İyi Niyetin Kurbanı Olmamak İçin: Depresyona Giren Kişiye Söylenmemesi Gereken Şeyler
depresyona giren insana durumuyla ilgili mümkünse hiçbir şey söylenmemeli. ama benim favorim "sabret".
şu an depresyonda değilim, normal zamanda bile gelip bu kelimeyi söyleyin, boynumun sol tarafından bir damar atmaya başlıyor, ellerim titriyor. öyle nefret ediyorum bu kelimeden.
bir bilinmezi beklemek, mevcut sıkıntıya yük bindiriyor. bence yapmayın. bilmiyoruz ki ne olacak, belki dünya patlayacak biz sabrederken. öyle bir durumda bu sabret diyen arkadaşı bulurum ben mesela, bir veda öpücüğünü hak etmiştir çünkü.
depresyon sadece duygu durumuyla ilgili değil, vücut kimyasal dengesiyle de ilgili. geçen ay genel bir kontrol için kan testleri yaptırdım. doktor sonuçları eline aldığında değerlerim sebebiyle yaşadığım fiziksel sıkıntıların yanında, çabuk sinirlenmemin, bitkin ve mutsuz hissetmemin boşalan demir deposuyla ilgili olduğunu söyledi. yanı sıra eksik olan d vitamini ve b12 de combo yaptırıyormuş.
şimdi sen gelip bana "kendini üzme " dediğinde benim demir artmaz, haliyle depresyondaki insana gidip "sabret, şükret, seni anlıyorum" deyince o insanın da hormon dengesi düzelmez. dışarıdan takviye veya bazı kişileri hayatından çıkarması gerekiyor olabilir.
ilaç almak zorunda olana ilacıyla ilgili fikir beyan etmeyin, kimse keyfinden almıyor o antidepresanları. her insan güçlü olmak zorunda değil, kimi savaşçı değildir, kaldıramaz. o da yardımla devam edecek belki, bilinçsiz verilen tavsiyeler o yardımı sabote edebilir. insan sadece hastalıktan, kazadan ölmüyor, dertten de ölüyor. hem de böyle içerden, yana yana. itfaiye değilseniz yardım etmeye çabalamayın, uzmana haber verin.
majör depresyon ruh kanseridir. siz bir kişiye abartıyorsun, geçer, bak ne güzel istediklerine sahipsin, bencil olma, az gül iyi gelir vs tarzı şeyler söylerseniz o kişinin suçluluk duygusunu fazlalaştırmaktan başka bir işe yaramaz depresyonunu daha kötü bir hale getirebilirsiniz. o yüzden yaşamadıysanız, bunun abuk subuk abartı bir hastalık olduğunu düşünüyorsanız başkalarının katili olmadan susun ve yorum yapmayın. bir depresyon hastasına yapılacak en büyük iyilik onu yalnız bırakmayıp kafasını depresyonu ile ilgili ütülememektir. iyileşmesi zaman alan ve kişinin depresyondan sonra dahi bir daha girecek miyim acaba diye yıllarca kafa yorduğu kişiyi korkutan bir hastalıktan bahsediyoruz. hayatın güzel yanlarını göstermeye çalışmak, birlikte vakit geçirmeye çalışmak en iyisidir. gene diyorum ağır depresyon hastasını sakın odada dahi yalnız bırakmayın ve saçma salak yorumlar yapmayın.
depresyona girenlere söylenmemesi gereken aslında her şeydir. ne söylediğinizin önemi yoktur depresyona giren için, boşuna kendinizi paralarsınız. iyi şey söylersiniz, ona dalga geçiyorsunuz gibi gelir, olumsuz konuşsanız dibe çekmiş olursunuz. aslında çekemezsiniz de yükseltemezsiniz de. depresif modda olan insan dış dünyadan gelen yönlendirmelere kapatmıştır kendini. o ne olacaksa onu yaşar zaten. anlık yükselmeler ve gülümsemeleri, rahatladım , iyi geldi söylediklerin gibi şeyler söylemeleri sizi yanıltmasın sakın. yanından ayrıldığınızda o yine aynı hale geçecektir.
özetle depresyona iyi gelen dış etki yoktur. hastanın kendisi bunu yenecek güce ulaştığı an düzelir.
depresyon bulaşıcıdır, onlara diğer herkese davrandığınız gibi normal davranın, ne sözlerinizi filtreleyin ne de şunu söylersem acaba iyi mi kötü mü algılar diye düşünmeyin, aksi halde siz de kendinizi depresyona girmiş bulursunuz.
"dışarı çık, gez, eğlen, senin kafanda bitiyor bu iş, kendini tedavi edebilirsin" vs.
bi akıllı sensin zaten ben hiç düşünmedim bunları eğlenebilsem neden eğlenmeyeyim arkadaşım. en basitinden diyelim ki dışarı çıkmaya karar verdim belki iyi gelir diye işte o an beynim ve vücudum tüm hücrelerine kadar evden çıkmamam için her şeyi yapıyor adeta atılacak bir adım bile eziyet geliyor. diyelim ki çıktım, kendimi çok zorladım bu sefer de aynı beyin eve gir ne işin var başına iyi bir şey gelmeyecek asla iyileşemeyeceksin diye bağırıyor bu seferde. kısacası anlamıyorsanız bu hastalıktan susun ve sadece destek olmaya çalışın lütfen.
"herkesin derdi var."
adam zaten kendisinin özel olmadığını anladığı için depresyona giriyor. sen adama herkesin derdi var sen herkesle aynısın farklı değilsin dersen, adam daha da dibe batar. empati kurun. derdini dinleyin. çözüm üretin. ona kendini özel hissettirin.
"içme o ilaçları, seni mala çeviriyor. hem oraya gidip anlatacağına bana anlat. bir de dünya para veriyorsun."
- mala çevirmezse damarlarımı dikine keseceğim.
- ora dediğin yer benim doktorum. bir iki cümlemden bile kafamın içinde neler döndüğünü anlıyor ve hem ilaç veriyor hem terapi yapıyor. sen ise sinirlerimi daha çok bozuyorsun.
- tedavi oluyorum ve karşılığını ödüyorum.
eski günlerimi hatırlıyorum da benim en çok moralimi bozan şey; karşımdakinin üzüntümü ciddiye almaması idi.
ne olursa olsun, kimsenin duygularını hafife almamak lazım. insanı en çok yaralayan şey anlaşılmamak. sadece dinlemek bile o insana iyi geliyor. illa bir şey söylemek zorunda değilsiniz, bırakın anlatsın. anlattıkça rahatlasın.
"pozitif düşün, evrene pozitif enerji gönder evren sana cevap verecektir ya da etrafına negatif enerji yaydığın için negatif şeyler başına geliyor" gibi aptalca laflar da söylenmemeli.
hatta sadece depresyonda olanlara değil hiçkimseye böyle laflar etmeyin. diyelim aklınıza böyle bir fikir geldi. direkt susun. sonuçta gürültü kirliliği yanayan bir karamız.
"afrikada insanlar aç, şükürsüz olma, ya savaşta olsaydık insanlar ölüyor" gibi skten skten konuşmak.
bunu tek geçerim zaten. hayır doğrudur ama bana ne? iyi o zaman her dakika ağlayalım o da bir depresyon sebebi. derdimiz var kendi çapımızda ha sana dert olmayabilir ama örnekte verme emenike.