House of the Dragon 2. Bölümde Olup Biten Önemli Olayların Açıklaması

House of the Dragon'ın ikinci bölümü 28 Ağustos'ta yayınlandı. Peki bölümde görülen bazı kritik şeylerin anlamı neydi? Bir bakalım.
House of the Dragon 2. Bölümde Olup Biten Önemli Olayların Açıklaması


1) bölümde sıkça geçen basamaklar (stepstones) bölgesi dizi için neden bu kadar önemli?

dizinin açılışını westeros’da basamaklar olarak adlandırılan bölgede yapıyoruz. bu bölge westeros ve essos kıtaları için stratejik anlamda önemli, bunun sebebi ise basit, basamaklar adındaki bölge modern dünyanın adeta istanbul boğazı. bölgenin lokasyonu öyle bir yerde ki, iki kıta arasındaki hem en yakın deniz yolu özelliğine sahip, hem de küçük kara parçalarına sahip olduğu için denizde hasar görmüş gemileri tamir etmek ve mola vermek için denizcilere kolaylık sağlıyor.

bu bölgeyi zamanında ilk insanlar westeros’a geçmek için kullanıyor, yani bu bölge zamanında tamamıyla bir ada parçasıyken doğal yollar veya kara büyü yoluyla küçük adalara ayrılmış ve büyük bir kısmı deniz ile taşmış. buradaki önemli bilgi bu bölge westeros veya essos toprağı olarak geçmiyor, iki kıta arasındaki gri bölge diyebiliriz buraya.

şimdi gelelim corlys velaryon’un tüm bölüm boyunca krala ve konseye anlatamadığı derdine


corlys velaryon abimiz bildiğimiz gibi westeros’un en büyük denizcisi, korkunç büyüklükte bir donanmaya sahip ve bu donanma ile kraliyetin deniz savunmasını sağlamakla beraber aynı zamanda hanesinin yerleşkesi olan driftmark üzerinden kendi gemileri ile essos kıtasındaki özgür şehirler ile ticaret yapıyor.


essos kıtasından getirdiği ipek, altın, kumaş ve değerli madenler ile birlikte ekonomik gücünü koruyor. basamaklar sadece velaryon hanesi için değil aynı zamanda lannister, tyrell, greyjoy gibi deniz ticaretine önem veren haneler için de çok önemli, çünkü dar deniz üzerinden bilinen rota ile essos şehirlerine geçmenin en maliyetsiz ve garanti yolu basamaklardan geçiyor. velaryon hanesi bu şekilde ticaretini sürdürürken essos kıtasında bir hareketlenme oluyor. bölgedeki korsanlar ticaret gemilerine saldırarak elde ettikleri ganimet ile kendilerine paralı asker ve ekonomik güç sağlıyorlar. sırf bu korsanlar ile baş edebilmek için birbirlerine düşman olan essos’un özgür şehirleri myr, lys ve tyrosh aralarında bir ittifak kuruyorlar.


bunların derdi ise corlys velaryon ile aynı. basamaklardaki korsanları ortadan kaldırıp ticaretlerine devam edebilmek. bu üç özgür şehir en başta iyi niyetli gibi gözüküp basamaklardaki korsanları ortadan kaldırıyor ve basamaklar bölgesinde hakimiyet kuruyorlar. bunun haberini alan kral viserys ve konseyi ise bu haberi memnuniyetle karşılıyor çünkü hem ticaretlerini engelleyen korsanlar ortadan kalktı hem de karşılarında diplomasi yapabilecekleri hanedanlar var. fakat bu durum kralın beklediği gibi olmuyor. kısa bir süreliğine westeros haneleri ile belirli bir fiyat karşılığında basamaklarda güvenliği sağlayan bu üç özgür şehir, bir süre sonra bu westeros hanelerinden korkunç seviyede para talep etmeye başlıyor. bu ücretin ödenmemesi durumunda da westeros’dan essos’a basamaklar üzerinden geçen bütün gemilere saldıracağına dair ultimatom veriyor. kral viserys ise bu durumun bir blöf olduğunu düşünüyor ve corlys velaryon’u basamaklar üzerinden ticaret yapması için zorluyor. kral ile yaptıkları anlaşmayı bozan bu üç özgür şehir de bunun üzerine blöf yapmadıklarını belli edercesine westeros’dan gelen bütün ticaret gemilerini batırıp mürettebatını da öldürmeye başlıyor:


bu durumdan ciddi bir şekilde etkilenen velaryon hanesinin lordu corlys velaryon, iki bölüm boyunca bu durumdan şikayet ediyor fakat karşısına bir muhattap bulamıyor. kral viserys targaryen’in kızı laena velaryon’u eş olarak almayı reddetmesinden sonra bu hakarete dayanamıyor ve konseydeki görevinden ayrılıp daemon ile ittifak kurmak için yola düşüyor.

dizinin ikinci bölümünde gördüğümüz kişi olan craghas drahar’a gelelim


kendisi üçlü ittifakın en önemli liderlerinden birisi, myr özgür şehrinin prensi olan craghas drahar çok iyi bir savaşçı. kendine özgü zülfikara benzeyen bir hammersword taşır. bu arkadaşı daemon’un daha şiddete meyilli essos sürümü olarak adlandırabiliriz. kendisinin kurbanlarını ve esirlerini direkt öldürmek gibi bir adeti yok. ele geçirdiği düşmanlarını tahtaya çarmıha gerer gibi sabitliyor ve esirin vücudunda ölümcül olmayan yaralar açıyor, esir günlerce yaralarını yakan deniz suyunda ve yakıcı dorne güneşinin altında kalıyor fakat craghas bununla yetinmiyor. esirin son saatlerinde craghas drahar beslediği essos yengeçlerini esirlerin üstüne salıyor ve bu yengeçler esirin açık yaralarını koparıp yerken esire ölümünü canlı canlı izletiyor.


2) rhaenyra targaryen’in karakter gelişimi bu bölümde resmen ikiye ayrılıyor


veliaht rhaenyra, bölümün ilk 30 dakikasında kral viserys ve konsey tarafından adeta yok hükmünde, corlys velaryon konseye basamaklardaki durumdan söz ederken rhaenyra’nın verdiği tavsiyeler gülünç bulunuyor ve kendisini oyalamak için kral muhafızı seçmesi isteniyor. babası rhaenyra’a adeta seni zorunda olduğum için veliaht seçtim fakat tahta oturmaya layık değilsin diyor davranışlarıyla. zaten gördüğünüz gibi kral viserys kızı rhaenyra’ı konseyde resmen yamak olarak getir götür yapması için kullanıyor:


bölümde rhaenyra sık sık babasıyla veliaht seçildikten sonra iletişiminin zayıfladığını ve eskisi kadar konuşamadıklarından bahsediyor zaten. rhaenyra babasından kendisini taht için eğitmesini beklerken babası kendisiyle uzun zaman sonra konuştuğunda bile kendisine bir eş seçeceğini ve erkek veliaht isteğinden bahsediyor. böyle bir durum da tahta geçecek bir prenses için değil de annesi 6 ay önce ölmüş bir kız çocuğu için çok ağır bir durum. babasının ve konseyin kendisini görmezden gelmesine dayanamayan rhaenyra’nın da targaryen damarı atıyor ve ejderhası syrax ile ejderhakayasına uçuyor.

3) birinci bölümde kral viserys targaryen’in arkasında sıkça gördüğümüz kingsguard ryam redwyne hayatını kaybedince bir kingsguard ihtiyacı ortaya çıkıyor

Redwyne

dizinin en önemli karakterlerinden birisi olan criston cole, bu bölüm ile birlikte kızıl kaleye giriş yapıyor:


criston cole, blackhaven bölgesinde yetişmiş bir asker, blackhaven bölgesi ise game of thrones’dan bildiğimiz beric dondarrion’un derebeyliğini yaptığı baratheon hanesine bağlı bir bölge.

Beric Dondarrion

criston cole ise kralın birinci bölümdeki turnuvasından önce adı sanı duyulmamış bir asker, fakat kendisini prenses rhaenyra’nın yeminli muhafızı yapan faktör ise gerçek savaş ve sefer tecrübesi olması. kendisi henüz krallığın bir parçası olmayan dorne krallığının akınlarına karşı ilk mevzide dondarrion hanesinin emri altında savaşıyor ve krallığı savunuyor. hatta dikkat ederseniz avludaki diğer kingsguard adaylarının sancakları bulunurken criston cole herhangi bir sancağa sahip değil:


5) laena – kral viserys diyaloğu


öncelikle bu evlilik teklifi aslında corlys velaryon’un kral viserys’e yaptığı bir iyilik, çünkü kral viserys ve dedesi kral jaehaerys targaryen hükümdarlıkları boyunca velaryon hanesini arkaplana atmışlar. velaryon hanesi yine de bunları sineye çekip tekrardan hanelerini birleştirme fikrini ortaya atıyor, tabii ki velaryonların yaptığı hamle stratejik fakat kralın kanunbaşı ile yaptığı konuşmadan gördüğünüz gibi velaryon – targaryen evliliği iki hane için de en iyi senaryo:


fakat kral viserys hem kızını hem de krallık donanmasının yüzde 80’ine sahip olan, westeros’un en zengin ailesine çok büyük bir saygısızlık yapıyor ve duygularını dinleyip hightower hanesi ile ailesini birleştiriyor.

6) rhaenyra – rhaenys diyaloğu: dizinin en sağlam sahnesi bana göre buydu


rhaenys defalarca prenses rhaenyra’a kraliçe olamayacağını, çünkü kuralların ve westeros geleneklerinin buna izin vermeyeceğinden bahsediyor. o yaşlarda taht hayallerine kapılan rhaenyra’a bu sözler anlamsız geliyor çünkü kendisinin veliaht olduğundan ve tahta geçeceğinden bahsediyor. fakat bölüm sonunda corlys velaryon gibi kendisi de şoka uğruyor.

8) viserys’in vücudundaki yaralar


kralın iki bölümdür vücudunda çıkan yaralar bir genetik veya bulaşıcı hastalık değil, tamamen tahtta oturmasından kaynaklı keskin kılıçların vücudunda yarattığı tahribat. game of thrones ve daemon'un ilk bölümündeki oturuşundan gördüğünüz gibi tahta oturanların tahta açılı bir şekilde yan oturması gerekiyor tahttan zarar görmemesi için:


fakat senaristler kral viserys targaryen’i bilinçli bir şekilde tahta sandalyeye oturur gibi oturtuyorlar:


üstelik kral viserys tahtta otururken kollarını ve parmaklarını kılıçların üstüne koyuyor ve her hareketinde kılıçlar vücuduna batıyor. tabii ki bu sahneler rastgele çekilmiyor, kral viserys dedesi kral jaehaerys’in yarattığı barış ve refah döneminin ekmeğini yiyen ve onun kadar westeros hükümdarlığını benimseyemeyen bir kral olduğu için senaristler alttan alttan mesajı bu şekilde vermek istemiş. bu bölümde sıkça gördüğünüz gibi kral viserys konseyi ve özellikle kral eli hightower tarafından çokça manipüle edilen bir kral. bıraksalar tüm gün kızıl kalede lego yapıştıracak kendisi.