Kısa Ömürlü Bir Proje Olarak Kalan Köy Enstitülerinin Amacı Neydi?

1940'ların başında açılan ve sonlarına doğru kapatılan Köy Enstitüleri'nin olayı neydi? Ne işe yarıyordu? Neden kapatılması olumsuzdu? Kısaca özetleyelim.
Kısa Ömürlü Bir Proje Olarak Kalan Köy Enstitülerinin Amacı Neydi?

cumhuriyetin köy enstitüleri projesinin toprak reformu ile ilişkisine yönelik bir şeyler yazmak isterim

- her ne kadar enstitülerin kuruluş çalışmaları 1938'de başlasa da aslında fikri temeli meşhur john dewey'in 1925'teki ikinci türkiye ziyaretinde hazırladığı uzun rapora dayanır. bu arada dewey raporun önemli bir kısmını abd'ye döndükten sonra tamamlamıştır.

raporla ilgili bilgi : https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/…wey-1859-1952/

- daha önce cumhuriyet idaresi için köylünün eğitilmesi ve toprak sahibi yapılmasının ne kadar önemsendiğini yazmıştım. atatürk'ün eğitim inkılabı içinde en önemsediği konulardan biri de budur.

- 1929'da çıkarılan köylünün toprak sahibi yapılması ile ilgili yasa büyük buhran ve bunun ülkeye etkileri sebebi ile istenilen sonucu vermemişti. ancak kurucu kadro bu konudaki inadından vazgeçecek değildir.

- nitekim 33'teki üniversite refrormu bünyesinde ziraat mekteplerine özel önem verilmiş olması, atatürk'ün orman çiftliği bünyesinde yaptığı testler bize bunu gösteriyor.

reform hakkında: https://ataturk.org.au/…ve-universite-reformu-1933/


- atatürk'ün vefatı sonrası ismet paşa bu konunun takipçisi olmayı sürdürmüş ve hasan ali yücel'e yol vererek okulların açılmasını sağlamıştır.

- burada beklenen şudur: köylü yerinde iyi bir eğitim aldığında toprağını daha verimli işleyecek, böylece ekonomik özgürlüğü artacak, ağaya, şıha, şeyhe muhtaç hissetmeyecek kendini.

Şıh veya Şeyh: Tasavvufta, kendisine bağlanan insanları tarikat kuralları içinde eğiten mutasavvıf mürşiddir. Tarikat önderi, saygıdeğer kişi de diyebiliriz.

- ayrıca daha önemlisi eğer köyle kente göç ederse teknik bilgisi olan, belli bir eğitim altyapısına sahip, en az bir müzik aleti çalan kişi olarak gelmiş olacak, böylece kentte de hem fabrikada sağlıklı şartlarda istihdam edilecek, hem de kentin dokusunu bozmayacaktı.

- böylece atatürk'ün kalkınmayı ve muasır medeniyet seviyesine ulaşmayı köyden ve tarımdan başlatma stratejisi de pratiğe dökülmüş olacaktı.

- üzülerek söylüyorum hem chp içindeki feodal dostu sağ kanat, hem de ikinci harp sonrası yeni şekillenen dünyada stalin'i bir tehdit olarak görmemiz, bu büyük imkandan yeterince faydalanmamıza engel oldu.


- fikrimce atatürk hayatta olsa kesinlikle hasan ali hem de ismail hakkı tonguç ile oturur, konuşur, anlaşır, onların arkasında durur ve projenin devamını sağlardı. maalesef ismet paşa bu konuda gerekli sertliği sağlayamamıştır.

- eğer bu model sağlıklı bir şekilde devam ettirilse toprak reformu da ülkenin istediği şekilde yapılacak, özellikle doğu ile batı arasındaki sosyoekonomik uçurum da bu denli olmayacaktı.