Japonya'ya Gitmeden Önce Bilmeniz Gereken Her Şey

Japonya'nın Tokyo, Kyoto, Osaka, Nara ve Kobe şehirlerinde 2 hafta geçiren bir Ekşi Sözlük yazarı, Japonya için harika bir gezi rehberi hazırlamış. Gezilecek yerler, bütçe, alışveriş, dikkat edilmesi gerekenler...
Japonya'ya Gitmeden Önce Bilmeniz Gereken Her Şey

iki hafta gezme şansı bulduğum güzeller güzeli ülke japonya. modern zamanlarda seyahat etmenin eskiden olduğu kadar zor olmadığını zannediyorum. zira internet ve ingilizce ile günlük hayatın hemen her sorunu halledilebiliyor.

havalimanında yapılacaklar 

şimdi bu ülkeye gelmeden evvel "visit japan" (https://vjw-lp.digital.go.jp/en/) isimli web sitesine kayıt olup seyahat detaylarınızı giriyorsunuz ve size iki tane karekod veriyor. bu olay covid'den bağımsız. bu karekodlardan bir tanesi pasaport polisi için, diğeri ise gümrük memuru için. karekodu olmayanlar uçakta ya da uçaktan inince verilen iki adet formu doldurmak zorundalar. karekodu olanlar bu form işinden yırtıyorlar. uçaktan indikten sonra önce pasaport kontrolüne gidiyorsunuz, telefonunuzdan ya da çıktı aldığınız kağıttan karekod'u okutuyorsunuz. türk vatandaşlarına vize gerekmediği için pasaportunuza bir sticker yapıştırıyorlar. pasaporttan geçtikten sonra bavulları alıyorsunuz ve hemen orada gümrük kontrole giriyorsunuz. karekod burada da işinizi kolaylaştırıyor, karekodu makineye okutup kolayca gümrükten geçebiliyorsunuz. karekodu olmayanlar ellerindeki form ile ayrı bir sıraya giriyorlar. ülkeye gelen çok fazla sayıda çinli ve güney koreli turist olduğu için hem pasaport kontrolünde hem de gümrükte uzun sıralar olabiliyor.

bunlar dışında havalimanında halletmenin mantıklı olduğu iki konu var. biri mobil internet diğeri toplu taşıma için ic-card dedikleri kart. havalimanında çok sayıda sim kart satan yer var. bu işi hızlandırmak isterseniz eğer internet'ten daha gelmeden sim kart almak mümkün. ben mesela sakura isimli markadan almıştım (2 hafta sınırsız 40 euro), satın alırken teslimat noktası olarak havalimanı şubesini seçtim. havalimanında şubeye gidip pasaportu ve bana gelen mail'i gösterip üstünde adımın yazılı olduğu zarfı aldım, içinden çıkan sim'i telefona takıp hızlıca internet işini halletmiş oldum. yalnız internet'e otomatik bağlanmadı, zarftan çıkan talimatlara göre telefonda bir iki ayar yapmak gerekti. ayrıca sim kart almak istemeyenler için "pocket wifi" diye bir seçenek de var. telefon boyutunda küçük bir modem'i kiralıyorsunuz, dönerken geri teslim ediyorsunuz. özellikle grup olarak seyahat edenler için mantıklı bir çözüm çünkü birden fazla sim karta para vermek yerine tek bir cihaz kiralamak daha ekonomik.

ic-card dedikleri zımbırtı ise akbil'in aynısı ama bunu sadece turistlere satıyorlar. eskiden suica ve pasmo diye iki ayrı markadan herkes rahatça ic-card alabiliyormuş. 2023'te bazı anlaşmazlıklar olunca bunlar iptal edilmiş. şimdi "pasmo passport" diye 30 günlük bir versiyonunu çıkarmışlar. bunu maalesef makineden alamıyorsunuz. tokyo narita havalimanında mesela satan tek yer var. gidip uzun bir kuyruğa girip 1500 yen verip alıyorsunuz, bu 1500 yen'i olduğu gibi karta yüklüyorlar, yani kart bedavaya geliyor. daha sonra metro duraklarında makineden para yükleyebiliyorsunuz. ancak önemli bir husus var ki para iadesi mümkün değil. yani ülkeyi terk ederken kartta para kalırsa para boşa gitmiş oluyor. bu yüzden karta yüksek meblağ atmamak lazım. ülkedeki son gününüzde de bir markete gidip içinde kalan parayı harcamak mantıklı. bu kart hem toplu taşımada hem süpermarketlerde hem de içecek otomatlarında kullanılabiliyor. toplu taşıma ücretleri mesafeye göre değişiyor. tokyo'da yaklaşık 20 dakikalık bir metro seyahati 200-300 yen kadar tutuyor. ic-card zorunlu değil, ic-card yerine 1/2/3 günlük biletler vs. de mevcut tabii ki.


tokyo narita havalimanından merkeze ulaşım 

şimdi şehir çok büyük olduğu için şehrin farklı yerlerine gitmenin binbir farklı yolu var. uçaktan inince ekranlara ya da haritaya bakılarak çözülecek konu değil yalnız baya karmaşık. o yüzden gelmeden önce otele nasıl ulaşılır diye bir bakmanızı tavsiye ederim. bunun dışında şöyle temel bir problem var ki bu adamların metroları, trenleri günün her saati çok kalabalık. haliyle o kocaman bavullarla toplu taşımaya binmek bir mesele. bu yüzden birçok kişi bagajlarını havalimanındaki kurye servislerine veriyor, kuryeler bavulları akşam otele teslim ediyorlar. bu yüzden her otelin lobisinde bekleyen onlarca bavul oluyor. bu topa girmek istemeyenler için bence mantıklı olan çözüm tokyo tren istasyonu'na ya da shibuya tren istasyonu'na yakın bir otel bulmak. böylece havalimanından narita express treni ile 1 saatte doğrudan tokyo'ya varıp oradan otele kolayca geçerek bu cendereden kendinizi kurtarabilirsiniz. narita express ücreti tek yön 3300 yen (~20 euro).


hızlı tren (shinkansen) ve jrpass mevzusu 

önceden insanlar jrpass alıp diledikleri gibi hızlı trenlere binebiliyorlarmış. ancak 2023'de %70 gibi korkunç bir zam gelmiş. şu an 2 haftalık jrpass 80000 yen (~600 euro) dolayısıyla artık pek kimse almıyor zannediyorum. çünkü tokyo-osaka ya da tokyo-kyoto hızlı treni tek yön 100 euro. çok fazla şehre gidecekseniz ve jrpass almanın kurtarıp kurtarmayacağını merak ediyorsanız şöyle bir hesap makinesi var: https://www.japan-guide.com/railpass/
yapacağınız tüm seyahatleri giriyorsunuz, o da size toplam tutarı ve jrpass almanın mantıklı olup olmadığını söylüyor. jrpass almadan normal tek seferlik hızlı tren bileti satan sitenin ismi "smartex" https://smart-ex.jp/en (mobil uygulaması sitesinden daha iyi). bu siteden bilet aldığınızda size bir karekod veriyor. ancak bu karekod ile istasyondaki turnikelerden geçemiyorsunuz çünkü telefonun ekranından karekod'u okumuyor turnike. o yüzden illa çıktı almak gerekiyor. ancak ben denediğimde kağıttan da okumadı meret. güvenliğe gittim, hem karekodu hem ic-card'ı okutturdu eleman, ancak o sayede geçebildim. turnikeden geçerken turnike size bir "koltuk bilgi kağıdı" veriyor, bunu saklarsanız iyi edersiniz, zira vardığınız istasyonda da karekodu okutarak yine turnikeden geçemeyeceksiniz. ben varış istasyonunda da yine güvenlik yardımıyla geçebildim turnikeden. haliyle "japon yapmıştır" diye düşünmemek lazım, yapamamış. lokaller ic-card'ları ile hızlı tren biletlerini eşleştiriyorlar gördüğüm kadarıyla ve karekod ile uğraşmıyorlar. bunun dışında eğer çok büyük bir bavulunuz varsa (en+boy+derinlik>161cm) bavul için ek ücret ödemek gerekiyor bilet alırken. bu durumda size vagonun en arkasındaki koltuklardan birini veriyor, siz de bavulu koltuğun arkasındaki rezerve alana koyuyorsunuz. normal trenlerdeki gibi herkesin bavul koyabileceği bir alan yok. baş üstü dolaplara ancak kabin boy bavullar sığıyor. onun dışında millet bavulunu ayaklarının önüne alıyor. koltuk mesafesi geniş, uçak gibi değil. bilet mevzusu dışında hızlı tren deneyimi güzel, tıkır tıkır işliyor sistem.


tokyo'da gezilecek yerler 

valla tokyo gezmekle bitecek gibi değil. yine de 3 tam günde turistik bölgelerin baya bir kısmını görmek mümkün. ben plan yaparken kabaca şöyle ayarlamıştım:

1.gün: tokyo istasyonu'nun kuzeyi (asakusa, senso-ji, akihabara, skytree)
2.gün: tokyo istasyonu'nun batısı (shibuya, harajuku, yoyogi, meiji, shinjuku, kabukicho)
3.gün: tokyo istasyonu'nun doğusu ve çevresi (imparatorluk sarayı, ginza, tsukiji)
yalnız bu planda şehrin en turistik noktalarından "tokyo disneyland" bulunmuyor maalesef.

asakusa: büyük kırmızı fenerin ve "senso-ji" isimli 1400 yıllık budist tapınağının olduğu semt. ayrıca mutfak malzemesi satan çok sayıda dükkanın yan yana sıralandığı "kappabashi dougu" isimli, alışveriş yapmanın çok zevkli olduğu bir muhit var. öyle ki sadece japon bıçağı satan bile çok sayıda dükkan var. "hoppy" isimli popüler bir alışveriş ve yeme-içme sokağı da bulunmakta.


akihabara: anime, manga ve oyun üzerine satış yapan çok sayıda büyük mağaza ve değişik konseptli çok sayıda cafe bulunan semt. atari salonları bile var. ayrıca steins gate sevenlerin hatırlayacağı "radio kaikan" burada. "yodobashi" isimli kocaman bir elektronik eşya mağazası da yine burada.

skytree: alt kısmı büyük bir avm, kendisi 450m'lik uzun bir gözlem kulesi. en az 1 hafta önceden bilet almak gerekiyor. metro ile ulaşım kolay.

shibuya: üç bin kişinin aynı anda karşıdan karşıya geçtiği yaya geçidinin olduğu canlı kalabalık bir semt.

harajuku: biraz daha kadıköy gibi, gençlerin takıldığı bölge.

meiji: imparator meiji'ye adanmış shinto tapınağı. yoyogi parkı ile yan yana.


shinjuku: tokyo'nun cyberpunk görüntüsünün en bariz olduğu gece hayatı renkli semt. iki tane çok güzel barlar sokağı var; omoide yokocho ve golden gai.

kabukicho: red light district. kalabalık olmasına rağmen tekin bir yer olmadığı çok kolay kendini belli ediyor. köşe başlarında estetik faciası eskortlar, "eğlence" satmak için sokakta size salça olan zenci dayılar, pavyon hesabı çıkartmak için saf turist kovalayan mekanlar, turistlerin girmesinin yasak olduğu "no gaijin" gece kulüpleri vs.

ginza: metropol hayatının kendini belli ettiği yer. gökdelenler, lüks mağazalar, lüks restoranlar. mitsukoshi isimli bir avm var, benim gibi yemeye içmeye düşkün arkadaşlar buranın yemek katını çok beğenebilirler, özellikle pastaneler 10/10.

tsukiji balık pazarı: bildiğimiz balık hali. her balıkçının küçük bir mangalı var. tezgahtan beğendiğiniz herhangi bir deniz ürününü hemen orada pişirip veriyorlar. sokak lezzetleri için doğru tercih. yalnız öğlen 2'de tüm dükkanlar kapanıyor, sabahtan gitmek gerekli.

tokyo'da benim gitme fırsatı bulamadığım ama turistlerin çok tercih ettiğini gördüğüm diğer yerler: tokyo disneyland, warner bros. harry potter stüdyo turu ve teamlab modern sanat müzesi. ghibli müzesi içinse biletler bir önceki ayın 10. gününde japonya saati ile sabah 10'da satışa çıkıyor. ben zamanı gelince kendi saatimle gecenin 3'ünde kalkıp siteye girdiğimde önümde 10000 (onbin) kişi vardı, çok uzun süre bekleyip sıra gelmeyince pes etmiştim. deneyecek arkadaşlara iyi şanslar.

osaka'da gezilecek yerler 

tokyo'dan hızlı trenle 2 saat 15 dakika uzaklıkta. şehrin kendisi devasa bir kapalı çarşı. anladığım kadarıyla çok çalışıp, çok kazanıp, çok harcıyorlar. her taraf çarşı pazar. yoksa şehrin merkezinde özel bir şey yok. en ünlü yeri de zaten "glico koşan adam reklam tabelası". mutfağı ünlü bir şehir olduğu için turistler burada bol bol yiyip içip bol bol alışveriş yapıyorlar. bunun dışında turistlerin gittiği yerler osaka kalesi, universal studios ve "kaiyukan" isimli devasa büyük akvaryum. sokak lezzetleri sevenler için doğru adres ise "kuromon ichiba" isimli pazar yeri. universal studios bir tam gününüzü alabilir çünkü içeride her yerde uzun sıralar var. bir de bilmekte fayda var, hogwarts'a ve super mario nintendo world'e normal bilet ile girilemiyor. bilet alırken onlar için ayrıca ödemek yapmak gerekiyor. bir de bu adamların sitesi yabancı kredi kartları ile çalışmıyor gördüğüm kadarıyla. ben "klook" isimli aracı firmanın sitesinden bilet aldım, sıkıntı yaşamadım.


kyoto'da gezilecek yerler

tokyo'dan hızlı trenle 2 saat, osaka'dan normal trenle yarım saat. tokyo'dan önceki başkent olduğu için insan tarihi bir şehir bekliyor ama doğrusu normal modern bir şehir. tarihi mimarinin korunduğu bir turistik semti var; gion. burada da turistlerin gittiği iki popüler bölge var: sannenzaka ve ninenzaka. iki tane de ünlü sokak var: pontocho ve hanamikoji. bunlar dışında kyoto'da çok sayıda budist ve shinto tapınağı var; yasaka, hokanji, kiyomizudera, kinkakuji ve en ünlüsü, bir sürü kırmızı kapının olduğu tapınak, fushimi inari. tüm bu yerler inanılmaz kalabalık. youtube'da ya da instagram'da gördüğümüz seyahat videoları gibi bir tecrübe olmuyor maalesef. şeytan taşlamaya giden hacı adayları gibi omuz omuza nirvana'ya çıkıyorsunuz. tekke türbe dışında popüler olan yerler arashiyama bambu ormanı ve bir sokak lezzetleri cenneti olan nishiki market. bunların haricinde bütçeniz genişse eğer yapabileceğiniz en şık etkinliklerden biri kyoto'da otel yerine geleneksel japon evlerinde hizmet veren ryokan'lardan birinde kalmak olabilir. 2-3 yıldızlı ryokan'ların geceliği 400-500 euro gördüğüm kadarıyla. ayrıca bazı ryokan'ların odalarında kendi onsen'leri var (geleneksel japon hamamı). sevgili ile yapılabilecek en cool etkinliklerden biri sizce de bu değil midir sevgili dinleyenler? ayrıca araba kiralayacak kadar cesursanız şehre yakın ormanların içinde bazı yüksek puanlı termal tesisler ve kaplıcalar var.


nara'da gezilecek yerler 

osaka'dan normal trenle yarım saat. buranın olayı geyiklerin serbestçe dolaştığı ünlü nara park. kendi ellerinizle geyik beslemek gibi bir hayli ilginç bir tecrübeyi size sunuyor. bunun dışında içinde devasa büyük bir buda heykelinin olduğu bir tapınak var. bir de tren istasyonun orada çok popüler bir tatlıcı var, mochi satıyor.


kobe'de gezilecek yerler 

korkarım kobe'de gezilecek bir yer yok. sadece kobe bifteği için de illa ta buraya kadar gitmenize bence gerek yok. illa gelecekseniz de bir hafta önceden güzel bir restorana rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederim. "gidince orada bir yer buluruz" diyen biri vardı, bulamadı. (bkz: bir arkadaşım ekolü)

alışveriş 

japonya'da genel olarak yeme-içme ucuz ama alışveriş maalesef pahalı. bir avantajınız var; o da hemen her mağazada "tax free" için ayrı kasa var. yani havalimanında vergi iadesi ile uğraşmıyorsunuz. eğer bir mağazada tek seferde toplam tutarı 5500 yen'den büyük alışveriş yaparsanız doğrudan mağazada pasaport gösterip %10 indirimden faydalanabiliyorsunuz.
hediyelik eşya ve ıvır zıvır almak için iki popüler zincir mağaza var, biri "don quijote" diğeri "daiso". tokyo shibuya'da çok büyük bir "mega don quijote" da var. 

elektronik alışverişi için akihabara'da "yodobashi" var. 

anime-manga ürünleri için "animate" isimli birden fazla şubesi olan bir mağaza var, büyük olanı akihabara'da. 

lüks kılık-kıyafet için ginza'da her markanın kendi mağazası var. benim gibi orta direkler için "uniqlo" her yerde var ama onun da ginza'da çok büyük bir mağazası var. 

yine ginza'da "itoya" isimli çok çok başarılı bir kırtasiye var. 

mutfak malzemeleri ve mutfak bıçakları için tokyo'da koca bir sokak var; kappabashi dougu.
studio ghibli severler için resmi ürünlerin satıldığı mağazanın adı "donguri", büyük olanı tokyo skytree'deki avm'nin içinde. yine tokyo skytree avm'de büyükce bir "pokemon center" var. 

captain tsubasa'ya adanmış küçük bir mağaza da var tokyo'da ama merkezin dışında, ismi "gol store tsubasa". ancak büyük bir fan değilseniz beklentiyi biraz düşük tutmak iyi olabilir, zira çok küçük bir mağaza ve baya uzakta.

universal studios'un içinde çok sayıda satan mağaza var; susam sokağı'ndan snoopy'den minion'lardan tutun da jurassic park, harry potter, super mario'ya kadar gidiyor.
hasılı buralara kadar gelmişken alışveriş yapmadan dönülmüyor ama bütçeyi ona göre ayarlamak gerekiyor.


yeme-içme 

eğer deniz ürünleri ile aranız iyiyse burası bir cennet. deniz ürünleri haricinde de yediği hemen her şey çok iyiydi. haklarını teslim etmek gerek, çok iyi yemek yapıyorlar. ne yiyelim diye merak edenler için bence şu baya güzel bir liste: https://www.youtube.com/watch?v=uf4jvfu4pka

özetleyecek olursak; ramen (erişte çorbası, ünlü olan restoranın adı ichiban), suşi (taşıma bantlı restoranlar fiyat/performans olarak çok mantıklı), yakitori (çöp şiş), takoyaki (ahtapotlu atıştırmalık), tamagoyaki (dikdörtgen tavada yapılan omlet), okonomiyaki (mücver benzeri sebze kızartması), unagi (yılan balığı), wagyu beef (japon sığır eti, en iyisi mermer desenli a5, güzel olanı teppenyaki restoranında yemek, en pahalısı kobe bifteği), mochi (pirinç unundan hamur halinde bir tatlı), rikuro's cheescake (bıngıl bıngıl sallanan kabarık cheescake), pankek (kalın ve pofuduk yapıyorlar), udon (kalın erişte), soba (kavruk erişte), matcha (normalde çay ama dondurması bile var), onigiri (marketlerde satılan üçgen pilav), sake (pirinç şarabı, %15 alkollü), asahi bira, üzümlü gazoz (grape soda) ve tabii ki her türlü deniz ürünü (yengeç, ıstakoz, deniz kestanesi, istiridye ve adını bilmediğim milyon farklı şey).


bütçe 

benim tecrübeme göre biraz mütevazı bir tatil yapmayı göze alırsanız, iki haftalık bir japonya seyahatini, uçak bileti hariç, kişi başı 2500-3000 euro'ya mal edebilirsiniz.

şöyle ki, 2-3 yıldızlı oteller kişi başı gecelik ortalama 100 euro (14*100)=1400 euro
yeme,içme,gezme,alışveriş,etkinlik günlük kişi başı 100 euro (14*100)=1400 euro
hızlı tren tokyo-kyoto gidiş dönüş: 200 euro
toplam 3000 euro.

bazı fiyatlar şöyle:
markette su, içecek 1-2 euro
markette sandviç, atıştırmalık 3-4 euro
starbucks < 5 euro
fastfood < 10 euro
orta halli yerde ramen < 10 euro
orta halli yerde suşi < 20 euro
normal burgerci < 20 euro
esnaf lokantası < 25 euro
orta seviye restoran: 50-100 euro
orta-üst seviye teppenyaki restoranında kobe biftekli menü: 150-250 euro
küçük hediyelikler < 10 euro
avuç içi kadar anime figürleri: 10-20 euro
uniqlo'da kıyafetler: 20-30 euro
mizuno'da spor ayakkabılar: 50-200 euro
tokyo skytree: 20 euro
osaka akvaryumu: 20 euro
universal studios: 55 euro

şunlara da bakabilirsiniz:
https://www.budgetyourtrip.com/japan/tokyo
https://www.lonelyplanet.com/…les/tokyo-on-a-budget

notlar

- toplu taşımada anonslar ve ekranlardaki bildirimler ingilizce de yapılıyor.
- google maps, google lens ve google translate çok fazla sorunu hallediyor. google maps özellikle toplu taşıma açısından mükemmel çalışıyor.
- insanlar en ufak bir şekilde ingilizce bilmiyor ve dahası birçok restoranda ingilizce menü dahi yok.
- hemen her restoranda çok uzun sıralar oluyor. bir tık popüler yerlerde bir kahvaltı için 60 dakika, bir ramen için 90 dakika beklemek çok sıradan bir durum.
- süpermarketler çok iyi, devamlı taze ve lezzetli ürünler, basit yemekler, atıştırmalıklar bulmak mümkün, her iki adımda bir ya bir 7/11 ya bir lawson ya bir family mart var.
- tüm sokaklar çok temiz, bununla birlikte hiçbir yerde çöp kovası yok ve kimse sokakta bir şey yiyip içmiyor.
- hizmet sektörü müşteri açısından çok iyi, çalışanlar açısından zannediyordum bir cehennem.
- bir kere olsun mcdonalds'a gitmek denenebilir çünkü diğer ülkelere göre bariz daha iyi.
- kısıtlı bütçeniz varsa çarşı pazarda sokak yemeği olarak çöp şiş wagyu satan yerler var. 20-30 euro'ya, çok küçük bir porsiyon olsa da, mermer desenli etleri denemek mümkün.
- her ilacı ülkeye sokamıyorsunuz, buna çok basit bazı ilaçlar bile dahil, düzenli kullandığınız ilaçlar varsa reçeteniz bile olsa bunu ülkeye getirmenin bir prosedürü var, gitmeden araştırmakta fayda var .
- jetlag dolayısıyla ilk günler uyumak ve saate adapte olmak zor oluyor.
- her yer çok kalabalık ancak yine de her yere sessizlik ve düzen hakim.
- tüm japonlar yabancı düşmanı değil. bana çok tatlı ve arkadaşça davranan, kısa sohbetler açan, yardım eden birçok kişi oldu.
- genel olarak ülkeye, yemeklere, insanlara ve yaşadığım tecrübeye puanım çok yüksek. kesinlikle yaptığım en iyi ve en dolu dolu seyahatlerden biri oldu.