İş Gezisi İçin İran'a Giden Birinden Ülkenin Son Durumu, Atmosferi ve Tavsiyeler

İran'da son durum nasıl? İnsanlar nasıl yaşıyor? Ekonomi ne durumda? Giden biri anlatıyor.
İş Gezisi İçin İran'a Giden Birinden Ülkenin Son Durumu, Atmosferi ve Tavsiyeler
iStock

iş için geldiğim iran'daki maceramın sonuna geldim. sonuna gelmişken de hatrı sayılır bir süre kaldığım bu ülkeyle ilgili tespitlerimi, gözlemlerimi, gezmek isteyenler için tavsiyelerimi geniş kapsamlı olarak toplayayım dedim. muhtemelen bu zamana kadar yazdığım en uzun yazı olacak. o yüzden başlamadan önce içecek tercihinize göre çayınızı, kahvenizi, biranızı, viskinizi alabilirsiniz.

gittiğim yerler: buradaki adıyla urmiye, havalimanlarındaki adıyla orumiyeh, tebriz'e kız vereceksin tebriz'den kız almayacaksın sözüyle aklımda kalan tebriz, şiraz ve turizm anlamında potansiyeli çok fazla olan kiş adası... bunlara ek olarak başkent tahran, halk arasında şumal olarak adlandırılan reşt, saveh ve mahabad gibi yerlere de gittim ancak buralarda çok fazla vakit geçirmeden döndüğüm için bir şey söyleyemiyorum pek fazla.

reşt'in ve gitme şansı bulamadığım isfahan'ın oldukça güzel şehirler olduğu söyleniyor. iran gezisi yapmak isteyenler akıllarında bulundurabilirler.

ilk olarak islami yönetim ve halkla başlayalım

2 yıla yakın kaldığım süre boyunca bir kişiden bile allah mollalardan razı olsun, çok memnunuz lafını duymadım. buradaki azerbaycan türkleri ayrı nefret ediyor, farslar ayrı nefret ediyor. hatta iranlı fars bir yöneticimiz türkler olarak bizim için "yönetiminizden islamı uzak tutun" demişti.

bir de islami yönetimin halkta pek fazla karşılığı yok. burada arak adını verdikleri bir içki var, insanlar evinde arak ya da şarap yapıp içiyor. içen oranı da bayağı var. buna ek olarak kaçak içki de bulunabiliyor. ayrıca ot kullanımı da bir hayli yaygın ve hatta eskort hanımlar bile bulabilirsiniz. yani dışarıdan gördüğünüzle içerideki gerçekler pek uyuşmuyor.


ekonomi, halk arasındaki en büyük sorunlardan bir tanesi

benzin, doğal gaz ve elektrik dışında her şey buradaki halk için çok pahalı ve giderek de pahalanıyor. zaten iran'da belli aralıklarla çıkan isyanların arkasında baskıcı yönetim ve büyük oranda ekonomik sıkıntılar var. iran'ın yılbaşından sonra (bkz: nevruz) burada da benzin fiyatlarının çok artacağı söyleniyor. gerçekten artarsa büyük bir isyan daha patlayabilir.

isyan demişken, buradaki protestolar hakkında da birkaç şey söyleyeyim

insanlar çok reaksiyoner, sokaklara dökülüp isyan başlatıyorlar ancak karışılığı da çok sert şekilde veriliyor. tabii bir de idam cezası var. bu tür olaylarla rejimin devrilmesi mümkün değil. çünkü iran'da çok fazla etnik kökenden insan var ve bunların da kendi içlerinde politik duruşları var. birinin isyanına diğerleri pek fazla destek vermiyor. buna ek olarak tüm kolluk kuvvetleri tarafsız durma ya da halkın yanında yer alma gibi bir olaya girişmiyor ve girişmez de çünkü bunların başındaki adamların hepsi hamaney tarafından seçiliyor. o öldükten sonra da onun yerine geçmek için yarışıyorlar. hatta abd tarafından öldürülen kasım süleymani'nin konumunun bizzat iran devleti tarafından abd'ye sızdırıldığı teorileri var halk arasında. sebep olarak da kasım süleymani'nin çok fazla güçlenmesi gösteriliyor.


ayrıca ülkenin dini lideri ayetullah ali hamaney öldükten sonra iran'ın bölüneceği, parçalanacağına dair geleceğe yönelik komplo teorileri de var. hamaney, öldükten sonra koltuğuna oğlunun oturmasını istiyor ancak o koltukta gözü olan iran devletindeki yüksek rütbeli insanlar da var. buna ek olarak islami yönetimin değişmesini, kalkmasını isteyen bir halk var. hamaney'in de 83 yaşında olduğunu düşünürsek çok da uzak olmayan bir gelecekte buralar karışacak, vaziyet alın.

Hamaney

neyse bu kadar politika yeter, zaten buraya da ekonomiden gelmiştik oradan devam edelim

iran'da iş anlamında gerçekten fazla fırsat olsa da bu ülkeyle ticaret yapmak oldukça zor. uluslararası ödeme sistemlerinin olmaması sebebiyle olası bir ticarette ödeme konusu büyük bir sorun oluyor çünkü parayı gönderebileceğiniz herhangi bir sistem yok. ya yüksek kesintiye razı olup sarraflar aracılığıyla para göndereceksiniz ya da iş yaptığınız kişinin ya da firmanın para gönderebileceğiniz bir ülkede ofisi olması gerekiyor. mesela türkiye'de satış ofisi olan çeşitli iranlı şirketler var. iş yapmak demişken kurumsallık anlamında çok büyük eksiklikler olduğunu da söylemem gerekiyor. bu da bir eksi olarak değerlendirilebilir.

eğer ki buraları gezmek istiyorsanız en azından taksi kullanırken kazıklanmanızın önüne geçecek bir uygulama söyleyeyim: snap. bu uygulamayı uber ya da bitaksi gibi düşünebilirsiniz. sadece taksi çağırmanın yanında yemek söyleme, alışveriş yapma gibi işlevleri de bulunuyor. ayrıca çok kapsamlı olmasa da ingilizce dil desteği de bulunuyor uygulamanın.

tabii gezmek demişken bir de para mevzuları var

iran'daki para konusu biraz karışık. resmi para birimi bol sıfırlı iran riyali ancak halk arasında bir sıfır atılıyor ve toman/tümen olarak bahsediliyor. örnek: 1.000.000 riyal = 100.000 toman/tümen. ancak bu da yetmezmiş gibi eski ve yeni paralar var. hangi paranın daha büyük olduğunu paranın boyutundan falan da anlayamıyorsunuz çünkü boyut olarak küçük olan paranın ederi büyük olabiliyor. mesela 50.000 tümenle 5.000 tümeni karıştırabilirsiniz çünkü bol sıfırlı bir para ve yeni basılan paralarda bir sıfır atılmış durumda.

bir diğer nokta riyal kuru mevzusu. google'dan baktığınız kur doğru olmayabilir. zaten riyal, tümen karışıklığı varken bir de bu ekleniyor. şu an bu yazının yazıldığı an itibarıyla bir 1 tl, 2.200 toman. güncel ve gerçek kur için şu siteye bakabilirsiniz.

yollarında çok fazla araba modeli, markası göremezsiniz. en çok göreceğiniz arabalar pride, pars, semend olacaktır. ayrıca bu araçların modelleri arasında herhangi bir kasa farklılığı da bulunmaz. sanırsın bir yardım kuruluşu herkese araba dağıtmış. birbirinin aynısı arabalar.

türkiye'ye çok fazla gittikleri ve ülkede çok fazla azerbaycan türkü olduğu için yolda sokakta türkçe konuşurken "abi türkiyelisiiizz" şeklinde bir soru alabilirsiniz. evet dediğinizde "hansı şehir?" diye soracaklardır. henüz istanbul ve antalya'yı bilmeyenine denk gelmedim.


gezerken nerenin ve kimin fotoğrafını çektiğinize dikkat edin

beklemediğiniz anda gözünüz bağlanıp ters kelepçe takılıp göz altına alınabilirsiniz. biraz avel bir ziyaretçimizi bu şekilde aldılar, 2-3 gün uğraşıldı göz altından çıkarmak için. ayrıca hakkari sınırından karayoluyla girecekseniz 1 saat sorguya tutulma, telefonlarınıza el konulması gibi şeylerle karşı karşıya kalabilirsiniz, dikkatli olun.

yeme ve içme konusunda çok fazla safran kullanımı var. çaydan pilava kadar her şeyde kullanılıyor. safran pahalı bir şey olduğundan muhtemelen kullanılan da gerçek safran değil zaten. içiniz dışınız safran olabilir yani. ayrıca "kübideh" adı verilen bir tür kebapları var, oldukça yaygın ve sık tüketiliyor. azıcık ucundan bizim adana kebaba benziyor.

eskiden "türkiye, iran mı oluyor?" diye bir korku vardı seküler kesimde

günümüzde pek görmüyorum bunu ancak iran olmak istemiyorsak, özgürlüklerimiz elimizden alınsın istemiyorsak özgürlüklerimize dokunmaya çalışan herkese tepkimizi en sert şekilde göstermemiz gerekiyor. şu sıralar iran'daki internetin dışarıyla bağlantısının tamamen kesileceğine dair söylentiler dolaşıyor.

burada bazı kesimler türkiye'yi gözlerinde çok büyütüyorlar. özellikle ev için dükkan dükkan gezdiğimiz dönemde her girdiğimiz yerde "abi, biz türkiye'ye gitmeye çalışıyoruz siz buraya geliyorsunuz" tepkisiyle karşılaşmıştım. insanları türkiye'nin pahalı olduğuna ikna etmek de pek kolay olmuyor. işin belki de en acı kısmı bu tartışmanın sonunda oluyor. "olsun, en azından özgürsünüz, mollalar yok" diyorlar. biz, özgürlüğümüz daha fazla kısıtlanmasın diye tepki gösterelim derken burada şu an türkiye'deki "özgürlüğe" özeniliyor. üzücü.

not: bu yazıyı tek oturuşta değil zaman zaman aklıma geldikçe yeni şeyler yazarak güncelliyordum. halen güncellemere devam ederken ekşi'ye erişim engeli geldi. özgürlüklerimize sahip çıkmalıyız konusuyla çok güzel örtüştü. fikirlerimizi belirttiğimiz yerlerin basitçe erişime engellenmesinin önüne geçmemiz gerekiyor.

nedenini bilmiyorum ancak iran'dan kanada'ya göç bir hayli fazla. eğitimli, dil bilen gençler ilk fırsatta abd, kanada ya da avrupa'ya gidiyor. bazılarının tercihi de türkiye oluyor. türkiye'de iş yapanların sayısı da bir hayli fazla. abisi, ablası, kardeşi, bir akrabası türkiye'de olan çok kişi gördüm.


o kadar konudan bahsettim, iran kızlarından da bahsedeyim

ilk olarak şunu söylemem gerekiyor, kişisel bakımlarına aşırı düşkünler. zaten estetik burun ameliyatı olmayan kimse yok herhalde, kaş için de benzer bir durum var. kalın kaş modası var biraz. takma tırnaklardan makyajlara kadar kişisel bakım konusunda bayağı hassaslar diyeyim artık. hatta şiraz'da karşılaştığım türk ekipten birisi, "abi bende mi bir tuhaflık varsa yoksa buradaki kızlar çok mu güzel" demişti. insanın algısıyla oynama gibi bir durumları oluyor gerçekten.

eğitim konusu biraz tuhaf

görebildiğim kadarıyla 80'ler sonu ve sonrasında doğan herkes ama herkes üniversite mezunu. taksicilik yapan bilgisayar mühendisi var, bizim fabrikada mavi yaka işçi olarak çalışan mimar var. bu üniversite mezunu bolluğunun sebebi bol bol açılan özel üniversiteler. bu yüzden hangi üniversiteden mezun olunduğu çok önemli. anladığım kadarıyla devlet üniversitelerinin prestiji daha fazla.

nevruz, yani buranın yılbaşına denk gelen 21 mart çok önemli. resmi olarak 4 gün tatil olsa da insanlar yıllık izinlerini biriktirip bu dönemde kullanıyorlar. 2 hafta falan tatil yapıyorlar.

son olarak da khodahafez diyeyim.