İsviçre'de Zaman Zaman İnsanı Sıkıntıya Sokan Çamaşır Makinesi Mevzusu

Zenginliği ve refahıyla bildiğimiz İsviçre'nin burada pek rastlayamayacağımız türde bir çamaşır sıkıntısı varmış. Orada yaşayan bir Sözlük yazarı aktarıyor.
İsviçre'de Zaman Zaman İnsanı Sıkıntıya Sokan Çamaşır Makinesi Mevzusu
iStock

isviçre'de apartman dairelerinde genelde çamaşır makinası yok

çamaşır makinası almak isteseniz koyacağınız yer de, tesisat da yok. özellikle 1-2 ve 3 kişilik evlerde durum böyle. daha büyük evlerde farklı olabilir. yeni yapılan evlerde de şimdi artık "çamaşır makinası var" diye ilanda belirtiyorlar.

her binanın alt katında bir çamaşırhane ve mümkünse bir kurutma odası var. çamaşırhanenin takvimine isim yazıyor, o gün çamaşır yıkıyorsunuz. bazı evlerde allah korusun sıraya koymuşlar, 15 günde yarım gün hakkınız var misal. korkunç. benim yaşadığım binada şanslıyım ki sadece 4 daire kullanıyoruz çamaşırhaneyi. takvim genelde boş oluyor. büyük şans diyorum. ancak kötü olan şey bir kurutma odamızın olmaması. yıkanan şeyleri illa ki kurutma makinasına atmanız gerekli. hava çok sıcak olmadığı için 1 günde kurumasına imkan yok, hele ki kışın.

şimdi ben genelde çamaşırhaneyi 3 gün üst üste rezerve ediyorum

ve bunu da ayda 1 kere yapıyorum. yani ayda toplam 3 gün kullanmış oluyorum. başka bir komşum 2 günlük slotlar halinde rezerve ediyor, ayda 3 defa falan kullanıyor çamaşırhaneyi. diğer 2 komşu, gördüğüm kadarıyla ayda 2-3 defa, sadece 1 gün rezerve ediyor. ben 3 gün üst üste kullanan tek kişiyim, çamaşırlarımı kurutucuya atıp elektrik sarfiyatı yapmak istemiyorum. doğal kurutmaya inanıyorum. ancak kimseye de çok engel olmak istemediğim için herkes günlerini yazdıktan sonra, biraz da türklük geni yüzünden, son dakika rezerve ediyorum. misal bugün takvime bakıyorum, boşsa cuma+hafta sonu için ismimi yazıyorum.

uzun zamandır bu böyle. kimseden ses yok, rahatım. daha doğrusu rahattım, ta ki düne kadar. pzt, salı ve çarşamba çamaşır yıkıyorum. takvimde ismim var. komşulardan biri gelip benim günlerimin karşısına şöyle yazmış: "3 gün!"

dün yazıyı gördüm, acil ihtiyacı mı var acaba diye düşündüm başta. çarşambayı iptal edip kendisine verebilirdim. ama ünlem rahatsız etti. çok itici bir iletişim yöntemi. ağzının payını vermeliydim. ancak yasak da olabilirdi 3 gün üst üste kullanmak. bilmiyordum. hem iyi niyet göstermek, hem de yasak varsa öğrenmek için cevap yazdım kendisine:

"sevgili komşu, ben çamaşırhaneyi ayda sadece 1 kere kullanıyorum. onda da kurutma makinası kullanmadığım için (çevresel nedenlerle), 2-3 gün üst üste rezerve ediyorum. buna engel bir kural göremedim. eğer buna engel bir kural varsa lütfen bana bildirin. şayet kuralı kaçırdıysam kusura bakmayın."

bu sabah cevabı, notun ucunu yakarak yollamış sevgili komşum:
"well, buna engel bir kural yok tabii. ancak çamaşırhaneyi 3 kiş kullanıyoruz ve hepimiz 3 gün üst üste kullanırsak sorun büyük (burada tam ne demiş hatırlayamadım), ki bunun sebebinin çevresel endişeler olması da bir şey değiştirmez!"

arkadaşın agresyon dolu mesajını görünce sürekli duyduğum "komşudan mektup geldi" laflarını anlayabildim. bir arkadaşıma bahçede oynayan çocukları yüzünden 3 defa mektup gelmişti, en son polise gideceğim demişti komşusu. ortak olan bahçede çocukların oynamasının yasaklanması gerektiğini söylemişti bir de.

yazıyı görünce oturup bir daha takvimi inceledim

takvimin cidden %30'u filan doludur maksimum. "arada tonlarca boş gün var. acaba benim anlamadığım bir şey mi var burada. ortak bir konsensus, ortak bir akıl filan var da ben mi kaçırıyorum lanet genlerim yüzünden" dedim. aklıma gelen tek açıklama "kardeşim 1 haftada 7 gün var, sen 3'ünü alırsan geriye 4 gün kalıyor sadece! ayıp be!" oldu. e ama kalan 4 gün de gayet yeterli herkese. sürekli 2 günlük blok alan bir teyze var tabii. o da 2 gün alırsa, 1 hafta içinde kalıyor geriye diğer 2 gün boş. onda da diğer 2 komşu ancak 1'er gün alabiliyor. belki de sıkıntı buradan diye düşündüm. o zaman 1 hafta içinde, bireyler asla üst üste çamaşırhane kullanımı yapmamalı. çünkü 4 kişiyiz ve 1 haftada sadece 7 gün var. gerçi komşum notunda "3 kişi var çamaşırhaneyi kullanan" demiş. acaba kendisi ayrı, eşi ayrı mı kullanıyor emin olamadım. her hafta her daireye ayrılmış 1 gün olsa sorun çözülecek sanırım. ama onda da kimse 2 gün kullanamaz. benim alttaki teyze hep 2 gün alıyor. gerçi onu da pazar ile pazartesiyi bağlayıp öyle şey yapar. e peki ben de öyle kullanmak istesem? kim erken kaparsa onun elinde kalır o zaman pazar, pazartesi slot'u. valla stres. tabii bunları düşünürken bi yandan da çamaşırların bir kısmını kurutmadan çıkarıyorum, kurutmaya attığım halde oldukça nemliler (düşük ayarda kurutuyorum). en son vardığım yargıdan sonra "sorun bende" dedim. kabul ettim. ama 2 gün üst üste kullananlarda da suç var, o kesin. ben büyük suçluyum, onlar küçük herhalde. nihayetinde bu olayın son noktası oturup, her daireye her hafta sadece 1 gün vermektir. başka da çözümü yoktur.

kafamda düşünceler yığını, çamaşırhaneden çıktım, kapıyı kapadım

o ara gözüm tekrar takvime kaydı. "cidden bomboş, şu agresyona değecek kadar bile dolu değil." dedim. o esnada gözüm geçen hafta çamaşır yıkayanlara takıldı. benim altımda oturan yaşlı teyze geçen hafta 3 gün kullanmış çamaşırhaneyi, 2 gün hafta başı blok halinde, sonra 1 gün ara verip tekrar 1 gün kullanmış. oha dedim cinayet! onu neden uyarmıyor da beni uyarıyor? asabım bir kez daha bozuldu. sinirle çevirdim kilidi, "komşumdan ben de mektup aldım. gerçi mektup değil, not henüz. bakalım ucu yanık mektup ne zaman gelecek" diye düşünüp asansöre yönlendim.

ekleme: üst komşusunu çeşitli zamanlarda mektuplara boğan (çok eski, tarihi bir binada oturuyor ve çocuklar çok gürültü yapıyormuş) swiss bir arkadaşımın konuya yorumu şu oldu:

“anlayabiliyorum ben... bir kural yok ama 3 gün üst üste kullanacağın zaman, bir not bırakıp itirazı olan olup olmadığını sorabilirsin. itiraz yoksa o günleri takvime yazarsın.”