Ölmenin ve Gömülmenin Yasak Olduğu Norveç Kasabası: Longyearbyen
ismini; 20. yüzyıl başlarında abd'nin michigan eyaletinden çıkardığı demirle büyük servet kazanmış john munro longyear isimli zattan alan bir kent longyearbyen. longyear; norveç'in kuzeyinde demir madeni amacıyla kazılar yürütürken demiri eritmek amacıyla kömüre ihtiyaç duydu.
en yakın kömür yatakları svalbard'da olduğundan bu adalar üzerinde longyearbyen kasabasını kurdu. sonrasında norveç'in kuzeyindeki demir madenini işlemeye değer bulmayınca da kasaba, kurulduğuyla kaldı. an itibarıyla kuzey yarım kürede longyearbyen'den daha kuzeyde bir idari merkez yok.
soğukluğu öne çıkarılıyor ama kış aylarında buradan daha soğuk olan yerler var. mesela moğolistan başkenti ulan bator. ocak ayı hava durumuna baktığımda birisi -1 civarı görünürken diğeri -20'lerde. gözünü sevdiğimin gulf stream sıcak su akıntısı; iskandinavya'yı en kuzeyine dek yaşanılır kılıyor.
longyearbyen'da ölmek kanunen yasak. gömülmek de haliyle. bölge çok soğuk bir yer. bu sebeple toprak da bütün sene donmuş vaziyette.
buraya yerleşenler gömdükleri ölülerin bir süre sonra toprak yüzeyine çıktığını ve hiç bozulmadan kaldığını fark etmişler. cesetlerin bozulmaması, ölüme sebep olan virüslerin de bozulmaması anlamına geliyormuş. cesetler yüzeye çıkınca virüsler tekrar aktif hale geçiyorlarmış.
bu sebeple 1900'lerin başında bölgede büyük bir salgın yaşanmış ve pek çok insan ölmüş. bu olaydan sonra bölgeye yeni insanların yerleşmesi ve bölgede ölülerin gömülmesi yasaklanmış. bu bölgede ölen insanlar norveç devletinin desteğiyle taşınarak norveç'in iç kısımlarındaki mezarlıklara defnediliyormuş.