İstanbul'un Fethinde Sonuna Kadar Direnen ve Bu Sayede Gitmelerine İzin Verilen Giritli Savaşçılar

İstanbul'un fethinin bilinmeyen hikayelerinden, 300 Giritli savaşçının başarılı direnişi ve Fatih Sultan Mehmet'in gitmelerine izin vermesi kesinlikle okumaya değer bir hikaye.
İstanbul'un Fethinde Sonuna Kadar Direnen ve Bu Sayede Gitmelerine İzin Verilen Giritli Savaşçılar

fatih sultan mehmet... o hiç şüphesiz ki "fatih" ünvanını, akılcılığı, bilimselliği, stratejistliği ile hakkıyla almış bir komutandı. fatih'in en önemli özelliklerinden biri de düşmanını asla küçümsememesi, saygı duymasıydı...

konu istanbul'un fethi olunca ön plana hep klişeler çıkar

* fatih'in gemileri karadan yürütmesi,
* imparator 11. konstantin'in kahramanca şehrini savunması,
* uluabatlı hasan'ın surlara ilk bayrağı dikmesi,
* ceneviz gemilerinin osmanlı donanmasını atlatmasına kızan fatih'in atını denize sürmesi.
* macar urban usta'nın döktüğü devasa şahi topları ve elbette,
* cenevizli komutan, genç kızların sevgilisi giovanni giustiniani'nin istanbul'u savunması,

oysa ki 29 mayıs 1453'te kral konstantin ölmüş, o yüzlerce yıldır kahramanlıkları destanlaştırılan cenevizli giovanni giustiniani ise yaralanınca topuklayarak kaçmıştı. türkler 4 bir koldan akın akın surlardan içeri giriyor, şehir her geçen dakika ele geçiyordu. fakat, haliç yakınlarında 3 citadelde direniş sürüyordu. direnişin sürdüğü 3 kule vardı; alexis, basil ve leo kuleleri...


bu 3 kulede 300 savaşçı istanbul'u türklere teslim etmeye pek niyetli değillerdi.
onlar giritli sfakian savaşçılardı... tarih istanbul kuşatmasına dair yukarıda anlattığım şeyleri yazar, bunları herkes bilir, ama 300 spartalı'dan yaklaşık 2000 sene sonra bir başka savunma mücadelesi veren bu diğer 300 savaşçıyı yazmaz. o halde mübadil torunu bir giritli olarak diğer 300 savaşçıyı ben yazıp tarihe not düşeyim...

1453... sultan mehmet, istanbul kuşatması için son hazırlıklarını tamamlamış, geçilmez denilen istanbul surlarını yıkacak toplarını döktürmüş, seferin son hazırlıklarını yapıyordu. onunla eş zamanlı olarak 11. konstantin ise istanbul'u savunmak için yardım çağrısı yapıyordu.

tarihler 6 nisan 1453'ü gösterdiğinde istanbul surlarının önündeki 80 bin kişilik osmanlı ordusuna karşı, 11. konstantin kendisine yardıma gelen ancak 3000 civarı savaşçı bulabilmiş ve 7500 ila 10 bin kişilik bir kuvvetle istanbul'u savunma pozisyonu almıştı.

işte 11. konstantin'in yardım çağrısına olumlu yanıt veren, istanbul'u savunmak için asker gönderen bölgelerden biri de girit'ti... girit o tarihte venedik'e bağlıydı. venedik'in girit valisi istanbul'u savunmak için özel bir birlik göndermişti. lakin venedik'ten bağımsız olarak girit'in güneybatısında bulunan sfakia (isfakiye) bölgesi bizans'a tam 750 savaşçı ve 3 gemi gönderiyordu. sfakia dediğimiz yer şurası:


sfakyalılar (sfakyotlar) mö 12. yy'da adayı işgal eden denizci kavim dorların soyundan gelirler.
tarih boyunca ada pek çok işgale sahne olmuş ve kendileri de pek çok işgale direniş göstermiş oldukları için inatçılıkları ve savaşçılıkları ile ün salmışlardır.

işte 1453 yılında sfakyalılar, ada her ne kadar venedik'e bağlı olsalar da yarı bağımsız sayılmaktaydılar. sfakyalıların lideri, manousos kallikratis'ti ve bizans imparatoru 11. konstantin'in yardım çağrısına 300'ü sfakyalı savaşçı olmak üzre toplam 750 giritli savaşçı ile iştirak etmişti. sfakyan/girit kuvvetleri tam 2 ay boyunca süren kuşatmada yiğitçe savaştılar. 750 giritliden pek çoğu kuşatma sırasında hayatını kaybetti.

29 mayıs 1453 günü öğle saatlerinde artık şehir tam anlamıyla düşmüştü. lakin haliç yakınlarındaki 3 kulede direniş devam ediyordu. (alexis, basil ve leo kuleleri) çarpışmalar ve şehrin düşmesi sonrası sağ kalan 300 giritli savaşçı bu 3 kuleye çekilmiş bu kulelerde savunma yapıyorlardı:


şehri ele geçiren osmanlı ordusu, son direnişi gösteren bu 3 kuleye de hücum etti, ne var ki kuleleri yıkacak büyük toplar surların dışındaydı. bu yüzden birkaç saat boyunca süren saldırı ardından sonuç alamadılar. bu arada bu 3 kuleyi kuşatan osmanlı paşası, giritli savaşçıların komutanı ile görüşerek teslim olmalarını, teslim olmaları halinde hayatlarının bağışlanacağı sözünü verdi. lakin giritliler bu teklifi kabul etmediler, 3 kulenin kuşatması devam ediyordu. giritli savaşçılar direnirken, sultan mehmet "fatih" olarak şehre girmiş, ayasofya'ya kadar gelmişti.

haliç yakınlarında direnen 3 kuleden haberdar oldu. türkler ne yaptılarsa düşmüş olan istanbul'daki bu üç kulede direnen giritli savaşçıları yerlerinden oynatamamışlardı. 3 kuleyi savunan 300 savaşçıdan geriye yalnızca 170 kişi kalmıştı. bu arada bu 3 kulenin önünde pek çok türk savaşçısı da şehit olmuştu. direnen giritli savaşçıların hikayesi büyük fatih'i etkilemiş, bu cesur düşmana karşı gönülsüz bir hayranlık duymasına sebep olmuştu.

fatih sultan mehmet, esir alınan bir bizanslı komutan aracılığıyla 3 kulede direnen giritlilere haber ve ferman yolladı. ferman şöyleydi:

"kahraman hristiyan denizciler kuleleri terk etmeleri halinde, silahlarını, sancaklarını ve eşyalarını da alarak yenilmez savaşçılar olarak girit'e yelken açabilirler. buna ek olarak giritli denizcilere sultanın şahsi askerleri gemilerine kadar eşlik edilecek, kendilerine gemi verilecek ve dostça selam edilip canları bağışlanacaktır..."

fatih sultan mehmet ne kadar düşmanına saygı duyan bir asker ise, 3 kuleyi savunan giritli savaşçılar da bu büyük komutana o derece saygı duyuyor, sözüne itibar ediyorlardı. fatih'in sözü üzerine teslim oldular, silahlarını, eşyalarını ve sancaklarını alarak, büyük fatih'in ordusunu selamlayarak haliç'e indiler ve gemilerine binerek istanbul'dan ayrıldılar...

onlar her ne kadar düşmanları tarafından bile "yenilmez savaşçılar" olarak takdir gördülerse, istanbul'u kaybedişlerinin yasını tutmak amacıyla başlarına siyah mendiller bağladılar. istanbul'un fethi sonrası istanbul'u terk eden bu yenilmez savaşçıların başlarına taktıkları bu yas mendiline sarıki denildi. bugün yas günlerinde giritli erkeklerin taktığı bu sariki'nin kökeni istanbul'un fethidir. daha sonra girit'in osmanlı'nın eline geçmesi ile giritli erkeklerin başlarına sariki takmaları adada daha da yaygınlaşmıştır.


2. dünya savaşı'nda girit adası nazi işgaline uğradığında, girit'te hiçbir yerde karşılaşmadıkları bir direnişle karşılaşmıştırlar. işte 2. dünya savaşında nazilerle mücadele eden giritli direnişçiler de başlarına sariki takmaktaydı.


kaynaklar:
https://i.ibb.co/rdrfzsz/thr.jpg
https://i.ibb.co/p6r8hvf/thr2.jpg
https://www.sfakia-crete.com/
https://paperzz.com/doc/5185848
https://www.pancretan.org/
https://www.thebyzantinelegacy.com/
https://en.wikipedia.org/…he_fall_of_constantinople