Mafya Babalarına Yaptığı Sahte Pasaportlarla MİT'in İlgisini Çeken Adam: Timur Hanoğlu

1980'li yıllarda yeraltı dünyasının ünlü isimlerine hazırladığı başarılı sahte pasaportlarla dikkatleri üzerine çeken, tarihimizin ilginç simalarından biri Timur Hanoğlu.
Mafya Babalarına Yaptığı Sahte Pasaportlarla MİT'in İlgisini Çeken Adam: Timur Hanoğlu
Fotoğraf temsilidir

yakın tarihimizden trajikomik bir olay aktarayım bu sahte pasaport işleri ile ilgili. filmlerde görmüşsünüzdür, kaçak suçlular böyle sahte evrak düzenleme konusunda uzmanlaşmış belli adamlara gidip sahte pasaport alırlar.

işte gerçek hayattaki bu tarz adamlardan bir tanesi de 80'li yıllarda taksim ilkyardım hastanesi'nin yakınındaki bir kahvehanede takılan ve çevresinde ''profesör'' ve tanınmış mafya babalarının yurt dışına çıkarken kullandığı sahte pasaportları sağladığı için ''babaların pasaportçusu'' lakaplarıyla anılan ve ''demir üşümüş'', ''timurhan üşümüş'' isimleriyle tanınan timur hanoğlu imiş.

hanoğlu; ilk olarak mehmet ali ağca'nın yurt dışına kaçışı sırasında ona sahte pasaport ayarladığı iddiasıyla mit tarafından sorguya alınmış. bu ilk temastan sonra mit için faydalı olabileceği düşünülerek haber elemanı yapılmış, kendisine sahte pasaport düzenleten mafya babalarını mit'e bildirmeye başlamış. öte yandan da yurt dışı operasyonları başta olmak üzere çeşitli faaliyetler için mit mensuplarına sahte belgeler tanzim etmiş.

1988 yılında dönemin emniyet genel müdürü saffet arıkan bedük; basına, yeni pasaportların tanıtımını yaparken taklit veya tahrif edilmesinin mümkün olmadığı konusunda iddialı bir açıklama yapınca mit yetkilileri, yeni pasaportları test etmek üzere bizim profesörü, emniyet'le temasa geçirmişler. profesör de yaptığı sunumda yeni pasaportlardan birinin fotoğrafını kısa süre içinde şüpheye mahal vermeyecek biçimde değiştirmiş. bunun üzerine pasaport ihalesi iptal edilmiş.

bu olay profesörün dönüm noktası olmuş. bu ufak şovu sayesinde emniyet birimlerinin radarına girmiş. bir süre sonra da emniyet-mit çekişmesinin (ağar-eymür çekişmesi) doruğa çıkmasıyla yakalanıp hapse mahkum edilmiş.

2003 yılında da dönemin cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer'in affetmesi üzerine cezaevinden salındıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetmiş.

istihbarat servislerinin bu tarz insanları kullanmasına dair örnekler içinde en bilineni de adolf eichmann'ı arjantin'de paketleyen ekibin içinde, ressam kamuflajı altında bizzat arjantin'e giderek operasyon için ihtiyaç duyulan sahte belgeleri temin eden shalom weiss dani  adında bir sahte belge uzmanı yer almasıdır. bizde de daha sonra milli istihbarat teşkilatı bünyesinde böyle bir dökümantasyon birimi faaliyete geçirilmiştir.