İnsanlardaki Çocuk Yapma Merakına Aşırı Yabancılaşan Bir Sözlük Yazarının Nitelikli İsyanı

İlişkiler hakkındaki yazılarıyla tanıdığımız "limon kimyon zorro", bir dişi ve bir erkeğin sıfırdan, her şeyiyle bilinç sahibi bir canlı meydana getirmesi olayını enine boyuna irdeliyor.
İnsanlardaki Çocuk Yapma Merakına Aşırı Yabancılaşan Bir Sözlük Yazarının Nitelikli İsyanı
iStock


çocuk sahibi olmak insanın yapabileceği en bencilce şey sanırım

bilinçli bir başka canlıyı var etmeye niyetlenmiş insanların cesaretine hayranım sevgili okur. konuşacak, düşünecek, değiştirecek, değişecek bir başka insanı nasıl olup da yokluktan varlığa taşımaya karar verilebilir. bu dünyaya çocuk getirilmez geyiği falan yapmıyorum yanlış anlaşılsın istemem. herhangi bir dünyaya çocuk getirilmez bana sorarsanız. bu bir karamsarlık da değil, bir anlayamama hali.

dünya kötü olduğu için değil yani çocuk yapılmasına şaşkınlığım. böylesi inanılmaz değişkenlerle dolu bir evrene o evreni anlayabilme potansiyeli olan bir canlıyı getirirken insan nasıl çıldırmıyor onu kavrayamıyorum. bu dev sorumluluğu sıradan bir hak haline getiren insani egomuzu kabullenemiyorum.

öyle bir domino taşı ki rahatça devrilen, arkasından neler geleceği tam bir muamma. sonsuz olasılık sonsuz sonuç, olasılıkların ve sonuçların farkında olacak bir bilinç. bu kararı alırken biz insan türünü böylesi hayvani bir umursamazlığa salan dürtü nedir merak etmiyor musunuz.

ben delirircesine merak ediyorum. araba alırken üç ay fiyat araştıran, ustaya giden, deneme turuna çıkan insanların bir çocuk yapmaya karar verdiklerinde dünyanın en sıradan kararını vermişcesine davranmaları cahil olduklarından aptal olduklarından değil elbette. sadece hayvan olduklarından.


üremek öyle temel bir yaşam döngüsü parçası ki onu sorgulamak bile kitlesel düşmanlık kazanmak için yeterli

üremek zorunda olduğumuza dair elde kesin bir delil olmamasına, üremenin bize faydalı olduğunu gösteren tek bir veri olmamasına rağmen bundan vazgeçemiyor oluşumuz sadece cinsel ilişkinin zevkli olması ile tabii ki açıklanamaz. öte yandan cinsel ilişkinin zevkli olması da bence şüphe uyandırıcı zaten.

neden var olmalıyız, neden bir başka insanı daha bu evrende düşünür kılmak zorunda hissediyoruz. daha ötesinde zorunda bile hissetmiyoruz bunu çok normal karşılıyoruz. içine bencillik katmadan bu kararımızı mantıklı kılabilir miyiz?

yaşlandığımızda bize bakacak bize destek olacak birileri olsun diye yapılmıyor çocuklar. çocuğumuz olsun diye yapılıyor. yani çocuğa dair içimizde şu nedenle yapıyoruz diyebileceğiz somut bir neden bile yok. çocuk yapmak istiyoruz arsızca, bencilce, acımasızca.

o da bizimle beraber dünyayı inorganik kaya yığınlarından organik kalıntılara dönüştürsün istiyoruz. daha önce başka bir yazıda da değinmiştim aslında ama yeri geldi söyleyeyim, bazen dünyanın canlıya dönüşmek için çabalayan dev bir bilinç olduğunu hayal ediyorum. parça parça canlanıyor, bir ölüyor üç canlanıyor. giderek daha canlı daha vahşi daha hasta canlanıyor.

bu kötülük değil, bu canlı olma hali. daha canlı dünya daha umarsız oluyor acıya.


bu yazıda bir umutsuzluk sezdiyseniz yanlış okudunuz, bu yazıda duygu gördüyseniz yanlış okudunuz, bu yazıdan insanlar kötü ondan ürememeli anlamı çıkardıysanız yanlış okudunuz . çünkü ben hiç duyguların gazıyla yazmadım bunu. çok uzaklardan insana bakıp yabancılaşınca gördüm bu yazdıklarımı. neden ürediğini anlayamadığım bu tür ve dahi diğer türler cinsel haz için değil, pratik fayda sağlamak için değil, çoğalmak için değil sadece onları sevecek bir canlı olsun diye ürüyorlar sanki.

o bile değil belki. öylece olduğu gibi ürüyoruz. cahil bir bencillikle çoğalıyoruz.

neden çocuk yaptın diye soramıyoruz bile diğerlerine.

çünkü çocuk yapılır bir şeydir.

aksi bir düşünce yoktur olmamalıdır.

"çocuk da mı yapmayalım" seviyesinde bir reddetmeye sebep olur çocuk yapmak gibi toplumsal bir talep.

yabancılaşın istiyorum insana, hayvana, canlıya. yabancılaşın ki beraber şaşıralım zamanın başlangıcından beri yaptığımız her şeyin garip olma olasılığına. normallerimizi sarsarak altlarına biriken milyar yıllık toza bakalım. toza bakma durağında buluşalım.

bence çoğu şeyin cevabı en yakınımızda hep orada durduğunu sandığımız kati doğruların altında gizli. bence en normal şeylerin altında en ciddi sorularımızın cevabı yatıyor.

şimdilik emin olduğum tek şey neden ürüyoruz sorusunun cevabının bize bugüne kadar söylenenler olamayacağı. ben bir annenin bebeğine bakan gözlerinde saf bir "doğru şeyi yaptım" ifadesinden başka cevap göremiyorum ve bu beni inanılmaz kaşıyor.


insan olmasam, hayvan olmasam, madde, enerji olmasam o kadın bana neden ürediğini anlatabilir mi çıldırarak merak ediyorum

nedenini bilmeden ürüyorsa bu bize çok daha şaşırtıcı bir veri sunmaz mıydı merak ediyorum. çünkü düşününce belki de canlı olmak daha büyük bir planın basit bir parçası. belki de annelerin babaların çoğalmakla ilgili bu zombivari kararlılığı bize asıl gerçeği işaret eden bir ipucu.

bilemiyorum ama aşırı merak ediyorum. içine hiç duygu katmadan canlılığın devamının mantıklı bir sebebini bulmak istiyorum. onun ötesinde de eğer bir sebep varsa bunu bilmeden şu an nasıl yaşayabiliyoruz onu öğrenmek istiyorum.

çok mu az meraklıyız?

yoksa bunu merak etmememiz daha iyi olduğundan mı şimdiye kadar cevabı arayıp bulamadık.

ön not: yeni anne baba olmuşlar üzerime gelmesin tamamen felsefi bir merak ile doluyum. duygusal hezeyanlarınızın ulaşabileceğinden uzakta saklanıyorum.
çocuğun olunca anlarsın falan diyeni süpürge sopasıyla kovalarım.

Bu içerik de tamamlayıcı olabilir