Mürettebatın Hayatta Kalmak İçin Yamyamlık Yaptığı Korkunç Olay: Mignonette
19 mayıs 1884'te dört adam mignonette isimli küçük bir yatı avustralya'daki yeni sahibine götürmek için southampton'dan (ingiltere) yola çıktı. hepsi de bu yolculuğun kolay olmayacağını biliyordu ama ne kadar zor olacağı konusunda fikirleri yoktu.
kaptan dudley ve 2 mürettebatına, 17 yaşındaki parker'da katılmıştı. bu genç parker'in ilk uzun deniz yolculuğu idi. 5 temmuz'da cape town'a doğru giden tekne dev bir dalga tarafından devrildi ve battı! mürettebat yatın botuna binerek kaçmayı başardı ancak karadan yüzlerce kilometre uzakta, güney atlantik'te üstü açık bir teknede sürüklenirken yanlarında 2 kutu şalgam konservesinden başka bir şey yoktu. 12 gün boyunca bu 2 kutu konserveyi minik parçalar halinde paylaştılar ancak o da bitince önce susuz kalmamak için kendi idrarlarını içmeye başladılar. buna dayanamayan genç parker denizden tuzlu su içtiğinde ise ishal oldu. hastalığı her gün kötüye giden parker botun dibine kıvrılmış titriyordu. 3 hafta geçmişti ve artık açlık dayanılmaz bir hal almıştı, mürettebattan biri kaptana, "daha önce de benzer kazalarda hayatta kalmak için insan eti yendiğini ve çocuğun çok hasta olduğunu nasılsa öleceğini" söyledi ve ekledi "hepimizin çocuğu var!" kaptan bir kaç gün daha bu ısrarları duymazdan geldiyse de 2 gün sonra artık dayanamıyorlardı ve son kez hasta yatan genç parker'a baktı.
sonrasında denizci stephens ayaklarını tutarken kaptan dudley, parker'in boğazını kesti ve kan boşa akmasın diye konserve kutularına dolduruldu ( bu kanları susuzluk için kullanacaklardı ). bozulmaması için ilk olarak kalp ve karaciğer yenildi diğer parçalardan ayrılan etlerden sonra parker'dan geriye kalanlar denize atıldı.
bu etlerde bittikten sonra durumları gene kötüye giderken 29 temmuz'da - 24 gün sonra ufukta bir gemi görüldü. hamburg'a giden bir alman gemisi olan moctezuma, botu fark etti ve bir deri bir kemik kalmış mürettebatın yardımına koştu. mignonette'den hayatta kalanlara kısa sürede bakım sağlanmaya başlandı ve bir ay sonra falmouth'ta karaya çıkarak ingiltere'ye geri döndüler.
kaptan dudley karaya çıktıktan sonra yaşananları gizlemedi ve anlattı. ona göre denizcilik kuralları gereği hayatta kalmak için yaptıkları doğruydu! pek çok meslektaşları onu haklı bulsa da olanlar londra'daki ticaret kurulu'na bildirildi olanlar. yerel yetkililer londra'dan gelen emirle 3 denizciyi tutukladılar ama yargılamadan beraat edeceklerine inanıyorlardı ( çünkü 10 yıl önce denizlerde başka bir yamyamlık olayı yaşanmış ve failler haklı bulunup beraat etmişlerdi ).
ancak beklenen olmadı ve kaptan ile parker'in bacağını tutan mürettebat suçlu bulunurken 3.denizci serbest bırakıldı. duruşma günü mahkeme salonu dışında kaptan ve stephens'ı desteklemek için büyük bir kalabalık toplanmıştı hatta "yedikleri" parker'in ailesi bile orada onlara desteğe gelmişti! yargıç baron huddleston hiç uzatmadı hatta savunmayı bile dinlemedi ve onları suçlu buldu ancak kararı bu şekilde açıklarsa adamlar idam edileceklerdi.
bunu ne yargıç ne de halk istemiyordu bunun üzerine mahkeme farklı bir juri sistemine geçileceğini duyurdu ve duruşma ertelendi. sonunda içişleri bakanı altı ay hapis cezasına karar verdi ve dudley ile stephens, bu süreyi çekmek üzere usulüne uygun olarak holloway hapishanesine gönderildi. hukuk çevreleri ayağa kalsa da mahkeme ve bakanlık kamuoyunun istediğini yaptı. olan zavallı parker'a oldu ve öldüğüyle kaldı.