Kültür Ürünlerinin Günümüz Ortamında Sıradan Şeylere Dönüşmesi: Baskıcı Sıradanlaşma

repressive desublimation ('baskıcı çözülüş' ya da 'baskıcı sıradanlaşma'), frankfurt okulu filozofu ve sosyolog herbert marcuse tarafından yazılan, 1964 tarihli tek boyutlu insan (one-dimensional man) adlı eserinde ilk kez ortaya attığı bir kavramdır. bu terim, kapitalizmin hakim olduğu gelişmiş endüstri toplumunda, teknolojik aklın ilerlemesinin yüksek kültürdeki muhalif, karşıt ve aşkın öğeleri tasfiye etmekte olduğunu ifade eder. başka bir deyişle; sanat, önceki dönemlerde "var olan" ile "var olmayan" arasındaki temsil yolu iken, kapitalist toplum, sanatı doğrudan toplumun içine entegre bir emtia hâline getirerek onun pürüzsüzleşmesine ve sıradanlaşmasına sebep olur. değişim değeri, gerçek değerinden daha önemli hale gelir. marcuse'un tek boyutlu insan eserinde ifade ettiği gibi, "ruhun müziği aynı zamanda satıcının da müziğidir".

yüksek kültür, sosyal gerçekliğin içinde kaybolur ve bu iki boyut tek boyuta indirgenir. dolayısıyla idealler de gündelik gerçekler arasında yitirilir. istek ve arzular olumsuz duygulardan arındırılarak kontrollü bir şekilde tüketilen metalar halinde getirilir ve sistemin içine hapsedilir. özgürlük ve mutluluğun yerini anlık hazlar alır. eski sistemlerin yaptığı gibi zorla bastırma yerine aykırı düşünceler ve eğilimler sıradanlaştırılarak sermayeye hizmet edebilecek bir forma dönüştürülür. marcuse, baskıcı sıradanlaşmanın anlık tatminler sunarak, kolektivist politikalar kisvesi altında toplumsal eleştiri için kullanılabilecek enerjiyi ortadan kaldıran bir dinamik işlevi gördüğünü düşünüyordu.
kaynak:
one-dimensional man, studies in the ideology of
advanced industrial society, herbert
marcuse, routledge, 1964
https://en.m.wikipedia.org/…epressive_desublimation