Komşularının Pek de İyi Durumda Olmadığı Singapur, Nasıl Oldu da Gelişebildi?

Singapur, refah düzeyi yüksek bir coğrafyada yer almamasına rağmen nasıl oldu da gelişmiş ülke denebilecek kıvama geldi? Kısaca öğrenelim.
Komşularının Pek de İyi Durumda Olmadığı Singapur, Nasıl Oldu da Gelişebildi?
iStock

geçen yaz singapur'a gittiğimde, kendimi abd'de zannedebilirdim

o kadar küçük bir alanda, betonlaşmayı çevre ile o kadar barışık planlayabilmek kolay olmasa gerek. istanbul gibi bir doğa harikasının bile vizyonsuzluk ile orgrimmar'a dönüştürüldüğü düşünülünce, iç geçirmemek imkansız.

bugün singapur, etnik kıyımlarla tanınan az gelişmiş bir eski sömürge de olabilirdi. aslında ilk etapta böyle olması çok daha muhtemeldi. singapur'u diğer asya kaplanlarından farklı kılan temel nitelik barındırdığı etnik çeşitliliktir. çinliler, malaylar, hintliler ve avrasyalılar: hepsi, o ufak alanda bambaşka kültürleri yaşarlar. singapur'da bir kadın, gece vakti tek başına iç rahatlığı ile, istediği elbiseyle gezebilir. (evet, bu benim için bir gelişmişlik ölçütüdür, zira insanların id'lerinden süperegolarına ne kadar geçebilmiş olduklarını ele verir.)

Lee Kuan Yew

asya kaplanlarının (güney kore, hong kong, tayvan ve singapur), 20. yüzyıldaki hızlı kalkınmalarını çeşitli şekillerde açıklamak mümkün olsa da, serbest piyasa faaliyetine izin veren otoriter hükumetlerin aynı zamanda piyasaya doğru müdahaleleri yapmış olduklarını söyleyebiliriz. (üretimin belirli sanayi sektörlerine yönlendirilmesi gibi.)

lee kuan yew, 30 yıllık bir süre ile dünyanın koltukta en uzun süre oturan başbakanı idi. çinli kimliğine ve singapur'da çinliler çoğunluk olmasına rağmen singapur'daki etnik karmaşalara kışkırtıcı, popülist söylemlerle yaklaşmamıştır. malezya'ya singapur'u işgal etmek için müthiş bir bahane vermek yerine, singapur’un çinli olmayan nüfusuna tavizler verme yoluna gitmiş, karmaşaları alevlendirerek çoğunluğa oynamamış, ayaklanmaları yatıştırmayı başarmıştır. lee kuan yew, ceo gibi düşünen bir devlet adamı olarak kuralcı bir meritokrasi yaratmıştır. demokrasi hakkındaki düşünceleri ise demokrasinin her zaman gelişmeyi beraberinde getirmeyeceği yönünde olmuştur. her ne olursa olsun rüşvetten ve yolsuzluklardan uzak durarak, sıfırdan, kişi başına düşen milli gelirde avustralya ve isveç gibi ülkeleri geride bırakan bir singapur'un mimarı olmuştur.


singapur'un önemli avantajlarından bir diğeri de stratejik konumudur

uluslararası nakliye güzergâhlarına yakındır. ingilizcenin resmi dillerden biri olması da (lee kuan yew bunu yapabilmek için çin milliyetçilerine karşı bayağı savaş vermiş) yabancı yatırımcıları singapur'a yönelten en önemli nedenlerden biri olmuştur. aynı zamanda ingilizce, singapur'daki farklı etnisiteler için nötral bir dil olma görevini üstlenmiştir.

kısacası singapur, uzun vadeli planlarla hareket eden, dini ve siyasi ideolojilere fazla önem vermeyen vizyoner bir liderlik, yatırımcı yanlısı politikalar ve meritokrasi ile kalkınmıştır.

singapur küçük olduğundan, mevcut stratejisinde arazi kullanımına da dikkat ediliyor. yüksek kaliteli konutlara, iyi bir çevreye, eğlenceli bir şehir hayatına da önem veriyorlar. betonlaşmaya karşı çevreyi korumak, daha yeşil hale getirmek için bayağı efor harcıyorlar.


abartılı yasakları da yok değil

singapur'a gidecek olan varsa diye; kamuya açık alanda tükürmenin, başka birinin wi-fi'ını sömürmenin, evinizde perdeler açıkken çıplak gezmenin, sifonu çekmeden çıkmanın, graffitinin, eşcinsel ilişkilerin, 50 metre yakında yaya geçidi varken geçit olmayan bir yerden karşıya geçmenin ağır cezaları olduğunu not edelim ki, suç işleyecek olan varsa en azından suç işlediğinin bilincinde olsun ve önlemlerini alsın. bu cins yasaklardan bir diğeri de sakız:


sebebini sorduğumda, zamanında birisinin sakızını metrodaki sensörlere yapıştırdığı ve bundan ötürü kapıların açılıp kapanamadığı söylenmişti. eğer doğruysa bundan bir south park bölümü çıkar, ama yerlerin kirlenmesi ile bağlantılı olması da muhtemeldir bu yasağın.

singapur, kahve muhabbetlerinin her teorisine zıt olan bir ülkedir

"coğrafya kaderdir"
- singapur'un çevresinde düzgün ülke yok, dibindeki malezya singapur'un yüzü suyu hürmetine biraz düzgün yaşıyor.

"abi yabancıların madenleri var, topraktan zenginler"
- bildiğim kadarıyla yeraltı kaynakları hiç yok. kalifiye, sistematik ve kurallı çalışmaktan başka hiç vasıfları yok.

"sömürmediğimiz için fakiriz"
- singapur hiçbir ülkeyi sömürmemiş.

tüm bunların yanında:
- dünyada en değerli pasaporta sahip
- dünyanın en yüksek eğitim seviyesine sahip
- her yıl kişi başına en yüksek gelire sahip 5 ülkeden birisi
- her yıl insani gelişmişlik endeksinde ilk 5 içerisinde

ben bu başarılarını 3 niteliklerine bağlıyorum:
- avrupa disiplini
- budist felsefesi
- amerikan girişimciliği


lee kuan yew'e bir parantez açalım

yew, 23 mart 2015 tarihinde 91 yaşında vefat eden singapur'un ilk başbakanıdır.

ülkeyi yaklaşık 31 yıl yönetmesinin ardından kendi yerine bir lider seçilebilsin diye görevi devretmiş. bizdekiler gibi 5 kez gidip 6 kez gelmemiş. zamanı gelince görevi devrederek monarşi ilân etmemiş (gerçi nepotizme bulaştığı söylenmekte).

31 yıllık süre ile en uzun süre görev yapan başbakan ünvanının sahibi. singapur'un atatürk'ü ya da kurucu babası tanımlamaları oldukça yerinde olacaktır.

ülkesini, 1965 yılında federasyondan ayırarak bağımsız bir devlet haline getirmiştir. ayrıca singapur'u, basit bir koloni liman şehrinden, bölgesinde kilit bir ağ özelliği taşıyan ada devletine çevirmiştir. düşük gelirli bir ülke iken singapur'u, küresel ticaret ve finans merkezine dönüştürmüştür. ancak otokratik yönetim tarzı da dikkat ve tepki çekmiş tabiki. örneğin, "singapur'da sokakta sakız çiğnenmesinin yasak olması" klasik örneklerden biridir. basın ve ifade özgürlüğüne müdahale ile muhaliflerin baskılanması da diğer örnekler.