Orta Çağ'ın En Önemli Muharebelerinden Biri: Varna Savaşı

10 Kasım 1444'te Papalık önderliğinde Macar, Leh, Eflak ve çeşitli Balkan milletlerinden oluşan Haçlı ordusuyla Osmanlı'nın karşı karşıya geldiği Varna Savaşı, tarihimiz için önemli bir yere sahip.
Orta Çağ'ın En Önemli Muharebelerinden Biri: Varna Savaşı

dünya tarihinde tekil etkisi bu denli büyük olan nadir sayıda muharebe vardır. bu itibarla orta çağ'ın en önemli muharebelerinden biri addedilir. osmanlılar'ın yükselişinin durdurulması için son fırsattır. kaybedildiği için de bu yükseliş durdurulamamıştır. savaşın sadece devlet-i aliyye nezdinde değil, tüm orta ve doğu avrupa'da sayısız kritik sonucu olmuştur. devlet-i aliyye'de zaten bu meşhur "fatih'in babasına mektubu" vakasıyla padişah değişmiş ve 2. murad tahta geri dönmüştür henüz daha sefer öncesi, daha ne olsun.

bir bölümü ilgili devletler için felaket niteliğinde olan bu sonuçlara, agresyonu yaratan devletlerin bizatihi kendileri yol açmıştır. ikinci murad'ın sağduyulu ve mantıklı yönetiminde osmanlılar, fetret devrinin yaralarını sarmaya, ekonomiyi toparlamaya, o devir kaybedilen toprakları ve nüfuzu geri kazanmaya ve devletin güç merkezinin yanı başındaki toprakları almaya, bölgede gücünü konsolide etmeye yönelik bir politika içindeydi. 1430'lu yılların ortalarına kadar da bu hedefler çerçevesinde gerçekleştirilen fetihler sonrasında da daha barışçıl bir politika dönemine geçmişti ve kuzey ve batının büyük krallıkları ile ateşkes halindeydi. fakat papalık temsilcisi kardinal giuliano cesarini'nin ön ayak olduğu bir gaz ile 10 yıllığına imzalanmış olan ateşkesi bozdular. dönemin ikliminin de bu gazda payı vardır. skanderbeg (iskender bey) osmanlı'ya başkaldırmıştır. hunyadi yanoş daha birkaç sene evvel osmanlı'ya karşı çeşitli zaferler kazanmıştır. zlatitsa savaşı ve sırp arabuluculuğu (hatırlatalım, sırp despotu jurad brankovic'in kızı mara despina hatun, 2. murat'ın hatunudur) bir süreliğine barışı yaratsa da, haçlı tarafında "tamamlanmamış zafer" duygusu, belki bir yandan da şan/şöhret heyecanı ağır basmıştır. hunyadi yanoş'un komuta ettiği hırvat birliklerini de içeren macar ordusu, polonya kralı (aynı zamanda macaristan kralı) 3. wladyslaw'ın komuta ettiği, kardeşi 4. casimir'in grandükü olduğu litvanya'dan birlikleri de içeren polonya ordusu, 2. mircea kumandasında bir eflak ordusu, fruzhin komutasındaki bulgar asiler, bohemya, bosna, italyan, papalık vb. birliklerden unsurları da içeren karışık bir haçlı ordusu osmanlı'nın üzerine doğru yürümeye başladı. makul modern tahminler 30-35 bin civarına koyarlar bu ordunun mevcudunu. osmanlı ordusunu da 40 bin civarında sayarlar. osmanlı ordusu klasik merkezde piyade (azaplar) ve yeniçeriler, kanatlarda da atlı okçu ve hafif süvari düzenindedir. haçlı orduları alışılageldiği üzere piyadenin ve yaya okçunun yanında süvarisi ağır zırhlı, döşenmiş olarak meydana çıkarlar. bilhassa süvari açısından birinin manevra kabiliyeti ve hareketliliği, diğerinin ise muharebe gücü daha yüksektir. koyu dini motifli hristiyan anlatılarındaki 10 bin atlı 100 bin osmanlı'ya girişti beyanatlar genellikle safsatadır.

neticede varna önünde karadeniz ve varna gölü arasında kurulan haçlı ordusu, kötü konumlanmıştır. bu kötü konumlanmanın bedeli de ağır bir yenilgi olmuştur. haçlı ordusunun bir kanadı ilk etapta klasik vurkaç taktiğinde yapılan saldırılardan sonra haçlı ordusu süvariyi takip ederken tuzağa düşmüş ve sıkıştırılmıştır. osmanlı süvari manevraları kanatlardan haçlı ordusunu tüketmiş, ancak merkezden ve bir diğer kanattan yapılan sert taarruz karşısında da osmanlı ordusu karşı duramamıştır. hınca hınç bir muharebe geçmiştir. lakin son katrede, haçlı ordusu merkezde sıkıştırılmış ve ağır zayiat görmüştür ve dağılmıştır. unsurların bir kısmı zar zor geri çekilebilmiştir.

savaşa katılan haçlı tarafların başına türlü felaket hadiseleri gelmiştir. kardinal cesarini savaşta telef olmuştur. güçten düşen eflak voyvodası mircea birkaç sene içinde kör edilip, diri diri gömülmek gibi zor bir ölümle kraliyetini kaybetmiştir. naaşı krakow kalesindeki katedralde (wawel) yatan ve bugün varnalı vladislav rumuzuyla aziz mertebesine kadar yükseltilmiş 20 yaşındaki genç ve (olumsuz anlamda) cesur polonya (lehistan), macaristan ve hırvatistan kralı, litvanya grandükünün kardeşi, jagiellon hanedanından üçüncü wladyslaw'ın (macar ve leh tahtları şahsi birlik - personal union neticesinde kısa bir süre bir arada kaldı; macar ve hırvat tahtları arasında uzun yıllara dayanan benzer bir ilişki vardı) hakka yürüdüğü savaş olmuştur. fruzhin'in ismine daha tarihte pek rastlanmamıştır. ancak hunyadi yanoş (bkz: hunyadi yanoş/@turcopolis) ve hırvat banfranko talovac zar zor kaçtı bir şekilde (yeniden ikinci kosova savaşı'nda osmanlılar ile karşı karşıya gelecekler ve talovac da bu savaşta hakka yürüyecek)

bu olaydan sonra orta ve doğu avrupa'nın politik iklimi sert bir şekilde değişti. wladyslaw'ın hristiyanlığın kurtarıcısı ayağına şan ve şöhret gazıyla varna'ya kadar ilerleyip hakka yürümesi neticesinde macar ve leh tahtları birbirinden, tekrar birleşmemek üzere ayrıldı. bu olay sonrası habsburglar da macaristan'daki ve bohemya'daki kraliyet vaziyetlerine müdahil oldular (ironiktir, bir miktar habsburgların önünü açtı adeta lehistan'ın bir süre devreden çıkması durumu). vladislav'ın ölümü sonrası kardeşi 4. casimir leh tahtına çıkınca leh ve litvanya tahtları birleşti (ileride bir avrupa süper gücü olmak üzere). osmanlı istanbul'un fethi öncesi karşısına çıkabilecek son büyük ittifak tehdidini de ortadan kaldırmış oldu, balkanlar'daki pozisyonunu konsolide etti ve kalıcı hale getirdi. ilerleyen yıllarda ise 16. asra kadar varna'daki gibi çok uluslu somut bir ittifak olmaksızın macaristan, eflak, boğdan, skenderbeg, venedik, ceneviz gibi unsurlarla daha çok tekil ölçülerde ve münferiden cebelleşmeye başladı.

biraz alternatif tarih spekülasyonu yapalım. varna savaşı kaybedilmiş olsaydı, muhtemelen osmanlı bir imparatorluğa dönüşemezdi, osmanlı imparatorluğu muhtemelen doğamazdı. yenilginin boyutlarına göre avrupa'daki pozisyonlarının ne olacağı, istanbul'un fetih olasılığı dahi muğlak bir hale gelebilirdi. avrupa'daki habsburg etkisi belki daha kısıtlı olurdu. venedik ve ceneviz daha da büyük ihya olurdu. papalık itibarı farklı bir noktaya varırdı. varnalı vladislav'ın, 4. casimir'in parçası olduğu jagiellon hanedanı daha da öne öne çıkabilir, macar-leh-litvanya-bohemya tahtlarını kontrolüne alarak daha büyük bir süper güç seyri izleyebilirdi. velhasıl, kazanıldı ve tarih nasıl yaşandı ise öyle yaşandı.