Kişinin, Kendi İçinde Sakladığı ve Sürekli Çatıştığı Karanlık Taraf: Gölge Arketipi

Gölge arketipi nedir? Psikolojinin ilginç olgularından birini, Carl Jung'a ait olan gölge arketipini inceliyoruz.
Kişinin, Kendi İçinde Sakladığı ve Sürekli Çatıştığı Karanlık Taraf: Gölge Arketipi
Fight Club (1999)

Nedir?

gölge arketipi... analitik psikolojide kişiliğin karanlık, ilkel, bilinçdışı, topluma uyumsuz taraflarını anlatmak için kullanılan ve kökenlerini yin yang felsefesinde ve dahi hermesçilikten etkilenen maniheizm gibi diğer dinlerde de görebileceğimiz ruhsal yapıyı zıtlıkların bir birleşimi, birbirine uyum süreci olarak ele alan carl jung'a ait kavramdır. gölge genelde bilincin zayıfladığı nadir anlarda karşımıza çıkar. bu kimi zaman bir düş, kimi zaman bir öfke krizi, kimi zaman yoğun baskı altındayken, kimi zamansa alkol/narkoz etkisine bir an olabilir. bu zamanlarda kişi genelde kendini tanıyamaz veya yaptıklarına bir anlam veremez. kendisinin bu öteki yanına çok nadir şahit olur. zira gölge açığa çıktığında bilinçdışı ve bilinç arasındaki sınır zayıflar veya tamamen ortadan kalkar.

jung'a göre dışarıdan oldukça nezih görünebilen insanların gölgesi bir o kadar güçlü olabilir

sağlıklı, yaratıcı, uyumlu bir kişilik için insan gölgesini iyi tanımalı bu karanlık tarafını aydınlık tarafıyla uzlaştırarak bütünleşme sürecine adım atmalıdır. iki zıt kutuptan biri diğerine ağır geldiği sürece sağlıklı bir kişilik yapılanması mümkün olmaz. gölge bastırılır, gizlenir, sürekli kapalı tutulursa birey yaratıcı bir yaşamdan yoksun kalır. haliyle in medio stat virtus yani orta yolu bulmak ve gölgeyle yüzleşmek gereklidir.


bu arketip karşımıza yalnızca birey davranışları aracılığıyla çıkmaz

o her şeyin zıttıyla kaim olduğunu belirten kolektif yasanın bir tezahürüdür. gece ve gündüz, yin ile yang, habil ve kabil, faust ve mephisto gibi olaylar/karakterler gölge arketipinin yaşamdaki örnekleridir.

Faust

özce gölge arketipi insanın bencil, öfkeli, manipülatif, narsist vb uyumsuz taraflarının tümünü temsil eder. kişi bu yanlarını ne kadar iyi tanır bunlarla uzlaşmayı başarırsa hayatın salt bir iyi ve kötüden değil, grilerden oluştuğunu anlarsa kendini keşfederek dolu dolu bir yaşam sürebilir. sanatta, sporda, bilimde ve başka birçok alanda başarılar elde edebilir. dolayısıyla gölge, başta ne kadar ürkütücü görünse de içimizde kucaklanması, anlaşılması gereken arketipsel bir merkezdir.

"ama gölge olmadan ışık, ışık değildir. ışıksız da gölge olmaz. ışık ve gölge birbirlerinin ayrılmaz parçasıdır. gölge, ışığı biçimlendirir. gölgeler onun güzel hatlarıdır." (yeryüzüne övgü)

(bkz: obscuris vera involvens)
(bkz: in medio tutissimus ibis)