Kedi Sahiplerinin Olası Bir Deprem Anında Çaresiz Kalmamak İçin Alması Gereken Tedbirler
büyük bir deprem olduğunda hayatta kalmayı başarabilmişsek, eve ulaşabilmişsek ve yıkılmamışsa, deprem sonrası apayrı bir hayatta kalma mücadelesi başlayacak. dışarıda yatıp kalkmaya başlayabiliriz veya şehirden çıkmaya çalışabiliriz. o kaosu hayal edebiliyoruz muhakkak... kedilerimizi kendi hallerine bırakacak değiliz ve o an iyice elimizin ayağımıza dolaşmaması için kendimiz için hazırladığımız (umarım) deprem çantasının benzerini onlar için de hazırlamalıyız.
bu çantada neler olmalı, aklıma gelenler;
- ufak, su koyulabilecek herhangi bir kap.
- kuru mama, konserve mama, su.
- yolculuklarda kullanılan sedatif'lerden.
- ilk yardım malzemeleri (batticon, oksijenli su, antibiyotikli pomad, sargı bezi, permatik, steril eldiven, cerrahi iplik -mesela 2/0 pga deri dikişi için-, mümkünse ufak bi portegü, steril gazlı bez, antibiyotik tablet -kediler için üretilmiş minik olanları var-, ağrı kesici ^^^dikkat^^^ asla aspirin değil, asla. ya hiç koymayın ya da kediler için özel ağrı kesiciler var bir klinikten alıp onu koyun, vb.) eğer kedimiz yaralandıysa pansuman yapmamız gerekebilir. kapatılması gereken açık yarası varsa dikişi kendiniz atmak zorunda kalabilirsiniz, bir veteriner hekime ne zaman ulaşabileceğiniz meçhulken... bunu videolardan öğrenebilirsiniz, mecbur kalınca insan neler yapar.
- aşı karnesi. (karnenin yeri bu çanta olsun hatta. her daim orada dursun)
- göğüs tasması.
- bez çanta veya buna benzer katlayınca az yer kaplayan ama kedinin sığabileceği bir çanta
- kediyi sarmaya yetecek büyüklükte polar
- en azından birkaç tane hasta altı bezi/pedi (gazete kağıdı genişliğinde, sıvı emebilen, kafeslere seriliyken kliniklerde falan eğer gördüyseniz, onlardan. küçük ırk köpek sahipleri de evdeki tuvalet alanına kullanıyorlar hatta)
birçok evde kedi taşıma kafesleri, boxları çok yer kapladığı için sokuluyor, kullanılacağı zaman monte ediliyor, kapısı kapanmıyor, idareten bir şeyler uyduruluyor ya da elle kapatılarak kliniğe götürülüp getiriliyor ama bu husus deprem günü cinnet sebebi olabilir. bu kafes sağlam ve mümkünse kediyi içine koymaya hazır şekilde durmalı sürekli.
van depremini kedisiyle yaşamış biri olarak bence göğüs taşması ve gerekirse taşıma box'ını fırlatıp atıp yola bez çantayla devam etmek için hazırlıklı olmak lazım. deprem olduğu andan memleketime dönene kadar kedim hep kafesinde kalmıştı. yaklaşık 60 saat sanıyorum. çünkü göğüsten geçen o tasmalardan bende yoktu ve kafesinden çıkarmaya korkmuştum kaçar da yakalayamam diye. sonuç kendi çişinin üzerine yatmak zorunda kalan bir gariban. bu sürenin uzadığını düşünün, üç gün, beş gün, on gün... o göğüs taşması inanılmaz ise yarayacaktır.
o hengamenin içinde kedinizi saklamak zorunda kalabilirsiniz. bu yüzden bez çanta benzeri bir çanta (veya kedi ve küçük ırk köpekler için olan bez/kumaş/polar her neyse o tarz taşıma çantaları var) ve sedatif (sakinleştirici, dış macununa benzeyen, yolculuklarda kediyi sakinleştiren ama anestezi gibi derin uykuya sebep olmayan zımbırtı) lazım dedim. bu benim başıma gelmişti. şehir yıkılmışken, geceyi bir elma bahçesinde geçirip güç bela ertesi güne bilet bulabilmişken, otobüsüme kedi almam diye direten bir embesile denk gelmiştim. otobüsün içine de değil halbuki. kafesindeki kediyi bagaja koyacaktı. bu. bu kadar. adam bunu yapmadı. bi ton hır gür, sonunda bindik ama buna benzer birşey yaşayabilirsiniz. belki birinin özel aracı belki başka bi taşıt, bilemiyorum artık, binmeniz gerekebilir. dışarıda veya bir çadırda, bir yerlerde ne halt edeceğinizi düşünüp otururken, ortam farklılığı, insan sesleri, belki çığlıkları, belki artçı depremler derken kedinin sakinleştirilmesi de gerekebilir.
o gün için hazırlıklı olursak ne olursa ne yapacağımızı önceden düşünüp kafamıza oturtabilirsek şimdiden, o felaket günü geldiğinde kedimizle ilgili olan şeyleri en azından otomatik pilottaymışız gibi tıkır tıkır halledebiliriz. çünkü... daha önce deprem yaşayanların öngörülen felaketin sadece ufak bir provasını yaşamış olanların malumudur ki o gün, o beklenen korkunç gün, aklımıza mukayyet olmamız dahi çok zor olacak. hayattaysak...
eşimiz, çocuğumuz, akrabalarımız, arkadaşlarımız hayattalar mı bilemediğimiz ama hayatta kalmaya devam etmek için çırpınırken bazı şeyleri otomatiğe alabilmemiz gerekiyor.
biz bir felaket yaşayacağız bu çok açık. lütfen yarın hem kendiniz için hem varsa evcil hayvanlarınız için bir çanta hazırlayın. yumurta kapıya dayanmış durumda. lütfen o günü beklemeyin. hemen bu işi halletmezseniz çok geç olacak. herkes kendinin ve sevdiklerinin canının derdine düşmüşken hiç kimseden yardım alamayacağımız çok karanlık en azından bir haftamız olacak. en iyimser senaryoda, yani bir şekilde sağ kalabilmişsek...
son pişmanlık neye yarar demiş rahmetli. bazı şeyleri çok doğru söylerdi... kulak vermek lazım.