Kısa Dönem Askerler Yargılanırken Subay mı Sayılıyor?

Kısa dönem askerlerin yargılanırken subay sayılması bir şehir efsanesinden mi ibaret?
Kısa Dönem Askerler Yargılanırken Subay mı Sayılıyor?

bu konunun aslı tsk'nın 4 yıllık okul okuyan üniversite mezunlarını subay olarak istihdam etme durumundan kaynaklanmaktadır.

kısa dönem asker için sülüste statü yedek subay olarak yazar. ama nasbi er olarak yazar. yani tsk, yeterli kadrosu veya bütçesi olmadığı için -ki bütçesi olmadığı içindir aslında- subay olarak askerlik yaptıracağı kişiye kanuni nasbini veremediği için kısa dönem askerlik yaptırıp er kişiyle mahsuplaşır.

işte bu durumun idari belgelerde de yazması yüzünden çoğu er, erbaş, astsubay ve subay taifesinde kafa karışıklığı oluyor. çünkü bizim ülkemizde okuduğunu anlamada genel bir problem var.

kişi statüsü yedek subay olsa da rütbe nasbi kısa dönem erdir. kısa dönemlerin celp dönemleri ayrıdır. ama neticede erdir. askeri hakim ve savcının üzerinde kısa dönem er'in haklı olduğu bir durumda pozitif etkisinin olması daha beklenen bir durumdur. neticede devletin kanunen vermesi gereken bir rütbeyi verememesi yüzünden alt kademelerde mağdur olmuş insan tipolojisi ortaya çıkmış oluyor. ayrıca bir kısa dönem er bu durumu da ben subay olma hakkım varken ve bunu istemişken tsk beni er yaptı, eğer asteğmen olsaydım bu olay hiç yaşanmayacaktı gibi bir savunma geliştirdiğinde de oldukça güçlü bir savunma oluşturur. çünkü er kişi tercih kısmında subay olmak isteyip de er yapılmışsa ve sonrasında da mahkemelik durumu olmuşsa bu durumda bir mağduriyet doğar.

bu elbette gidip uzman çavuşa, astsubaya artistlik yapma esnekliği vermez. zaten kimseye yapmayın. çünkü orgeneral bile olsanız bir ere eziyet edemezsiniz. en azından kanunen bu böyledir. yani size haksız yere eziyet vs. yapıldığını ispat edebilirseniz tabii.

kısa dönem asker olarak askerliğinizi yapacaksanız bu bilinçle yapın. kimseye karışmayın. emirlere uyun. küçük düşürücü veya eziyet mahiyetinde bir emir ile karşılaşırsanız - özellikle bunu yapam bir uzmam veya astsubaysa- delilleri toplayın ve üst subayınıza şikayet edin. durum düzelmezse mahkemeye verin.

askeri ceza kanunu 117, 118, 119 maddeleri asta yapılan yaralama, öldürme ve kötü muameleden ve bunun karşılığında alınacak cezalardan bahseder.

kısa dönem, uzun dönem olun; fark etmez. üstün emirlerini yerine getirdiğiniz ve ast olarak üstünüze yapmamanız gereken şeyleri yapmadıktan sonra kötü muameleye maruz kaldıysanız siz haklısınız. fakat kötü muameleden kasıt hizmete ve askerliğe dair kusur ve hatalardan dolayı üstünüzün sizi tenkit ve azarlaması hakaret sayılmaz. (hemen öyle ben haklıyım bana böyle bişey diyemez diya atarlanmayın, canınız yanar.)

sanırım oluşan algı kısa dönemlerin hakkını aramaya daha yatkın olmalarından kaynaklı. bundan dolayı bu efsane türemiş olabilir. mesela haklı kısa dönem ile haksız uzman çavuş vakti zamanında askeri mahkemeye gitmiş ve uzman çavuş suçlu bulunmuşsa eğer, bu zaman içerisinde; "oğlum uzmanın biri kısa dönemle askeri mahkemeye çıkmış uzman suçlu bulunmuş."

iş askeri mahkemeye gittiğinde kanunlar karşısında sizin haklı olmanız, yedek subaylıktan falan değil, kanunlar çerçevesinde üstünüzün haksız olduğundandır ve gereken ceza verilir. komutanlar bu durumu bildiği için genelde iş askeri mahkemeye gitmeden bulunulan birliğin içinde komutanın arkadaşları veya daha bir üst komutan tarafından çözülmeye çalışılır.

117-118-119 maddeler de şöyledir:

maduna müessir fiiller yapanların cezası
madde 117 – 1. madununu kasten itip kakan, döven, veya sair suretlerle cismen eza verecek veya sıhhatini bozacak hallerde bulunan veyahut tazip maksadiyle madunun hizmetini lüzumsuz yere güçleştiren veya onun diğer askerler tarafından tazip edilmesine veya suimuamelde bulunulmasına müsamaha eden amir veya mafevk iki seneye kadar hapsolunur.
2. (mülga: 31/1/2013-6413/45 md.)

müessir fiillerle madununun vücudunda tahribat yapan veya ölümüne sebep olan mafevka verilecek ceza
madde 118 – 1. 117 nci maddede yazılan fiiller madunun vücudunda tahrıbatı mucip olmuş ise amir veya mafevk beş seneye kadar hapsolunur.
2.daha ziyade vahim hallerde amir ve mafevk altı aydan beş seneye kadar hapsolunur.
3. fiil taammüden yapılmış ise amir veya mafevk on seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
4. fiil ölümü intaç etmiş ise fail on seneden az olmamak üzere ağır hapis cezasına mahkum olur.

mafevkin cürüm sayılmıyacak olan fiilleri
madde 119 – (değişik: 27/6/1932 - 2034/5 md.)
1- bir madunun fiili taarruzlarını defetmek yahut mübrem ve müstacel bir zaruret ve tehlike halinde verdiği emirlere itaat ettirmek için bir mafevk tarafından yapılan müessir fiiller makam ve memuriyet nufuzunu suistimal telakki edilmez ve suç sayılmaz.
2- bu hüküm harbde veya eşkıya müsademeleri ve isyan yahut askerlik harekatı ve mücrim takıbatı gibi vazifeler başında mübrem surette elzem bir itaati temin için başka vasıtalar bulunmadığı takdirde bir subayın madunun ısrar ve mukavemetine karşı silah kullanmaya mecbur kalması halinde de caridir.
3- mafevkin, hizmete ve askerliğe dair kusur ve hatalardan dolayı madunu tenkit ve muanaze etmesi hakaret sayılmaz.