Müthiş Tespitlerle Dünyaca Ünlü NBA Oyuncularının Türk Siyasetindeki Karşılıkları
michael jordan - mustafa kemal atatürk
alanlarında bir devri kapatıp yenisini açmış, tartışmasız liderler. bence adlarını yan yana yazmak bile yeterli, fazla açıklamaya gerek yok.
lebron james - recep tayyip erdoğan
tartışmalı ama liderler. ikisi de kariyerleri boyunca aldatılmamış ve aldatmamış. bence adlarını yan yana yazmak bile yeterli, fazla açıklamaya gerek yok.
shaquille o'neal - süleyman demirel
oyunu domine etmiş, bunu yaparken güldürmüş. zaman zaman güldürürken düşündürmüşlerdir ikisi de. gene de o'neal'ın sevenleri daha fazladır muhtemelen.
kobe bryant - bülent ecevit
inönü sonrası dönemde aynı gemideki başka biriyle çekişmeli bir mücadeleye girmiş ecevit, sanırım çekiştiği rakibi takımdan ve oyundan gittikten sonra bir süre daha ortamlarda takılmış kobe bryant'ın güzel bir eşleniği olurdu. kariyerinin sonundaki yorgun kobe, yorgun ecevit'e kıyasla daha efektifti ama.
tim duncan - kemal kılıçdaroğlu
belli bölgelerde çok etkili ve klas stilleri olmasına rağmen genel geçer benimsenmişlikleri olmayan başarılı liderler. sessiz sessiz işlerini yaparlar. birinin istifası istendi, diğerinin artık takas olması gerektiği söylendi.
greg oden - cem uzan
yirmi yıl nba'i domine edecek pivot geliyor diye anlatılan ama talihsiz sakatlıklarla kariyeri başlamadan biten adamla sansasyonel çıkışların, büyük ümitlerin reyiziyken bir anda sürgüne gitmek durumunda kalan adamın benzerliği.
derrick rose - abdullah gül
bence güzel bir benzetme.
deron williams - selahattin demirtaş
tribünlerin gazını almayı bilen iki kişinin eşleşmesi. williams da sonunda kazanan tarafta olmayı seçti. bakalım selahattin demirtaş'ın yapamadığını yapacak mı göreceğiz.
karl malone - deniz baykal
utah senatörü ve antalya vekili. biri chicago şampiyonluk davasında karşı tarafın avukatıydı, diğeri ergenekon davasının avukatı. ikisi de güzel şiir okur, challenger'dır ama boynu bükük ayrılmışlardır davalarından. baykal'ın yanında önder sav'ı, malone'un yanında stockton'ı vardır.
kevin durant - devlet bahçeli
40 yapar, mehapenin bilmem kaçıncı yılı, kendi iktidarında yirmi yıldır yüzde 14 üstüne çıkamayan bir bahçeli ile sürekli konferans yarı finalinde tokatlanmaktan bıkıp en büyük rakibinin yanına gidip ikinci adam olmayı sindirmiş bir baksetbolcu.
allen iverson - mustafa sarıgül
biri philadelphia'nın baltimore'un sokaklarında köprü altında adının graffitisi yapılan asi çocuk, diğeri çare sarıgül. popülizmi iyi bilen, başarılı sanılmaya yakın başarısız sansasyonel ünlüler. alçak gönüllülükleriyle bilinmezler. üçüncü tekil şahıstırlar.
dirk nowitzki - kemal derviş
uzaktan şut sokan uzunların en iyisiyle uzaktan gelip ekonomiyi şahlandıranların en iyisi. ikisinin de kariyer eğrileri sağa yatık normal dağılım eğrisi gibi.
vince carter - doğu perinçek
nba'deki uçan kaçan, hareketli oyuncu ekolünün önde gelen temsilcilerinden olan vince carter, kariyeri boyunca inanılmaz dönüşümler geçirmiş ve inatla basketbolu bırakmazken politik hayatı çalkantılardan geçilmeyen ve ısrarla siyaset yapan perinçek. perinçek'in sevenlerinin azlığı ayrıştıkları nokta. ancak şu aralar carter ne zaman 360'ı vuracakmış gibi sıçradığında heyecanlandırıp basit bir lay up'la motion'ı sonlandırdığında ne hissettiriyorsa perinçek de zaman zaman yaptığı çıkışların arkasının tatmin edici gelmemesiyle aynı şeyi yaşatıyor.
yao ming - turgut özal
popülizmle, oy potansiyeliyle her sene all-star seçilen bir pivotla; yollar, köprüler, icraatler yapan ve karşılığını oy ve cumhurbaşkanlığıyla alan bir siyasetçi. kariyerleri çok uzun sürmedi ama hatıralarda yer ettiler. yao'ya karşı daha bir nötrken insanların geneli, özal'ın seveni de sevmeyeni de çoktur.