Karından Konuşarak Kukla Sanatı İcra Eden Vantrilokluğun Bilmediğiniz Tarihi

kabaca tanımlayacak olursak vantrilok; karnından konuşuyormuş gibi yaparak sesi yönlendiren ve genellikle bir kukla aracılığıyla bu sesin kukladan çıktığını bize gösteren sanatçıdır. eğer kelimenin temeline inersek, kelimenin latince olduğunu ve venter (karın) ve loqui (konuşmak) kelimelerinden gelerek karın konuşmacılığı olarak nitelendirildiğini de görmekteyiz.
bunlar yukarıda dura koysun, biz hemen bu becerinin nasıl ortaya çıktığına bakalım isterseniz. çok eskiden bu sanat insanları eğlendirmekten ziyade insanları kandırmak ve yönlendirmek için kullanıyordu. yani antik mısır ve antik yunan gibi medeniyetlerde bulunan dini rahipler ya da kahinler tanrıların ya da ölülerin onlarla konuştuğunu ve seslerini onlara ilettiklerini iddia ediyorlardı. yine dünyada zulu , inuit ve maori halkları arasında da bu uygulamanın ustaları olmuştur.
ama bildiğimiz üzere kaydedilen en eski karın konuşmacısı, sanatında usta olan atinalı eurykles'ti. kendisi bu işte o kadar iyiydi ki insanları ruhların kendisi aracılığıyla konuştuğuna ve kehanetlerine inanılması gerektiğine kolayca ikna ediyordu. insanlar bu gerçekten bir ruh ve tanrı olmalıydı diyorlardı, çünkü dudakları hareket etmiyordu ki ona karın peygamberleri unvanı bile takmışlardı.
tabii ki sihirbazın hilesi anlaşılınca bu gösteriyi başkaları da yapmaya başladılar. yunandan romaya aktarılan bu olay ventriloquus olarak anılırlardı. tabii ki bu mecrada da bu tarz sahtekarlıklar devam ediyordu. tarih ilerlerken insanlarında dini inanışları değişikliğe uğradı. özellikle orta çağ olarak tabir ettiğimiz dönemde avrupa’da, özellikle de hristiyanlık etkisiyle, karından konuşma doğaüstü kabul edildi.
karnından ses gelmesi olayı bir anda kişinin içine şeytan girmiş gibi algılandı. o dönem vantroloklar cadı veya büyücü sanılıp engizisyon yargılamalarına bile maruz kaldı. rönesans ve aydınlanma dönemiyle birlikte leonardo da vinci, michelangelo gibi aydın ve sanatçılar artık insan kadavraları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda sesin insan ses telleri sayesinde oluştuğunu ve ses üretimi üzerine bilimsel anlayışlar geliştirdikçe bu seslerin doğaüstü değil, ustalıkla kontrol edilen bir teknik olduğu anlaşılmış oldu.

sonuç olarak artık vantrilok dini çizgisinden çıkarak eğlence alanına adım atmış oldu.özelikle 18. ve 19. yüzyılda fransa, ingiltere ve almanya’da vantroloklar tiyatrolarda sahne almaya başladı.en önemli atılımlardan biri ise 1772'de le ventriloque ou l'engastrimythe adlı ilk kitap yayınlandı. kitap nesiller boyu karın konuşmacıları için bu sanat formunu uygulamaya yönelik kesin bir rehber olarak hizmet etti. 1790'larda ise londra'daki sadler's wells tiyatrosu'nda performans sergileyen dönemin tanınmış karın konuşmacılarından joseph askins, gösterisinde görünmez dostu küçük tommy ile arasında geçen bir gösteri gerçekleştirdi.
ardından james burne gibi sanatçılar gösterilerinde küçük bebek veya kuklalar dahil etmeye başladı. bu sayede kuklalarda gelişmeye başladı ve bizim bildiğimiz anlamda popüler kültürün bir parçası oldular. daha sonraları televizyon programları sayesinde herkesin evine girerek dünya çapında bir sanat akımı haline geldi diyebilirim.

sonuç olarak
vantrilokluk, hem bir sahne sanatı hem de eski çağlara dayanan dini bir iletişim biçimidir. disiplin, ses kontrolü, mizah anlayışı ve bolca pratik gerektirir. eğer tarihsel kökenleri sizi etkilediyse, bu sanatı öğrenmek sadece eğlenceli değil, aynı zamanda kültürel olarak da çok katmanlı bir yolculuk sunacaktır.