Kişiyi Normal Duygu Durumlarından Oldukça Sapkın Bir Hale Sokan Nevrotik Duygu Bozukluğu Nedir?
nevrotiklik bir karakter bozukluğu değildir.
çok basite indirgersek, bu iki durum sorumluluk bozukluğu olup, dünya ve onun sorunlarıyla ilişki kurmanın birbirine ters iki şeklidir. nevrotik biri çok fazla sorumluluk üstlenir; karakter bozukluğu olan bir kişi ise çok az. nevrotikler dünya ile bir aykırılığa düştüklerinde otomatik olarak suçun kendilerinde olduğunu varsayarlar. karakter bozukluğu olanlar da suçu satsadanak dünyaya, çevreye v.s. atıverirler.
nevrotikler ve karakter bozukluğu olanların konuşma biçimleri bile farklıdır;
nevrotik birinin konuşmasında fazlacana şu ifadelere rastlayabilirsiniz: yapmalıydım, mecburum, yapmamalıydım.. bu tür ifadeler kişinin kendisi ile ilgili imajını gösterir. daima yanlış seçimler yapan, asla kendinden bekleneni veremeyen, iki eliyle bi şıkı tutamayan zavallı tip..
halbüşüki karakter bozukluğu olan biri konuşmasında sürekli, yapamam, yapamadım, yapmak zorundayım, zorundaydım gibi ifadelere yer verir. bu tiplemeler kendilerini tercih hakkı bulunmayan, davranışları tümüyle kendi kontrolü dışındaki güçlerce yönlendirilen biri olarak görürler.
ikisini kıyasla psikoterapi nevrotikleri daha çok sever. çünkü onlar -belki fazlaca- sorunlu olduklarını kabul ederler, tedaviye meylederler. lakin bu karakter bozukluğu olanlara laf atamazsınız; çünkü sorun onlarda değil dünyadadır, değişmesi gereken dünyadır.
bir insan bunların her ikisini de bünyesinde barındırabilir. bu tip insanlara da karakter nevrozlular denir ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider.
nevrotik insan diye net bir şey yoktur aslında. her insanın içinde bir nevrotiklik vardır. bir nevi duygu bozukluğudur. aşırı güvensizdirler, herkesten şefkat beklerler, sinirli çıkışlarda bulunabilirler(herkese biraz tanıdık gelmeye başladı ama dimi?). yani onlar içimizden biri. bunların temelinde ise kaygı vardır. üstelik daha da ilginci bu kişiler bu kaygılarının farkındalar. kaygılarını yönetebildiklerini sanmalarına rağmen bu konuda oldukça başarısızdırlar.
nevrotik kişinin artık hayatında kaygı boyutları ciddi artar. yani günlük yaşamına bununla devam etmek isterken ciddi anlamda zorluk çekerler. gizleyemediği kaygılar sosyal hayatında da sıkıntılar yaratabilir.
kaygılar, bu tip kişilerin ileriye dönük plan yapmasını, kendinden emin bir biçimde kararlar alması-uygulamasını, cinsel hayatlarında saldırgan bir tutumları olmasını, güvensiz tavırlarının onları sosyal anlamda hep geri planda bırakması gibi sıkıntılardan kopamazlar.
nevroz çeşitleri kendi içinde dörde ayrılır. kısaca özetleyecek olursak:
duygu durum bozukluğu olan nevroz tipinde kişide sürekli bir depresyon havası vardır. oldukça bunalım takılan tiplerdir. çok da fazla görülür.
dissosiyatif bozuklukta ise kişiler yaşadıkları kaygı durumunu azaltmaya çalışarak kendinden kaçmaya çalışır.
somatoform bozukluksa, kişinin yaşadığı kaygı bozukluklarının bedenen zarar verici boyuta dönüşmesidir. bilinç dışı gerçekleşir.
kaygı bozukluğu ise kişinin yaşadığı kaygı problemleri bir noktada kişiyi bunaltır. bunun dışa vurumu ise fobi, obsesiflik olarak ortaya çıkar.
tabii bunun da çözümü yok değil. psikolojik destekle üstesinden gelinebilir bir duygu bozukluğu olan bu kişiler, böyle bir desteği ne kadar tercih eder o da tartışılır.