NBA'de Gelecek Sezonun Başlangıç Tarihi ve Oyuncu Maaşlarına Dair Son Gelişmeler
nba severlerin az ya da çok takip ettiği ölçüde, nba yönetimi ile nbpa (oyuncular birliği) son günlerde çok yoğun görüşmeler gerçekleştiriyorlar. bu görüşmelerden çıkacak sonuç (bir kez daha uzatmazlarsa eğer 6 kasım karar vermek için son gün) gelecek sezonun takvimini, uzunluğunu, salary cap değerlerini, maaş ödemelerindeki kesinti miktarının nasıl yapılacağını netleştirecek. bu kararlar doğrultusunda gözümüzü sırasıyla 18 kasım’da yapılacak 2020 nba draft’ına ve devamında çok hızlı ilerlemesi beklenen transfer (free agency, takaslar vs.) dönemine ve ardından takımların yeni sezon hazırlıklarına ve en nihayetinde yeni sezona dikeceğiz. eğer yeni sezon nba yönetiminin istediği gibi noel öncesi başlayacaksa bu entry tarihi itibariyle sadece 50 günden bahsediyoruz.
şimdi bu konuları sırasıyla açalım.
gelecek sezonun ne zaman başlayacağı belli mi?
aslında sezonun ne zaman başlayacağından ziyade ne zaman biteceği daha önemli. nba yönetimi hem yazın televizyon reytinglerinde sorun yaşamamak için hem de 2021-2022 sezonunda daha normal bir takvime dönebilmek için ligin bitişini en geç temmuz ayına denk getirmek istiyor.
ligi temmuzda bitirebilmek için ise normalde 82 maçlık bir sezondan bahsediyorsak, aralık başı gibi başlamak gerekirdi. ancak içinde bulunduğumuz koşullarda (pandemi, bubble vs.) böyle bir planlama mümkün olmadı.
x-mas/noel tarihi neden önemli?
yukarıdaki sorundan devam edersek, nba yönetiminin çözüm önerisi şu: “olabilecek en erken tarihte başlayalım, temmuz’u aşmamak koşuluyla yapabileceğimiz kadar maç yapalım.”
buna göre de 22 aralık gibi başlayıp 72 maç yapmayı öneriyorlar. noel tarihi ekonomik olarak en yüksek gelir projeksiyonunu sağlıyor.
eğer başlama tarihi 3-4 hafta kadar sarkarsa (en çok konuşulan ikinci tarih 18 ocak martin luther king gününe göre başlamak) bu durumda ise sezonun 72 maç değil daha kısa olmasını istiyorlar.
öte yandan nba yönetimi oyuncular birliğini şu konuda uyarıyor: zaten bu sezon pandemiden dolayı çok para kaybedeceğiz. eğer 22 aralık yerine misal 15 ocak gibi başlarsak fazladan kaybedeceğimiz para 500 milyon doları geçecektir, daha da çok olabilir.
yine de son gelen haberler 22 aralık’ta başlama görüşünün ağırlık kazandığını ve oyuncular tarafından oylanacağını söylüyor.
oyuncuların kontratı belli değil mi? patronların cüzdanı oyuncuların derdi mi?
o iş tam olarak öyle değil. avrupa’daki gibi olmuyor. lig birliği (takım sahipleri) ile oyuncular birliği, ligin kazandığı tüm paraları cent’i cent’ine hesaplayıp ardından yarı yarıya (aslında %49-51 bandında oyanayabiliyor ancak entrynin selameti açısından %50-50 kabul edelim) bölüşüyor. misal, lig pandemi olmayan 82 maçlık normal bir sezon oynasaydı salary cap söz gelimi 8 milyar dolar olacaktı diyelim. bu durumda herhangi bir oyuncunun -hadi cedi osman diyelim- yıllık kontratı 8,8 milyon dolar olsun. normal bir sezonda yılın sonunda yapılan tüm hesaplamalardan sonra cedi diğer tüm oyuncular gibi %50-50 (51-49) pazarlığına uygun olarak hemen hemen 8,8 milyon dolarını ( +/- 100 bin dolar) alacaktı (vergileri yok sayıyorum entry’de). tabii bu parayı yılın sonunda tek seferde almıyor. yıl boyunca taksit taksit alıyor. ancak önümüzdeki sezon ligin gelirleri pandemiden dolayı misal 6 milyar dolara (%25) düşecekse, cedi’nin alacağı para da 6,6 milyon dolara düşecek demektir. o yüzden ligin gelir kaybetmesi (daha az kazanması) oyuncuların da gelir kaybetmesi demektir.
burada bir parantez de escrow denilen olaya açmak lazım. normal zamanlarda oyuncuların maaşlarının %10’u escrow denen bir tür kumbara hesabında tutulur, sezon sonunda hesap kitap tamamlanınca, gelirlerde takım sahipleri aleyhine bir düşüş yoksa iade edilir, düşüş varsa içinden ilgili miktar kesilir ve kalanı iade edilir. oyuncuların payında bir eksiklik çıkarsa aradaki fark pay hesabıyla her oyuncuya ayrı ayrı ödenirdi.
bu sezon ise ligin gelirlerinin büyük oranda düşeceği neredeyse kesin olduğu için takım sahipleri %10’luk escrowun yeterli olmayacağını söylüyor (haklı olarak) ve bu miktarı arttırmak istiyor. nbpa ise artışı kabul ediyor ancak oran konusunda anlaşamıyorlar. yine de bu konu bir şekilde çözülür, ayak bağı olmaz diye düşünüyorum.
peki yeni sezonda salary cap ne olacak?
işte ortalama bir taraftarı en çok ilgilendiren soru bu. çünkü transfer piyasasını belirliyor. geçen sezon salary cap değerleri yaklaşık olarak 109 m$ cap sınırı, 132 m$ lüks vergisi sınırı ve 138 m$ apron olacak şekildeydi.
normalde her sezon cap hesaplanırken önceki yılın verileri ve yeni sezonun bilinen değerleri kullanılarak çok titiz bir bütçe hesabı yapılır, cap değeri ona göre belirlenirdi.
(burayı okumasanız da olur: tahmini olarak önümüzdeki sezon için kesin olarak bilinen televizyon, sponsorluk gibi bazı net değerler olduğu gibi alınırken; bilet, maç günü satışları, çeşitli ürün satışları, reklamlar gibi tam bilinemeyecek gelirlerin ise önceki yıla göre %4,5 fazla artacağı düşünülür. kabaca bu iki grubun toplamı bri (basketbol related income) demek oluyor. bunun yaklaşık %43’ü ise güncel salary cap olur .. falan filan. ileri okumalar yapmak isteyen meraklısı için google’a larry coon + cbafaq yazın ve ilgili linke tıklayın)
eğer yine aynı matematik hesabı yapılırsa (2019-2020 gelirleri çok düştüğü için) bu sezon salary cap’in çok keskin bir şekilde tahmini 90 milyon dolar civarına düşmesi olası. benzer şekilde lüks vergisi ve apron değerleri de 110 - 115 milyon dolar civarına düşebilir. bu durumda çoğu takım lüks vergisi ve apronun üzerinde olur. oluşan vergi yükü anormal değerlere gelir.
ancaaaaaakkk, cba’de geçen bir diğer kurala göre nba ve nbpa kendi aralarında anlaşıp matematik hesabı dışında sanal bir değer belirleyebilirler. genel beklenti böyle bir sanal değer belirleneceği şeklinde. aslında tekrar ediyorum salary cap değeri kâğıt üzerinde ne olursa olsun, oyuncuların toplam kazancı yıl sonunda toplanan gerçek gelirlerin yarısı olacak zaten.
o hâlde salary cap’in gerçek değerler üzerinden hesaplanmasının -yaklaşık 90 m$- artıları ve eksileri nedir?
eksileri: serbest oyuncular için transfer piyasası tamamen kitlenir. neredeyse hiçbir takımın cap boşluğu olmaz. çok az takımın tam mle’si olur. çoğu takım aşırı vergi cezasıyla karşı karşıya kalır. serbest oyuncular oldukça düşük kontratlara imza atmak zorunda kalır.
artıları: kontratı devam eden oyuncuların pastadan aldığı pay bir tık artar. cedi örneğinden devam edersek 8,8 olan kontratı ligin gelir kaybıyla beraber kendisine 6,6 milyon dolar getirebilir. eğer cap 90 m$ olursa misal 6,8 m$ kazanır, yok eğer cap sanal olarak 120 m$ ilan edilirse 6,4 m$ kazanır falan filan.. (değerleri hesaplamadım, bir fikir vermesi için öylesine yazdım)
peki salary cap sanal olarak yükseltilirse ne olur?
yukarıda yazılanların biraz tersi gibi düşünebilirsiniz. genel olarak daha makul bir offseason süreci geçirilir. benim beklentim cap’in geçen yılın değerine eşitleneceği şeklinde. bununla beraber lüks vergisi sınırı ile apron aynı oranda tutulmak zorunda değil. onlar geçen yılın aynı değerinde sabit kalabilir veya takımları rahatlatmak için birazcık arttırılabilir.
oyuncular noelde başlamayı istemiyor mu?
bu sorunun cevabı karışık. lakers ve miami gibi takımlar için takvim açısından çok ama çok kısa bir ara. geriye doğru gittikçe bubble ortamında bulunan diğer takımlar için de az veya çok kısa bir ara. ancak kabul edilemez değil yine de. tabii takımların kadrolarının hep sabit kalmayacağı transfer ve takaslarla hareketlilik olacağını da göz önünde bulundurun.
öte yandan oyuncuların daha fazla para kazanma (daha az kaybetme) isteği de var elbette. bu da 22 aralık tarihinin kabul edilme şansını arttırıyor.
ancak oyuncuların isteksizliği ile ilgili asıl sorunlar 1) yaz transfer dönemi ve hazırlık kampı süreçlerinin çok kısalması, buna bağlı olarak olası komplikasyonlardan (sakatlıklar gibi) çekinmeleri, 2) pandeminin devam ediyor olması, 3) bir önceki maddenin devamı olarak aileleri için çekinmeleri. yine aile konusunda kasım/aralık ayında yapılacak takım değişiklikleri oyuncuların aile düzenleri için de büyük bir sorun.
insanlar genelde “lebron noel’de başlamak istemiyor, o yüzden konuşmalar çıkmazda” gibi bir algıya sahipler gördüğüm kadarıyla. aralıkta yeniden başlama konusunda kaygıları olan yüzlerce oyuncu var, ve sebepleri büyük oranda insani ve ailesel.
benim beklentim nedir?
22 aralıkta başlayan 72 maçlık normal sezon takviminin kabul edileceğini düşünüyorum.
salary cap’in sanal olarak yükseltileceğini ve geçen yaza ait değerlerin sabit kalacağını düşünüyorum.
escrow oranının %18-20 gibi kabul edileceğini bekliyorum. 18 kasımdaki draft'tan hemen sonra free agency’nin başlayacağını ve tüm hamlelerin seri bir şekilde tamamlanacağını düşünüyorum.
ve son olarak hazırlık kamplarının konuşulan takvime uygun olarak kasım sonu veya en geç 1 aralık tarihinde başlayacağına inanıyorum.