gönderdi. 1827'de şehre döndüğünde collin ile ilişkisini sürdürdü, şehrin seçkinlerinin evlerinde sık sık akşam yemeği misafiri oldu ve bir yazar olarak parladı.
ilk şiiri "ölen çocuk" 1827'de yayımlandı ve iki yıl sonra kendisi üzerinde büyük etkisi olan alman romantik yazar e. t. a. hoffmann tarzında bir gezi taslağı yayımladı. 1833 ve 1834'te andersen, fransa, isviçre ve italya'yı ziyaret etti ve ilk başarılı romanı "imprivisatoren"i (doğaçlamacı, 1835) burada kaleme aldı. halk geleneğinde masallar yazmaya başladı ve bunları "eventyr, fortalte for børn" (çocuklar için peri masalları, 1835) adıyla yayımladı. mayıs ayındaki kitapçık "prenses ve bezelye tanesi" ile "küçük klaus ve büyük klaus" gibi masalları içeriyordu. aralık ayında ise "parmak kız" da dahil olmak üzere ikinci bir masal serisi yayımladı. 1837'deki üçüncü kitapçıkta "imparatorun yeni giysileri" ve "küçük deniz kızı" da bulunmaktaydı. böylece 1837'de 9 masallık ilk koleksiyonu ortaya çıkmış oldu. bundan sonra, hayatının geri kalanında her yıl veya iki yılda bir yeni bir masal cildi yayımlamaya devam etti.

1838'de yeni hazırladığı "çocuklar için peri masalları" koleksiyonunun ilk kitapçığını yayımladı. bu kitapçıkta "kurşun asker" ve "yaban kuğuları" da yer alıyordu. ertesi yılki ikinci kitapçıkta ise "uçan sandık" ve "leylekler" de vardı. 1842'de yayımlanan üçüncü kitapçık "gül perisi" ve "domuz çobanı" masallarına ev sahipliği yaptı.
1844'e gelindiğinde bir isim değişikliğine gitti ve hazırladığı edisyonda "çocuklar için peri masalları" yerine "yeni peri masalları" başlığını kullandı. bu yeni koleksiyonda "çirkin ördek yavrusu" ve "bülbül" masalları da bulunmaktaydı. 1845'te "karlar kraliçesi" ve "köknar ağacı"nı da içeren ikinci koleksiyon ile "kırmızı pabuçlar" ve "çoban kız ile baca temizleyicisi"ni içeren üçüncü koleksiyon yayımlandı. bu son iki koleksiyon tek ciltte toplanmıştı. 1847'de "gölge"yi de içeren üçüncü cilt geldi. en ünlü masallarından olan "küçük kibritçi kız" ise ertesi yılki dördüncü ciltte bulunuyordu.
1852'de "öyküler"inin ilk cildini yayımladı. "tamamen doğru!" öyküsü bu ciltteydi. bir sonraki yıl ise "her şey yerli yerinde"yi de içeren ikinci cilt geldi. 1858'de masal ve öykülerini derlediği "yeni peri masalları ve öyküler" ismindeki eserinin ilk iki cildini yayımladı. "bir şey" ve "bataklık kralı'nın kızı" bu ciltlerde bulunuyordu. "ekmeğe basan kız"ı da içeren üçüncü cilt ise 1859'da yayımlandı.
1861'e gelindiğinde "yeni peri masalları ve öyküler" başlıklı eserini yeni bir edisyonla yayımlamaya başladı. ilk ciltte "kardan adam" ve "yaşlı adamın yaptığı şey her zaman doğrudur" da bulunuyordu. 1862'deki ikinci ciltte "buz bakiresi" ve "kelebek" yer almaktaydı. "bataklık lambası" ise ilk defa 1865'teki üçüncü ciltte yayımlandı. ertesi yılki dördüncü cilt ise "kardelen"i de içeriyordu.
andersen 1872'de "yeni peri masalları ve öyküler" eserinin üçüncü edisyonunu yayımladı. ölmeden önce hazırladığı bu son edisyonu iki ciltten oluşuyordu. "bahçıvanla efendisi," "diş ağrısı teyze" ve "yaşlı johanna'nın anlattıkları" bu ciltlerde yer alıyordu.

görülebileceği üzere inanılmaz karışık bir yayın geçmişi var
üstelik tamamı bu kadar değil. ama toplama vuracak olursak 156 masaldan söz edebiliriz. ayrıca öyküleri de var ama bunların sayısı net değil. zira aynı eser hem masal hem öykü olarak kabul edilebiliyor. bu yüzden 200'ün üstünde bir masal/öykü sayısından bahsediliyor. tabii yine de sonraki yıllarda andersen masalları olarak derlenen edisyonlarda genellikle 156 rakamı ortaya çıkıyor.
ayrıca birçok gezi yazısı, çok sayıda oyun, altı roman ve üç otobiyografi yayımladı. ama şair, romancı ya da oyun yazarı kimliği hiçbir zaman kısa anlatılarıyla boy ölçüşemedi.
çocuklara ve yetişkinlere eşit derecede hitap eden özgün tarzı ile yaratıcı hikayeleri danimarka kralı da dahil olmak üzere birçok hayranı cezbetti; kral, gençliğinden itibaren ona kraliyet aylığı bağladı. andersen, tanıdığı insanlardan ve geleneksel halk masallarından ilham aldı. eserlerindeki otobiyografik özellikler her zaman dikkat çekti. örneğin "bülbül"de danimarka kralı ile olan sanatsal çatışmasını resmetti. "çirkin ördek yavrusu" masalı, başlangıçta aristokrat çevrelerde kabul görmeyişinin alegorisiydi. "küçük deniz kızı" ise ilk hamisi collin'in oğluna duyduğu karşılıksız aşkın bir tasviriydi.
uluslararası bir üne sahipti
kitaplarından aldığı telif hakları zenginleşmesini sağladı. hevesli bir gezgin olarak, sık sık avrupa'yı dolaştı; en sık ziyaret ettiği yer ise almanya'nın kültür şehri weimar oldu. her ne kadar gençliğinde çok arzulamış olsa da cemiyetten biriyle evlenmeyi başaramadı. erkeklere olan ilgisi de platonik düzeyde kaldı. 4 ağustos 1875'te, yetmiş yaşındayken karaciğer kanseri nedeniyle kopenhag'da ölen andersen'in, hayatı boyunca hiç cinsel ilişki yaşamadığı tahmin ediliyor.
her ne kadar cenazesine kral da dahil olmak üzere yazarlığına saygı duyan çok sayıda kişi katılmış ve hayattayken krallar gibi yaşamış olsa da; rahmetli danimarka'da değerinin bilinmediğini düşünüyordu, alman aristokratlarına yakınlık duyuyordu. kadınlar (ve erkekler) konusunda şansının yaver gitmemesinin etkisi de vardır tabii. kelimenin tam anlamıyla bir 'incel'miş. ne kadar çabalasa da yüksek sosyete tarafından hep geri çevrilmiş. zaten inanılmaz çekilmez, huysuz, arsız, kompleksli bir adammış. bu yüzden kimse o manada yüz vermemiş.

daha geniş bilgi için jack zipes'ın 2007'de hazırladığı andersen edisyonunun sunuş ve değerlendirme bölümlerine bakılabilir.
masalların tamamı için şu sayfa ziyaret edilebilir. burada 157 masal var. +1 olan hangisi, emin değilim. maalesef siteye türkçe çevirileri eklememişler. ama pinhan yayınları 156 masalı üç cilt halinde yayımlamış.