Michalengelo'nun Sistine Şapeli Tavanına Gizlediği ve Yıllar Sonra Ortaya Çıkan Mesaj

Michelangelo'nun 1508-1512 yılları arasında Vatikan'daki Sistine Şapeli için yaptığı büyük resmin içinde gerçekten de ilginç bir mesaj olabilir. İnceliyoruz.
Michalengelo'nun Sistine Şapeli Tavanına Gizlediği ve Yıllar Sonra Ortaya Çıkan Mesaj

16. yüzyılın başlarındayız… kilise’nin en güçlü olduğu zaman, gak diyene engizisyon, guk diyene aforoz... bütün dünya papa’nın parmağında oynuyor.

o dönem vatikan’ın resim ve boyama işlerinin önemli bir kısmını yapan bir isim var, çok yetenekli ressam ve mimar, raffaello sanzio. eserlerini görürseniz farkedersiniz ki inanılmaz insanüstü bir yeteneği var, resimleri masal gibidir. ama kendisi tam bir papa yalakası, güç sevdalısı… neyse, dönemin papası takmış sistine şapeli’nin tavanını boyatacak. 2.julius astığı astık kestiği kestik otoriter bir papa:


bu şapelin tavanının boyanma işi ilk önce raffaello’ya gidiyor ama malum yandaş raffaello’nun işi başından aşkın olduğu için üzülerek bu işi kabul edemiyor ama arkadaşı (bkz: michelangelo)’ya referans oluyor. mayk (kendisine bundan sonra mayk diyeceğim) başta biraz mırın kırın etse de (kendisini bir ressam değil bir heykeltraş olarak görüyor) bu kadar güçlü bir papa’ya çok da atar yapmaya yememiş olacak ki; işi istemeye istemeye kabul etmek zorunda kalıyor. neyse efendim bu mayk da tıpkı dönemdaşı leo gibi geceleri kadavra çalsın, adam kessin kasları incelesin, böyle bir manyak yanı var, anatomi öğrenmek için bunu biliyoruz.

tavandaki meşhur boyama kabaca incilde anlatıldığı biçmi ile insanlığın yaratılışından günümüze geçen hikayeyi ve kritik noktaları gösteren freskler bütünü. merak eden okusun araştırsın işte benim derdim onu anlatmak değil...

neyse efendim mayk sallana sallana 4 senede ha bugün bitircem papacım, ha yarın bitiriyorum papacım diye diye şapelin boyamasını zorla bitiriyor. hatta son son papa buna sert yapmaya başlayınca döt korkusuna hızlanıyor. klasik zeki ama tembel adam işte. şapelin boyaması bitince herkes ama herkes bayılıyor alkış kıyamet, tebrikler eşek yüküyle para vs.

yüzyıllar boyu… yüzyıllar boyu… kimse bir bok anlamadan ne güzel tavan ne güzel tavan diye diye sığır gibi izliyor koca insanlık. gel zaman git zaman insanoğlunun tıp bilgisi gelişiyor, modern görüntüleme teknikleri gelişiyor ve biz insanlık olarak kocaman bir hass*ktir çekiyoruz.

şapeli'ni tavanında tam merkez noktada hikayenin başlangıcını anlatır adem'in yaratılışı freskinde adem'in elini uzattığı tanrıyı gösteren kısmın insan beyninin mükemmel bir kesiti olduğu ortaya çıkıyor...


yani mayk tanrı kavramının esasen insan beyninin bir ürünü olduğunu ve insanın tanrıyla kurduğu ilişkinin aslında kendi beyniyle kurduğu bir ilişki olduğunu ifade etmiş. yani fresk aslında adem'in değil tanrı'nın yaratılışı. yani adam bu mesajı dünyanın en karanlık döneminde, kilisenin en güçlü olduğu dönemde kilisenin kalbine kazımış, üstelik de bunun karşılığında kilisede eşek yüküyle para ve itibar kazanmış. yani adam nietzsche'den yaklaşık 350 sene önce tanrı'yı öldürmüş ama koskoca insanlık mevzuyu anlamamış.

ayrıca michelangelo buonarroti'nin daha 16. yüzyılın başlarında insan beynini oldukça güzel bir şekilde inceleyip doğru bir şekilde yansıtabilmesi de yaptığı sanatın yanında olağanüstü başka bir nitelik taşımakta...

baktığınız zaman raffaello sanzio'nun vatikan'da en az bu kadar güzel onlarca eseri vardır ancak arkalarında hikayeleri yoktur. eserleri şaheser yapan şey yapanın yeteneği, estetik niteliği kadar ardındaki hikayedir, sanatçıları büyük isimler yapan şey eserlerinin niteliğinden ziyade duruşlarıdır.

kaynak