Norveç'te Yaşayan Bir Eşcinsel Çiftin Taşıyıcı Anne ile Çocuk Sahibi Olma Süreci
norveç'te eşcinselliğin artık suç sayılmamasının ellinci yılı dolayısıyla işyerinde eşcinsel evlilik yapmış bir (adam) nasıl çocuk edindiklerini video toplantıda iş arkadaşlarına anlattı, soruları cevapladı.
önce meksika'da denemişler, üçüncü denemeden sonra vazgeçmişler. sonra amerika'da denemişler, hemen fark etmişler ki bu işler amerika'da çok daha titizce ve detaylı kurallara uyarak yapılıyor
peşinden döllenecek yumurtaları bağışlayacak kadının kim olacağı kararı, peşinden döllenmiş yumurtayı dokuz ay taşıyıp doğuracak kadının kim olacağı kararı, daha sonra yumurtaların iki babadan alınan meni ile döllenip düzgün gelişenlerinin aralarından hangisinin rahime konulduğunda en yüksek yaşama şansı olacağının seçimi.
sonra rahime yerleştirilme, ilk birkaç hafta gebelik testleri ile tutunup tutunamadığı gerilimi. gebelik süreci ve en az bir felaket korkusu (taşıyıcı annenin kasabasının kasırga yerle bir eder korkusuyla çoluk çocuk arabaya doluşup tahliyesi ve kasırga yön değiştirince dönüp devam edişi.)
suyun gittiği haberi üzerine doğum ve teslim alma için gidiş. doğumdan sonra haftalarca bürokratik gereklilikleri yerine getirebilmek için amerikada kalma. geri geliş ve geldikten sonra bu sefer norveç'in bürokratik gereklilikleri ile bir süreç.
sonunda çok uzakta iki ana, yanında iki baba, çocuklu aile moduna geçtiklerinde olayın bir muhasebesinin yapımı: yaklaşık üç yıl, iki milyon kron (yaklaşık 200 bin dolar) masraf, amerika'ya sayısız seyahat.
seçilen anneler bu işi neredeyse hayrına yapıyorlarmış. onlara verilen para en ucuza çalışan işçilerin maaşıyla benzeşir miktardaymış. facebook grupları varmış, birisi "arabamı yenilemem lazım, bu işi yapmamı tavsiye eder misiniz" diye yazınca hep birlikte "yanlış yerdesin!" diye bağıran bir grup söz konusu imiş.
taşıyıcı anne ile kontratta haftada bir video görüşme şartı varmış. kadının zaten dört çocuğu ve kocasıyla mutlu bir ailesi varmış, hormon iğnelerini kocası yapıyormuş. sonunda bebekle norveç'te düzenli hayata döndüklerinde kadın bir çocuk daha isterseniz ben yine taşımaya hazırım demiş. şu anda bu iki babanın iki bebeği varmış ve kreşe gidiyorlarmış. kreşteki çalışan hatunlardan biri de iki anneli çocuğunu ayni kreşe getiriyormuş. bu taşıyıcı anne yardımıyla çocuk edinmeyi seçenler arasında, geleneksel karı koca (cis), ama hamileliği bir türlü sağlıklı sonlandıramayan aileler de çokmuş. norveç'te taşıyıcı anne yardımıyla doğmuş, iki anneli, bir ya da iki babalı çocukların ebeveynleri arasında eşcinseller ile cis çiftlerin oranı aşağı yukarı yarı yarıya imiş. yani sosyal olarak artık kanıksanmış bir gelişme söz konusu imiş.
kanunlar ve yönetmelikler henüz bu yeni düzene tam geçemediği için bir sürü küçük pürüz çıkıyormuş ama hepsi şu ya da bu şekilde halloluyormuş. örnek olarak iki babadan birini anne diye kaydetmek, kendi kocasının menisi ile döllenmiş kendi yumurtasından olma bebeği taşıyan anneden evlatlık edinmek zorunda kalmak, doğum yapan annenin bu durumda bile kayıtlarda kanunen anne olarak görünmesi, ve her ülkede ayrı bir evlatlık vermekten vaz geçebilme süresi olması.