Komisyonsuz Çalışan Robinhood, Wall Street'in Tekerine Nasıl Çomak Soktu?
1. robin hood bugünlerde adından sıklıkça bahsedilen bir uygulama, faaliyeti ise aracı kuruluş olması. 2013 yılında wall street'e tepki olarak doğdu. kurucularının ikisi de stanford'dan matematik mezunu ve sınıf arkadaşı. ilk başlarda hedge fonlarına kendi yazılımlarını satıyorlar ve o esnada komisyonsuz aracı kuruluş olmadığını fark ediyorlar. serüven böyle başlıyor. bugünkü piyasa değeri 8 milyar doları geçmiş halde.
2. bilindiği üzere matematik yahut mühendislik okuyarak iktisadi alanlara kaymak mümkün çünkü işin temelinde matematik var. baiju ve vlad de böyle yaptı ve fakirin neden yatırım yapma hakkı yok diye sorgulayarak kolları sıvadılar, robin hood'u 2013 yılında komisyonsuz-masrafsız olarak geliştirdiler. cebinde 100 dolar olan adam da hisse alsın derdiyle hareket ettiler. adını da buradan aldı, böylece özellikle alt kesime de hitap edebildiler. market olarak a101, bim hangi kullanıcı kitlesini hedefliyorsa, aracı kurum olarak da robin hood wall street'te bu kitleyi hedefledi ve başarılı oldu.
3. türkiye'den neden böyle şeyler çıkmıyor? diye soranlar olacak. çıkıyor aga. nasrullah ayan bunu açıkladı geçen günkü videosunda. "88 sonu 89 başında ben yaptım, borsa hemen bana tebligat gönderdi komisyonsuz olmaz diye. sonra komisyonu 1 kuruş yaptım, bu sefer yeni tebligat gönderdiler diğerleriyle aynı seviyede olacak diye. sonra bizim iş yattı ama bir sürü yeni yatırımcı katmıştım borsaya" diyor. izlemenizi öneririm:
4. wolf of wall street'te di caprio'nun kocaman bir popo üzerinde burnuna kokain çektiği sahneyi hepimiz hatırlıyoruzdur ama o filmin en başında bir de matthew mcconaughey, di caprio'ya asıl parayı nereden kazandığını söylemişti: "commission motherfucker!" o mükemmel sahneyi baştan izlemenizi öneririm ancak yine de sadece bu ifadenin geçtiği sahne için:
harika bir sahne, baştan sona. sözün özü, aracı kuruluşlar en büyük gelirlerini komisyondan kazanıyorlar. peki robin hood komisyonsuz ve masrafsızsa parasını nasıl kazanıyor? iade komisyonundan.
5. şöyle, robin hood'da 1 dolarlık bile hesap açıp işlem yapılabiliyor. bu özelliği ve kolay kullanılabilir olması birçok insanı cezbediyor. siteyi açıp bakın, oyun gibi. nasrullah ayan da zaten küçük yatırımcıların bunu "oyun" olarak gördüğünü söylüyor. cebinde 3-5 dolar olan herkes robin hood'da hesap açıyor ve bu sefer robin hood bir anda milyonlarca kullanıcısı olan bir uygulamaya dönüşüyor. forbes'a göre 2020'nin ilk çeyreğinde tam 3 milyon yeni kullanıcısı olmuş. bugün ise 13 milyonu geçmiş halde kullanıcı sayısı. aracı kurumların aracı kurumu gibi çalışarak, kendi komisyonunu son kullanıcıdan değil, asıl işlemi yapan büyük aracı kurumdan alıyor. buna da iade komisyonu deniyor. yani aslında kendisine müşteri getirmiş olan robin hood'a, müşteri getirilen tarafından el altından komisyon ödeniyor. böylece 3-5 dolarla istediği gibi hisse alım satımı vb. fakir yatırımcı da bedavaya yapabiliyor. burada unutulmaması gereken, bedava bir şey var ise orada ürünün kullanıcı olduğudur. instagram, facebook, twitter vb. için de bu geçerlidir. ekşi sözlük de aynıdır. petrolün yerini bu yüzden data alıyor ve gdpr, kvkk, kişisel veriler tantanası da bu yüzden gündeme geliyor.
6. gelelim işin son dönemde konuşulan boyutuna. 2020 yılının mart ayında borsalardaki tarihi çöküşü ne kadar takip ettiniz bilmiyorum ama burada çokça yazdık çizdik. petrol vadeli kontratları mesela tarihte ilk kez -40 dolara düşmüştü. sonra borsalar patlamıştı. bunun tüm hikayesini ben şu yazımda uzunca açıklamıştım:
7. işte bu 2020 mart'ındaki çöküşü takiben fed piyasaya tekrar para basma işlerine girişti. basılan bu paralarla piyasa fonlandı ve bununla birlikte vatandaşa da helikopter para dağıtıldı. bu dağıtılan para nereye gideceğini şaşırdı ve bir kısım insan robin hood gibi komisyon almayan uygulamalar üzerinden kendi kendilerine 3-5 dolarlık, 50 dolarlık, 300 dolarlık hisse/kontrat alma satma işlerine giriştiler. bunun kaldıraçlılarına girişenler de oldu. mesela 20 yaşındaki alexander isimli bir kardeşimiz, robin hood'daki 16.000 dolarlık hesabıyla saçma sapan bilip bilmediği işlere girişti, hesabına baktığında sistem ona 730.000 dolar zarar olduğunu gösteriyordu. alex bunu görünce intihar etti ve hayatını sonlandırdı.
8. 2020 mart'ını takip eden süre içerisinde bir anda "robinhood'çular" diye bir kullanıcı grubu oluştu. bu robin hood'çu denilen kesim, normal sıradan cebinde normal paralar olan vatandaşlardı. bu bir bakıma türkiye için de geçerli oldu. hatırlayacak olursanız bist 100'de tarihte ilk kez yabancı çıkarken türk yerli yatırımcı borsaya giriyordu ve borsa ilk kez bu şekilde yükseliyordu. çok uyarılar yapıldı, halen yapılıyor. bugün tam tersine piyasaya güven pompalayan bir tcmb var.
9. geçen günkü game stop hisseleri üzerinden yaşanan hadise ise, mart 2020'den daha farklı oldu. alex'in olayını anlatan forbes makalesinde, alex'in bir şey bilmeden öyle alım-satım emirleri verdiği, 730.000 dolarlık zararın aslında gerçekleşmediği, sadece işlemin vadesi geldiğinde ne kadar zarar oluşturabileceği kırmızı ile yazdığı belirtiliyordu. alex aslında bunu sanki gerçekten bu meblağda bir zarar varmış gibi hatalı yorumlayıp, sebepsiz yere intihar etmişti. kimilerine göre bu şekilde bir arayüz bu yanlış yönlendirmeye sebep olmuştu. bu olay herkesi üzdü elbette. ancak bugünkü bireysel yatırımcı, o dönemde yediği tokatları tecrübe etti. bugün çok daha uzman ve sosyal medyada örgütlü bir bireysel kullanıcı kitlesi var. game stop olayı üzerinden 2 tane hedge fonunun, ayrı ayrı 6 milyar dolara yakın zarar ettiği ve fonların iflas edebileceği konuşuluyor. mart aylarında yediği tokatlardan intihar eden bireysellerden, milyar dolarlık fonları iflas ettirebilen bir kitleye evrimleşme olayı gerçekten çok acayip.
10. game stop hisselerine gelince, piyasada gme koduyla geçiyor. şirket perakendede oyun satan bir şirket ancak bugünün dijital dünyasında ve koronalı atmosferinde batacağı kuşkusuz. bu nedenle de kan kokusu alan köpek balığı gibi, vaziyeti fark eden hedge fonlar, şirketin batışına oynuyorlar. o kadar bokunu çıkarıyorlar ki, reddit üzerinden birkaç kişi, bu işin çok saçma olduğunu, bu hisselerin bu kadar düşemeyeceğini, matematiksel olarak bunun imkansız olduğunu, dolayısıyla tam tersi yönde alım yaparlarsa deli paralar kazanabileceğini fark ediyorlar. bunu, ekşi sözlük'ün bir benzeri gibi olan reddit'te paylaşıyorlar. ve 3-5-10 kişi derken acayip bir şekilde ilk başta şirketin batacağına oynayan hedge fonlarını terste bırakıyorlar. hedge fonları ise pozisyon kapamayıp daha fazla para koyuyor ve pozisyon güçlendiriyorlar, ne de olsa tarihte kimse bu büyüklükteki fonlara karşı gelememişti değil mi? işte o iş öyle olmuyor ve robin hoodçular bu sefer fonları tokatlıyor. detaylarını yine ekşi'den june s damien nick'li kardeşimiz şu yazıda çok güzel açıklıyor. ayrıntı isteyenleri oraya alalım:
bugün gelinen noktada ise savaşı robin hoodçular kazanmış durumda ancak ortaya çok ciddi bir tartışma konusu çıktı
zaten zurnanın zırt dediği nokta da burası.
bugüne kadar bütün piyasaları yönlendiren, hatta ülkeleri sıcak para akımlarıyla önce görüntüde zenginleştiriyor gibi yapıp (bugünkü türkiye gibi), akabinde bir anda girdiği ülkeden çıkarken krize sokan (90'lar asya ve goü ekonomileri) bu fonların savaşı kaybetmesi hadisesi; "küreselleşme" adı altındaki neoliberal finansal piyasada pek görülen bir hadise değil.
fon yöneticileri de, "biz whatsapp'tan grup kurup böyle sağa sola birlikte yatırım yapsak suç/manipülasyon/kartel oluyor, bireyseller reddit'ten örgütleniyor ve bizi tokatlıyorlar. bizim günahımız ne?" sorusunu ortaya attı.
bu elbette reddit üzerinden toplanan vatandaşlara karşı savaşı kaybetmelerinin akabinde piyasaya yönlendirilmiş bir soruydu. haksız da değillerdi. nitekim abd'nin ilgili otoriteleri vaziyeti yakından takip ettiğini açıkladı. ancak buradaki asıl hadise, sosyal medya üzerinden örgütlenmeydi. mısır'da arap baharı da facebook üzerinden örgütlenmemiş miydi? o zamanlar kimse "ama sosyal medyada örgütleniyorlar :(" dememişti? ki çok daha sert bir kalkışma, bir ülkenin kaderinin değiştiği bir olay olmuştu.
daha da yazıyı uzatmayayım, ancak bitcoin ile başlayan, bugün robin hood gibi fakir fukaranın dostu olan uygulamalar sayesinde bazı neoliberal tabular yıkılıyor. bunun özünde "decentralisation" yani türkçe'ye tam olarak adem-i merkeziyetçilik olarak çevrilebilecek kavram yatıyor. bitcoin'de herhangi bir merkez bankasına bağlı kalmaksızın, 7/24 para transferi yapabilme ve izlenememe hadisesi, blockchain gibi harikulade bir sistemle piyasaya sunulmuştu. şimdi ise wall street'in gücü elinden alınıyor. bunu gelir adaletsizliğinin en şiddetli yaşandığı amerika'da, george floyd gösterilerine kadar bağlarım ama daha fazla kafa ütülemek istemiyorum, şimdilik bu kadar yeter.
piyasayı izlemeye devam.