İlk Sezonun Yavaştan Sonuna Gelen Yüzüklerin Efendisi Dizisinin 7. Bölüm İncelemesi

Diziyi bütün boyutlarıyla incelemeye devam ediyoruz. İşte final bölümünden önce olayı derleyip toparlayan bir kritik.
İlk Sezonun Yavaştan Sonuna Gelen Yüzüklerin Efendisi Dizisinin 7. Bölüm İncelemesi

güç yüzükleri... karakter gelişimi adına ilerlemeler olmasına rağmen sağlam bir altıncı bölümden sonra sezonun sondan ikinci bölümü gibi hissettirmeyen bir yedinci bölüm izledik.

Uyarı: Spoiler içerir.

galadriel'in, hüküm dağından saçılan küllerle kaplı görüntüsüyle başlıyor bölüm

kamera açıları, renkler, ortam vs çok güzel olmuş bu sahne:


bir eserinde nietzsche şöyle söylüyor: "canavarlarla savaşan kişi, kendi de canavar olmamaya bakmalıdır. ve uzun süre uçuruma bakarsan uçurum da sana bakar."

abisi finrod da prologue kısmında konuşurken ona şöyle söylemişti; "gemiler yukarı bakarken kayalar aşağı bakar ve bu yüzden gemiler yüzerken kayalar batar."

bu iki söz galadriel ile ilgili bilgi veriyor bize

galadriel’in intikam takıntısı onu aşağı çekiyor ve batmasına neden oluyor. bu intikam duygusunun altında da sadece sauron nefreti yok. ağabeyinin ölümü nedeniyle içine düştüğü durumdan memnun değil ve sauron ile birlikte bir yandan da kendisiyle savaşıyor. bunun işaretlerini bölümlerde bize gösterdiler:

- ilk bölümde donmuş bir kaledeyken buz duvarında kendi yansımasını görüyor, uzun uzun baktıktan sonra yüzüne denk gelecek şekilde yumruk atıp duvarı kırmaya çalışıyor. o an bir anlam ifade etmese de bölümler ilerledikçe kendine baktığında kim olduğunu ve neye dönüştüğü sorguladığını anlıyoruz.

- yine elrond ona “kılıcını bırak” dediğinde “o olmadan ben kim olurum?” demesi de bununla ilgili olabilir. boş vakti olmasını ve kendiyle yüzleşmek istemiyor.

- 5. bölümde savaşmayı bırakamayacağını ve etrafındakilerin artık onu savaştığı kötülükten ayırt edemediğini söylediğinde çevresindeki insanların da onun içten içe hissettiği şeyleri düşündüğünü görüyoruz.

- ve 6. bölümde hüküm dağının patladığı an kaçıp saklanmak yerine gözlerini kapatıp olduğu yerde kalarak eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşmeyi tercih ediyor. bu zamana kadar yaptığı şeylerin sauron’u yakalamak ve durdurmaktan ziyade kötülüğün yeniden yükselmesine sebep olduğunu düşünüyor.

bunlardan dolayı korkusu ve gerçek savaşı kendisine karşı. bu yüzden gereksiz yere ölüme gitmeye çalışıyordu. ancak bundan sonra korkularına ve kendisine hakim olan bir galadriel göreceğiz bence. hedeflerine ulaşmak için gittiği yolun yanlış olduğunu anladı. theo’ya, her savaşın bir iç savaş olduğunu ve zihni zehirleyen karanlık işleri yüceltmemesi gerektiğini söylemesi de bu yüzden. seviyorum galadriel’in bilge yönünü göstermelerini. umarım daha fazla görürüz.

galadriel ve theo'nun ağaç köklerinin altında saklandığı sahne de yüzük kardeşliğinde nazgul'dan saklanan frodo, sam, merry ve pippin'e selam çakma sahnesi olmuş.

ayrıca "bilinemeyen şey zihnin içini boşaltır. tahminlerle doldurmayın." demesi haftalardır sauron kim sauron kim diye ortalarda gezen bizlere mesaj :)

sonunda ismini duyma şerefine eriştiğimiz celeborn

galadriel’in dediğine göre savaşa gitmiş ve bir daha dönmemiş. o an “wtf ne diyorsun sen kızım!” dedim ama içinizde “celeborn nasıl ölür” diyenleri görüyorum yahu gerçekten öldüğünü düşünüyor olamazsınız. amazon ile tolkien vakfının yaptığı anlaşmada herhangi bir karakterin ölüm zamanını değiştiremeyecekleri yazıyor diye biliyorum. celeborn, 3. çağda bile hayatta yani ölmesi gibi bir durum söz konusu değil.

gelelim halbrand’a

adam yaralıydı ne ara ata binecek kadar iyileşti orası bende oturmadı. neyse halbrand’ın güney topraklarının gerçek kralının ölümünden sorumlu olabileceğini düşünüyorum. sürekli olarak galadriel'e aradığı kral olmadığını, taç giyecek yeni bir kafa bulması gerektiğini söylüyor. bir de geçen bölümde vaat edilen kral sen misin dendiğinde “hmm yeapp” gibi yarım ağız bir cevap vermişti. gerçek kral olmama fikri mantıksız gözükmüyor. haftaya da sauron mu değil mi görürüz artık. sauronmuş gibi geliyor ama umarım değildir. benim için önemli olan tahminlerimin tutması değil tutarlı bir senaryo yazsınlar bana uyar.

theo ilk bölümlerde baya itici geliyordu ama her bölüm üzerine koyuyor

galadriel’in kılıcını da kaptın hadi yine iyisin çocuk. benim asıl sorunum annesi bronwyn ile. yahu kadının kendi iticiliği yetmiyormuş gibi bir de her bölüm ölmüş gibi göstermeye çalışıyorlar. ölse de umrumuzda değil, senaristler manyak olursunuz bak yapmayın artık şunu.

ah üzümlü kekim elendil

oğlun ölmüyor korkma ben gelecekten geldim ve oğlun ölmüyor metanetli ol. miriel ile isildur’un arkadaşını gördüğünde “where is he” diyişi aklıma aynı soruyu iki kule’de soran theoden’i getirdi.

isildur’un atı berek’i de saldılar. o da brego’nun aragon’u bulup getirmesi gibi isildur’u getirecek bundan eminim. ama bu bana biraz dıgıdık ertuğrul havası veriyor bilemiyorum. atı sal sahibini bulsun getirsin. siz ne işe yarıyorsunuz abi??

olan miriel’e oldu, kadının gözleri gitti

tolkien’in yazdığı haliyle bile yeterince trajik bir karakterken dizinin senaristleri kör ederek bir adım öteye götürmüşler.

babası tar-palantir, orta dünya'ya gitmemesi için uyarmıştı ve "sizi bekleyen tek şey karanlıktır" demişti ama bunun sadece sauron'un yükselişiyle ilgili olduğunu düşünmüştüm meğer bir de gözlerinin kararması varmış.

bence bölümün yıldızları elrond rolüyle robert aramayo, prens iv. durin rolüyle owain arthur. ikisi de harika oynuyor özellikle o kadar sakala ve makyaja rağmen owain arthur. karakterlerinin ilişkilerini çok inandırıcı hale getiriyorlar. arkadaşlıkları, şakalaşmaları… ekranda oldukları her andan zevk alıyorum.

kral iii. durin’i canlandıran peter mullan da çok iyi oynuyor. baba-oğul sahneleri acayip güzel.


mithril’in iyileştirici etkisini görmek beni şaşırttı açıkçası. önceki haftalarda da söylemiştim, elrond’un elindeki mithril nenya’nın dövülmesinde kullanılacak.

"cüceler açgözlü ve çok derine daldılar. khazad-dum'un karanlığında neyi uyandırdıklarını biliyorsun... gölge ve alev."

hg balrog. yani sırf balrog’un da hakları elimizde, kullanabiliyoruz demek için 3 saniye gösterdiler. ne gerek var ya onun yerine yaprak düşmüş olsaydı ve uykusunun sesini duysaydık, hem balrog’un orda olduğunu bilirdik hem de biz uyanacak mı acaba diye merak ederken evrene hakim olmayan izleyiciler de bu kim diye merak ederdi.

balrog’un bahar alerjisi mi varmış yaprak düşünce niye uyandırıyorsunuz?? şimdi geri mi yattı noldu? durin’s bane’nin 2. çağ sona erene kadar uyanmaması gerekiyordu normalde.


kağıt üzerinde nori biraz klişe bir karakter ama oynayan oyuncu karaktere çok şey katıyor ve bence tatlı bir baş belalığı var.

gelelim bölümün bombasına ama intihar bombasına, mordor yazısına

ya sizi powerpoint sunumu kovalasın emi! iyi ki mordor demişsiniz ya ben ağrı dağın eteği sanmıştım bazen diyorum acaba bu dizi kontrol edilmeden mi izleyiciye sunuluyor. çünkü o hüküm dağının patladığı sahneyi yapanla güney toprakları yazısını silip mordor yazan insan aynı olamaz olmamalı!!


dizinin anlatımı bir döngüye benziyor aslında ya da daire demek daha doğru olur

7. bölüm, 2. bölüme benziyor; 6. bölüm, 3’e ve 5. bölüm de 4’e benziyor. haftaya 8. bölümle birlikte döngüyü tamamlamış olacağız diye düşünüyorum. bu arada son bölüm, her şeyi birbirine bağlamak için çok fazla şey barındırmalı çünkü bu bölüm neredeyse hiçbir şey olmadı. o yüzden hiç finalden önceki bölümmüş gibi hissettirmedi dedim en başta. hbo dizilerinin finalinden önceki bölümlerde olaylar hızla gelişir genelde ve finalde hepsinin düğümü çözülür. ama bu bölüm biraz doldurma bölümü gibiydi.

sauron/annatar nasıl ortaya çıkacak diye merak ediyorum bir yandan da

aslında celembrimbor, elrond’un ziyareti sırasında “elflerin solmasını yavaşlatmak için bize yardım eden sevgili dostum annatar ile tanıştırayım seni” diyip annatar’ı görsek sonra da çat diye bölüm bitse çok güzel olur.

özetle: 7.1/10 puan

hani theoden, iki kule filminde diyordu ya; “what can men do against such reckless hate?"(böyle pervasız nefrete karşı insanlar ne yapabilir?) bu diziyi ‘izleyenlerin’ içinde de böyle bir kesim var. illa nefret edeceksiniz diye tutturmuşlar. benim dünyam sizin dünyanız gibi aşırı uçlarda gezmiyor sevgili dostlar.

diziyle ilgili her şeyden nefret ediyorum diyip her hafta alarm kurup diziyi izleyip daha sonra youtube parası tatlı geldiği için video çekip nefret pompalayanların gazına gelmeyin.

yanlış anlaşılmasın, kimsenin orta dünya bilgisini sorgulamıyorum çünkü “sen kundakta bebekken bu adam tolkien okuyordu” (bu laflara da ayrı tav oluyorum da neyse... beyefendi sanki tolkien) vs diyerek tartışmayı buraya çekiyor insanlar ancak hüküm dağının patladığı sahneyi bile (ki bence dizinin en güzel sahnelerinden biri) “nasıl patladı bu ya haha böyle dağ patlar mı fizik de bilmiyoruz ama” diyerek eleştiriyorlar. yahu madem fizik bilmiyorsun sus abi her şeye de lafın olmasın. açıp biraz okusan bilimsel olarak da tutarlı olduğunu görürdün. ben de anamın karnından fizik profesörü olarak doğmadım ama elimizin altında internet var açıp bakabilirsin.

böyle dizi izlenmez samimi söylüyorum sadece bu dizi değil hiçbir şey izlenmez. film serisinden bile keyif almamaları gerekirdi. çünkü tamamen izleme keyfini yok etme üzerine.

illa video izlemek isteyenler the nerds of the ring izleyebilirler. daha da ileri gitmek isteyenler varsa tolkien profesörünün dizi hakkında konuştuğu rings and realms kanalını takip edebilirler.


bu dizi çok güzel bir dizi olacak mı?

cem uzan’ın, bbc’ye röportaj verdiğinde dediği gibi: "olmaması için bir neden olduğunu düşünmüyorum. olacak gibi iddialı bir beyanda da bulunmak istemiyorum. olmasını arzu eder miyim? olmasını arzu ederim."

haftaya finalde görüşmek üzere sevgiler, saygılar!